Aydın Candabak: Bu gençlerin önü kesilmez

Aydın CANDABAK

SORU: Bir öğrenci kulübü ne yapar? Celal Bayar Üniversitesi Management Club'ın tanıtım dosyasının kapağında yer alan soru bu.

Kaliteli baskı ve renkli fotoğraflarla hazırladıkları faaliyetlerini içeren dosya ile de sorunun cevabını vermeye çalışmışlar.

Geçen hafta içinde, gençler konusunda beni müthiş umutlandıran olaylar yaşadım.

İlki, sözünü ettiğim dosyanın sahipleri.

Celal Bayar Üniversitesi İşletme Kulübü'nden üç temsilci gelmiş İstanbul'a. Gazete ve televizyonları ziyaret edip, kendilerini tanıtmak amaçları. Her biri bir yana koşuşturuyor.

Hürriyet'e, kulübün halkla ilişkiler direktörü Elif Durusöz geldi. İşletme Fakültesi 4. sınıf öğrencisi.

‘‘28 kişiyiz’’ diyor, ‘‘Genel Koordinatörümüz, başkanımız, yönetim kurulumuz var. Biz bir şirket gibi çalışıyoruz.’’

Kulübün kuruluşu Aralık 1997. Genç üniversitenin genç öğrenci kulübü, bu kısa süre içinde aralarında Rüşdü Saracoğlu, Ümit Boyner, Müşfik Kenter ve Ali Koç'un da bulunduğu tanınmış isimlerle sohbetler düzenliyor.

*

Marmara Üniversitesi Management Club'tan da, yine dolgun bir broşür-dosya ile iki temsilci geldi. Aslı Gürüney İngilizce İşletme 4. sınıf öğrencisi, Deniz Özçakır ise aynı fakültenin hazırlığında henüz.

Biri bitirirken, diğeri yetişiyor.

Marmara İşletme Kulubü 11 yıllık.

Uluslararası hafta düzenliyorlar her yıl.

Avrupa'dan Kanada'ya, Afrika'dan Japonya'ya kadar pek çok ülkenin üniversite öğrenci kulüpleriyle bağlantıları bulunuyor.

Bu yılki Uluslararası Hafta 14-21 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da yapılacak.

Konuk öğrenciler, daha sonra 22-25 Mayıs tarihleri arasında Ege gezisine çıkarılacak.

Ayrıca Euro Tour'un 2000-2001 olağan toplantısına ev sahipliği yapacaklar.

‘‘Biz Türkiye için müthiş bir tanıtım yaptığımıza inanıyoruz. Onları konuk etmeden önce Türkiye'yi hiç tanımadıklarını gözlediğimiz bu arkadaşlar, önümüzdeki yıllarda dünyayı yönetecek kişilerdir. Biz geleceğin yöneticilerine Türkiye'yi gerçek yönüyle tanıtıyoruz’’ diyorlar.

*

Gençler, Türkiye'nin en büyük holdinglerine, şirketlerine gidip tanışıyor, kendilerine sponsor olmalarını sağlıyorlar. Dünya çapında ilişkilere geçiyor ve medyanın karşısına çıkıp, ‘‘biz buyuz’’ diyorlar.

Türkiye'nin geleceği parlak.

Çünkü bu gençlerin önünü kimse kesemez.