Aydın Candabak: Kemal Gürüz'ün sırtı sağlam

Aydın CANDABAK
Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI'nın bu hafta rektör seçimini tamamlaması ve isimlerini açıklaması gerekiyor. Çünkü 22 rektörün görevi, 6 Ağustos'ta sona eriyor.

Yeni rektörler, 7 Ağustos Pazartesi günü görevlerinin başında olacak.

İki dönem üst üste seçilen ve görevlerini bırakacakları kesinleşen rektörler, ‘‘devir-teslim’’ için her türlü hazırlıklarını yaptılar.

Mesela Boğaziçi Üniversitesi'nin polemiklere girmekten hep kaçınan, akademisyen yanını hiçbir zaman politika ile karıştırmayan deneyimli Rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, görevini halefine görkemli bir törenle devretmenin programını bile tamamladı.

*

Yeni rektörlerin isimlerinin açıklanması, aslında geçen dönemlere göre gecikti.

YÖK'ün Köşk'ü çileden çıkaran seçimi ve seçimindeki inadına hep beraber tanık olduk.

Epey gürültü koptu.

Aslında kopan gürültünün nedeni, sadece YÖK'ün seçimindeki gariplik değil.

Evet, sadece ve sadece 1 oy aldıkları halde iki adayın üç kişilik listeye girmesi başlıbaşına bir olay ama, daha önce de söylediğimiz gibi, YÖK'ün bu konudaki ilk vukuatı değildi.

YÖK, daha önce de tercih hakkını kullanırken, üniversitelerde öğretim üyelerinin seçimini defalarca gözardı etmişti.

Nitekim son 22 kişilik listede, Erzurum Atatürk ve Malatya İnönü üniversitelerinin seçimini de dikkate almamıştı.

Ama DEÜ'nün sesi gür çıktı.

Ankara'daki tabip, eczacı ve diş hekimleri odaları bile, İzmir'deki üniversiteye destek mesajları yayınladılar. (Ne alaka ise...)

Bütün bunlara Çankaya Köşkü'nün ‘‘hukukçu’’ desteği eklenince, gürültünün desibeli daha da yükseldi.

*

YÖK Başkanı Kemal Gürüz, ‘‘inatçı’’ bir kişiliğe sahip olmakla birlikte, ‘‘sistemin adamı’’dır. Ne zaman, nerede duracağını bilir. (Aynı satırları önceki bir yazımda kullanmıştım ve okuduğunu anlamakta güçlük çeken bazıları, bu ifadeden Gürüz'ü övdüğüm sonucunu çıkarmıştı.)

O, sistem adına böyle hareket ettiğini düşünüyor.

Bu yüzden, son olay karşısında böyle bir tepkiyle karşılaşmayı hiç beklemiyordu.

Kışlalarda eğitim alanlarını, tepeleri süsleyen şu sloganı her vesileyle tekrarlayarak, gücünün kaynağını anlatmaya çalışıyor:

‘‘Tek Devlet-Tek Millet-Tek Vatan-Tek Bayrak-Tek Dil.’’

Sırtını kuvvetli yerlere dayadığından emindi.

Nitekim bu destekle daha birkaç ay önce, üniversitenin ve kamuoyunun bütün tepkilerine rağmen, YÖK Başkanı olarak koltuğunu kaptırmamıştı.

Peki bu kez durum farklı mıydı?

Kendisi olmadığı kanısında.

Çankaya'ya üçüncü kez gönderdiği listede bile 1 oy alan adayı ikinci sıraya koyduğuna göre, sırtının sağlamlığına güveniyor.

Sırtı sağlam adama, Çankaya ne yapsın?

Yazarın Tüm Yazıları