Sanat aşk gibi mantığı yok

ÜNLÜ grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu bu ay Selçuk Yaşar Sanat Galerisi’nde sergi açtı.

Haberin Devamı

Ulusal ve uluslararası birçok karma serginin yanı sıra New York’ta olmak üzere 9 kişisel sergi açan sanatçı bugüne kadar 23’ü uluslararası olmak üzere toplam 64 ödül kazandı. New Yorker Dergisi’nin kapağında üç kez, The Forbes Dergisi’nin kapağında bir kez, The Atlantic Monthly, The New York Times gibi dergilerde karikatür ve illüstrasyonları yer alan Ekşioğlu ile sanat tutkusu üzerine sohbet ettik.

Sanat aşk gibi mantığı yok

 

İÇİMDEKİ DUYGULARI BİRLEŞTİRDİM
- Ressam olmaya nasıl karar verdiniz?
- Ben ressam olmak için akademiye gittim, ama dediler ki, ‘grafik bölümüne girmek zor oraya girebilirsen gir’ dediler. Ben kazandım ve girdim. Ressam olacağım sanıyordum, ama meğer grafik sanatçısı olmuşum. Sonradan içimdeki resim duygusu ile illüstrasyonu birleştirdim. O sayede başarılı oldum. Birçok ödül kazandım.

Haberin Devamı

Sanat aşk gibi mantığı yok

 

NEW YORKER’DA KEDİLERİM KAPAK OLDU
- New York’ta da sergi açtınız, değil mi?
- Evet. Uluslararası yarışmalarda ödül alınca oradaki jüri üyeleri ile tanıştım. Aralarında çok önemli sanatçılar vardı. Beni davet ettiler. Birçok iş yaptım ve işlerim çok takdir gördü. Hatta birkaç çalışmam New Yorker dergilerine kapak oldu. Mesela, özellikle kedileri çizdiğim kapaklarım New Yorkluların çok hoşuna gitti. Çünkü, New York’ta insanların %60’ı yalnız yaşıyormuş ve kedileri varmış. O nedenle orada çok tutuldu kedili çizimlerim.
- Yaşar Sanat Vakfı’nda ‘Aklımda Kalanlar’ adında sergi açtınız. Neler var aklınızda?
- Kendi dünyamı resmettim aslında. Mesela ben Orduluyum. Hep yağmur yağardı orada, günlerce. Hep bir şemsiye almamız gerekirdi. Babam da hep unuturdu şemsiyesini. Yer etmiş aklımda. Bir de elma bahçelerimiz vardı, o nedenle elmaları da çizerim çok. Kuşlar özgürlük ve demokrasi sembolü benim için...

 

Haberin Devamı

YETENEKLER BİRER ARAÇTIR
- Başarılı olana kadar sıkıntılar çektiniz mi, başarısızlıklarınız oldu mu?
- Başarılı sayılıyorsam, bunun en büyük nedeni kendimi kanıtlama arzumdu. Ben de varım demek istemiştim. Alsında bu her büyük sanatçı ya da başarılı insan için böyle. Nazım Hikmet’in 13 yıl hapishanesi olmasa o şiirleri olur muydu, Van Gogh’un acıları olmasa o tablolar ortaya çıkar mıydı? Mutlu anları az, sıkıntılı zamanları daha fazladır, çünkü algıları çok açıktır. Her şeyi içlerine çekerler ve bu basınç bir şekilde ortaya çıkar. Aslında yetenekler de birer araçtır. Kimi şiirle, kimi resimle, kimi yazıyla ifade eder kendini ve hislerini. Amatör kalabilmek çok önemli. Çünkü, konfor yaratıcılığın en büyük düşmanı. Kendi hayatıma baktığımda zor zamanlarım oldu, ama yine de güzel zamanlardı.
- Genç sanatçılara ne söylemek istersiniz?
- Sanat birine aşık olmak gibidir aslında. Tam bir tutku, mantık yok. Sanat insanların kendisini ifade etmesi için aslında. Para kazanmak ya da ünlü olmak için yapıldığında bir anlamı olmuyor, yapay oluyor. Malevich 1917 yılında simsiyah bir resim yapmış sonradan da bunun bembeyazını yapmış. Bunlar bir iddia işte... Kandinsky’nin yaptıkları da ilham veren çalışmalar. Düşünmeye teşvik eden sanat işte bu. Düşünen insan sorgular.

Yazarın Tüm Yazıları