Paylaş
MİLLİ Eğitim Bakanlığı ile Kalite Derneği (Kal-Der), bir süre önce ‘‘çalıştay’’ düzenledi.
İtiraf ediyorum, ‘‘çalıştay’’ sözcüğünü ilk kez duydum.
Yazıişleri masasındaki diğer arkadaşlara sordum.
Anlamsız anlamsız yüzüme baktılar.
Belli ki, ‘‘çalıştay’’ı onlar da ilk kez duyuyordu.
Sonra, yeni sözcüğün anlamını karineyle çıkardık: Çalışma toplantısı.
‘‘Çalıştay’’ın tutma şansı yüksek.
Kulağa da fena gelmiyor.
*
Kal-Der ve Milli Eğitim'in işbirliğiyle düzenlenen çalıştay, Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi Çalıştayı.
89 bilimadamı katıldı.
1.5 gün tartıştılar.
2 bin 476 fikir, 813 öneri ürettiler.
Çalıştay sonunda, 12 temel proje ortaya çıktı.
Projelerin özeti şöyle:
Eğitim, bireyleri en üst düzeyde motive edebilmek için bireyi merkez almalı. Öğretmenlere daha fazla sorumluluk yükleyerek, öğrencileri bilgi dolduracak haznelerden çok, üretime teşvik edecek bireyler olarak görmeli.
Eğitim sistemi öğretmenlerin, öğrencilerin ve tüm paydaşların liderlik özelliklerini ortaya çıkaracak ortamları sağlamalı ve desteklenmeli.
Ülke gerçeğine uygun nitelik ve sayıda öğretmenin yetiştirilebilmesi için etkili planlar üretilmeli, bu planların aksamasına neden olabilecek unsurlar ortadan kaldırılmalı.
Öncelikle genel bütçeden Milli Eğitim'e ayrılan pay artırılmalı.
Eğitim kurumlarında uygulanan psikolojik danışman ve rehberlik faaliyetlerinin paydaşlar tarafından anlaşılmadığı ve etkili kullanılamadığı düşünülüyor. Karşılıklı güvene dayanan bir işbirliği ortamı oluşturulmalı, faaliyet ve eylem planları düzenlenmeli.
Ölçme ve değerlendirme konusunun gelişiminin önündeki en büyük engel, önemsenmemesi. Sonuçta, eğitimli personel, yönetmelikler çalışmalarda koordinasyon ve kaynak yetersizliği ve teknik olanaksızlıklar haliyle yaşanmaktadır.
Özel eğitim konusu bütün olarak ele alınmalı, ulusal eğitim ve rehabilitasyon politikası oluşturulmalı.
*
Kaliteli çalıştaylar, eğitime kalite katacak.
Kaliteli eğitim, kaliteli nesiller yetiştirecek.
Kaliteli nesiller de kaliteli gelecek demek...
Paylaş