Aydın Candabak: Gençlerin Baba ile çıta sohbeti

Aydın CANDABAK

GENÇLERİ; hiçbir şeyi beğenmeyen, hep yargılayan kişiler olarak görüp, daha yükseği yakalamak istedikleri için eleştirmek, çok büyük haksızlık.

Sadece bugünün gençlerine değil, geçmişin ve geleceğin gençlerine de haksızlık. Yani, ‘‘bir zamanlar’’ genç olan herkese haksızlık.

*

Gençler ne istiyor?

Daha iyi öğrenim... Daha iyi sağlık... Daha iyi sosyal yaşam... Temiz çevre... İyi bir iş... İyi bir gelecek... Huzur... Barış...

Kısacası, çıtayı yükseltmek.

Peki çıta nerede duracak?

Durmayacak!

Hep yükselecek, hep yükselecek.

*

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in gençlerle sohbet ettiği Siyaset Meydanı'nı izlerken, ‘‘çıta’’yı düşündüm.

31 yaşında genel müdür, 40 yaşında siyasi parti genel başkanı ve 41 yaşında başbakan olma başarısını yakalayan ‘‘76'lık bir gencin’’ karşısındaki gençler, ‘‘çıtanın düşüklüğünden’’ yakınıyordu.

O da onlara, rakamlarla çıtanın hep yükseldiğini anlatmaya çalışıyordu.

Okul, üniversite, öğretmen, öğretim görevlisi sayısındaki artışları aktarıyordu.

Ulaşılamayan ve elektriği olmayan köy kalmadığına ilişkin gelişmeleri sıralıyordu.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki 100 dolar milli gelirden 6 bin 500 dolara gelindiğini üstüne basa basa anlatıyordu.

*

Demirel, ‘‘çıtayı yükselttim’’ diyordu kısaca. Gençler, ‘‘Çıta düşük’’ diye israr ediyordu.

Aslında iki tarafın da dediği doğruydu.

Dünkü Türkiye ile karşılaştırdığımızda, çıta epey yükselmişti.

Ama buna rağmen, gelişmiş dünyanın çıtası, hálá bizden çok yüksekteydi.

Bugün ulaşılamayan, elektriği olmayan köy bulunmaması gençlere birşey ifade etmiyor. Çünkü bu zaten olması gereken birşeydi. Işığı yanmayan köy diye bir olay da yoktu belleklerinde.

Milli gelir derseniz, 90 dolarlık Mozambik veya 210 dolarlık Tanzanya'ya bakmalarını bekleyemeyiz gençlerden.

Onların gözü milli geliri 35 bin dolar düzeyinde olan Norveç'te, Singapur'da ya da Hong Kong'da olacaktır. Olması gereken de budur.

*

Üstelik, Cumhurbaşkanı Demirel, gençlerin bu çok doğal ‘‘daha yükseğe’’ duygusunu en iyi anlayacak kişidir.

Aksi halde bugün hálá ulaşılamayan köyler, bugün ışığı yanmayan beldeler olur, 300-500 dolar milli gelire talim edilirdi.

Gençler belki şunu ifade edemediler:

Size minnettarız.

Ama biz çıtayı daha da yükselteceğiz.

Mutlu bayramlar dileğiyle...