Aydın Candabak: Bir öykü, Bir tesbit, Bir tavsiye

Aydın CANDABAK
Haberin Devamı

ADAM, ilk kez gittiği kasabada, şaşkın halde adres arıyor. Yol kenarına park etmiş arabanın arka koltuğundaki çocuğa yanaşıp soruyor:

- Buraların yabancısıyım. Fırını arıyorum, parkın hemen yanıbaşında demişlerdi.

Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra cevap veriyor:

- Ben de buraya ilk defa geliyorum. Ama sağ tarafa gitmeniz gerekiyor herhalde.

Diyalog şöyle devam ediyor:

- Sen de ilk kez geldiğine göre, sağa gitmem gerektiğini nasıl anladın?

- Ihlamur çiçeklerinin kokusunu duymuyor musunuz? Kuş cıvıltıları da oradan geliyor zaten.

- İyi ama, bunların parktan değil de, tek bir ağaçtan gelmediği ne malum?

- Tek bir ağaçtan bu kadar yoğun koku gelmez. Üstelik, manolyalar da katılıyor onlara. Hem biraz derin nefes alırsanız, fırından yeni çıkmış ekmeklerin kokusunu da duyacaksınız.

*

Adam, gözlerini hafifçe kısarak denileni yaptıktan sonra, gerçekten de ekmeklerin kokusunu duyuyor. Cebinden bir şeker çıkarıp teşekkür ederken, çocuğun aslında ámá olduğunu fark ediyor.

Çocuk da, konuşma aniden kesilince, adamın kendi durumunu fark ettiğini anlıyor.

Işığa hasret gözlerini adamdan saklamaya çalışırken, şu sözler dökülüyor ağzından:

- 3 yıl önce bir kaza geçirdim, görmeyi o kadar çok özledim ki... Sizinkiler sağlam, öyle değil mi?

Adam, çocuğun tarif ettiği yöne doğru yönelirken şöyle mırıldanıyor:

- Artık emin değilim. Emin olduğum tek şey, benden iyi gördüğündür.

*

E-mail'le gelen bu öykü, dostlar tarafından çoğaltılıp dostlara aktarılıyor.

Yaşanmış bir öykü mü, kurgu mu bilmiyoruz.

Kimin yazdığı konusunda da bir bilgi yok.

İster gerçek olsun, ister hayal, müthiş bir öykü.

Ben de siz dostlarımla paylaşmak istedim.

*

Öykünün sonunda, şu mutlak tespitler de yapılıyor:

Söyledim: Duydu anlamına gelmez.

Duydu: Doğru anladı anlamına gelmez.

Anladı: Hak verdi anlamına gelmez.

Hak verdi: İnandı anlamına gelmez.

İnandı: Uyguladı anlamına gelmez.

Uyguladı: Sürdürecek anlamına gelmez.

*

Bir de tavsiyeler var:

İnsanları ve özellikle de sevdiklerinizi oldukları gibi kabul edin.

Siz onları, kendi gibi oldukları için sevdiniz.

Sizin istediğiniz gibi olurlarsa, onlar artık sevdiğiniz insanlar değillerdir ki...

Yazarın Tüm Yazıları