Paylaş
Gökyüzünde İkizler burcunda yaşamımızda izlememiz gereken yönü gösteren Kuzey Ay Düğümü ile ruhumuzu, zihnimizi, psikolojimizi temsil eden aşk tanrıçası olarak tanımlanan psyche asteroitinin kavuşum açısı kesinlik kazanıyor.
Psyche, mitoloji de güzelliği dillere destan olan bir prensestir. Aphrodite (Afrodit) tarafından kıskanılarak çirkin bir canavara aşık olması ile cezalandırılmıştır. Bu durumu öğrenen babası psyche’ı bir uçuruma götürerek ölüme terk edilmesini istemiştir. Uçurumdan düşmek yerine kurtarılarak bir saraya taşınmış burada Eros ile evlenerek mutlu yaşamaya başlaşmıştır.
Psyche ruh demektir ve psikoloji ismini buradan almıştır. Bu mitolojik hikâye aslında insanların duymaya ihtiyaç duyduğu bu masalların ilk örneğidir. Burada psyche (kelime anlamıyla tam olarak ruh) ve eros (aşk) bize ruhun olgunlaşmasını, aşkın derinliğini, ölümlü olanla ölümsüzün birleşimini, yersel olanla göksel olanın uyumunu anlatır.
Psyche ve Eros ruhun eş olduğunu gösteren iki asteroittir. Sevgi uyumunda en fazla aranan iki özelliği yansıtmaktadır. Ruh eşleri kavramı astroloji de 7. Evin altı yaşam öncesi (-6) ve altı yaşam sonrası (+6) kavuşumunu simgelerken yani partnerlerin birbirine ikiz alev aynalama yaptığını anlatmaktadır. Ruh eşleri enerjisi oldukça güçlü hissedilirken maalesef ki kişiler bu enerji ile baş edemeyerek verilen lütfu kullanamamaktadır.
Kuzey Ay Düğümü ve Psyche kavuşumu ruhunuza dokunan yön arayışının çözümünü gösterir. Bazen boşlukta hissederiz kendimizi, tutunduğumuz dal ayağımızı bastığımız yeryüzü adeta kayıp gidiyor gibi hissederiz. Aidiyet duygumuz körelmiştir. Bir yere, bir kişiye, bir şehre yabancı olmak ve orada amaçsızca nefes almaya çalışmanın verdiği yorucu ağırlığı hepimiz taşımaktayız. Kuzey Ay düğümü bize yürümemiz gereken yolu gösterirken psyche ile kavuşumunda ruhumuzun isteklerine cevap vererek ihtiyacımız olanı bizlere gösterecektir.
Beklenen bir partner, çok bunaldığınız anda ruhunuzla bağ kuran bir dost, içinden çıkamadığınız durumlarda imdada yetişen aileniz hepsi ruhunuzun sizlere sunduğu ödüllerdir.
Psyche, Eros ile evlenmeden önce bir anlaşma yaparlar. Psyche Eros’un yüzüne bakmamaya söz vererek anlaşmaya sonuna kadar bağlı kalacağını bildirmiştir. Yalnız ailesi tarafından manipüle edilerek bir gün Eros ’un yüzünü görmek istemesi ile anlaşmayı bozmuştur. Yaptığı bu davranıştan pişman olarak bir takım görevlerden sonra tekrar Eros ile kavuşarak ölümsüz eş ünvanını kazanmıştır.
Psyche bize ruhun dönüşümünü anlatmaktadır. Yapılan bir hata ve sonucunda çekilen acı üzerine mutluluk ile taçlandırılan bir sevgi. Psyche’ın aşkı kendisini dönüştürerek ruhunun iç benliğinde zihin beden entegrasyonunu öğretmektedir.
Ruhun ve aşkın sınavlarını yansıtan psyche gerçek aşkın engellerini teker teker yenerek sonunda kavuşmasını anlatıyor. Ruh ile görmenin kıymetini, kalp ile hissetmenin güzelliğini yansıtmaktadır. Beden ve ruhun bir bütün olduğu bu kombinasyon da tek nefes ile yaşama tutunan eşleri ifade etmektedir.
Hoşlandığınız kişinin ruh eşiniz olması için çabalamakta haklısınız fakat bir o kadar da sizlere sunulan gerçek ruh eşinizi istemeyerek sistemin parçası olmaktan vazgeçiyorsunuz. Zorlama ile yapılan her adım ilerde pişmanlık olarak geri dönüş yaşatacaktır.
Dememiz o ki: kolektif bilinç dışımız olan mitler ders niteliğinde pek çok hikâye barındırıyor. Eros ve psyche hikayesi de onlardan birisi diyebiliriz. Bu mitolojik hikayeler zaman zaman hatırlanmalı ve sorgulanmalıdır. Bu yeniayda onlarda biri aslında.
Hikâyede ''beni görmeden sevmelisin'' diyen eros esasen aşkın gözünün kör olduğunu bize anlatmak istiyordur. Ancak psyche kız kardeşlerinden etkilenerek eros'un yüzünü görmeye karar verir ve böylece eros'un güvenini sarsmış olur. Bu durumdan pişman olan psyche, büyük bedeller ödeyerek ona hep sadık kalacağını bizlere gösterir. Burada da bizler ise gerçek sevginin ''güven'' hissinin olmadığı yerde sonsuza kadar barınamayacağını anlıyoruz. Elbette mitlerde eylemler daha soyut ama ancak bu hikayedeki ana tema budur. Bugünlerde köşeye sıkıştığınızı ve neyin doğru ya da neyin yanlış olduğundan emin olmadığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Kendinizi boşluklar içinde hissetseniz de bugünlerde karşılaştığınız insanlar sizlerin aynalaması olma yönündedir.
Aşk gözlerle değil eros ‘un okuyla büyülediği kör bir akılla bakar.
aşk aklı yargılama özelliğinden yoksundur.
bu şekilde gözleri olmayan aşk, aceleyle sevdiğine doğru kanatlanır.
İşte bu nedenle aşk, sabırsız çocuk gibidir.
Sonuç olarak “koşulsuz sevgi gerçekten var mıdır?
“Ruh her zaman aşkla bir bütün müdür”
“Onu arıyor muyum”
Gibi sorularınızın ortaya çıktığı şu günlerde buna bulamadığınız cevaplar sizi yorabilir. Bu sorulara cevap bulamasak da bazı mitolojik hikayeler bu tür soruları en azından bize sordurtmaya yardımcı oluyor. Bu hikayeleri dinlemek ya da okumak bilinçaltında bizlere sunduklarından tam olarak haberdar olmasak da etkilendiğimiz çok açık.
Oysa dikkat etmemiz gereken tek nokta şu; bir masala ihtiyaç duymak mı, yoksa kendi masalını hayata geçirip onu yaşamak mı gerekir?
Ne güzel duadır.
“Sevmeyi bilene denk gelesin…”
Paylaş