Oy ve Ötesi çağrısı: Sandığı boşlama oyuna sahip çık
Seçimler yaklaşırken sosyal medyada ortalık toz duman. Adayları eleştirenler, beğenmeyenler, partilere verip veriştirenler. Demokratik ortamda hepsi doğal. Ama doğal olmayan bir yaklaşım var bu kez. ‘Aday bana uygun değil’ deyip oy vermeyenler. Oysa bu yolu tercih edenler siyasi bir duruş sergilemek şöyle dursun, sisteme olabilecek etkilerini baştan yokediyor. “Oy ve Ötesi” tam da bu amaçla, “haydi artık birşeyler yapma zamanı” diyenlerin kurduğu bir dernek. Oy ve Ötesi üyeleri sosyal medyada olanları eleştireceğine sistemin içine dahil olup aktif rol almayı tercih edenlerden oluşuyor. ‘Demokrasinin sadece sandık olmadığını biliyor, ama sandığın güvenirliliği için de çalışmak istiyoruz. Bizim sandıklardaki varlığımızın bile herhangi bir usulsüzlüğe karşı caydırıcı olduğunu biliyoruz’ diyen derneğin İzmir Sorumlusu Özgür İnam ve koordinasyon ekibinden Pınar Yapıcılar hepimizi oylarımıza sahip çıkmaya çağırıyor.
GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞIYORUZ
- Oy ve Ötesi nasıl kuruldu?
- Gezi’de gaz yiyip gaza gelen 8 genç kurdu Oy ve Ötesi’ni. Biz aslında o 8 gencin içinde değiliz. Fakat çok yakın arkadaşlarımız vardı. ‘Biz bu memleket için bir şey yapmalıyız’ dediler. Ama yapılacak şey somut, sürdürülebilir ve çözüm odaklı olmalıydı. O nedenle Oy ve Ötesi kuruldu. 4 ayda 32 bin kişi bizi desteklemeye başladı. Çeşitli nedenlerle apolitik kalmış kitleler hareketlendi ve Gezi’nin diğer platformlarının aksine Oy ve Ötesi çok güçlendi. 1 Haziran’da Yalova’da tekrarlanan seçimlerde de aktif rol aldık. Şimdi de cumhurbaşkanı seçimi için operasyonlarımızı 6 ilde sürdürüyoruz. Yüzde 68 kadın üyemiz var. Her yaştan genç gönüllülerimizle müthiş uyum içindeyiz. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Antalya ve Adana’da yapılanmış durumdayız. Bu, zaten Türkiye’de kullanılan oyların yüzde 40’ı demek.
- Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
- İlk amacımız, oylarımıza ve ülkemizin demokratik geleceğine sahip çıkmak için insanların oy kullanması. İkinci amacımız ise insanların bilinçli oy kullanması. Bu amaçla son seçimlerde çok yoğun ve verimli çalıştık. Tüm adaylarla çekilmiş videolar hazırladık ve 2 dakikada anlatmak istediklerini kaydettik. 38 adayın görüşlerini yayınladık ve seçmenlere ulaştırdık. Cumhuriyet tarihinin en büyük katılımlarından biri, yüzde 90 ile son seçimde oldu. Üçüncü amacımızsa şeffaf ve güvenilir seçim olması. Kim kazanırsa kazansın, ama mutlaka demokrasi kazansın istedik. Bu amaçla, gönüllü sandık gözetmenliği en temel faaliyetimiz ve bu faaliyetimizi coğrafi ve rakamsal olarak genişletmek de ana çalışma alanımız.
GÖZLEMCİNİN PARTİLİ OLMASI ŞART DEĞİL
- Sandık gözetmenliğini bir partiye üye olmadan da yapmak mümkün mü?
- Sandık müşahitliği Yüksek Seçim Kurulu’nun denetlediği ve partilerin temsilcileriyle yürütülen bir görev. Şimdiye kadar partilerin örgütleri yürütmüş. Ama aslında, üstüne basarak söylüyorum, HER VATANDAŞIN, herhangi bir partiye kaydolmadan seçim gözlemciliği hakkı bulunuyor. Oy ve Ötesi’nin kurucuları ve katılımcıları genel olarak aktif politikadan uzak durmuş kişiler olduğundan partiler üzeri ve demokrasiyi geliştirmeyi hedefleyen bir amaç altında örgütlenme yaşandı.
- Peki finansmanı nasıl sağlıyorsunuz?
- Oy ve Ötesi, Nisan 2014’de dernekleşti. Bir dernek olarak tüzüğümüz doğrultusunda üye barındırma ve üyelerimizden aidat toplama yoluyla finansman yaratıyoruz. Tarafsızlığımızın sorgulanmaması adına partilerden, adaylardan ve benzeri siyasi oluşumlardan kesinlikle finansal destek kabul etmiyoruz. Gönüllülerimizde dernek üyeliği şartı aramıyoruz. Fakat isteyenleri, üyelik yoluyla destek vermeye davet ediyoruz. Ayrıca dernekler yasası çerçevesinde, makbuz karşılığında bağış kabul ediyoruz.
BİZİ KABUL EDENLERLE GÖRÜŞÜYORUZ
- Her aday, her parti diyorsunuz. Gerçekten her parti ve adaya açık mı davranıyorsunuz?
- Kesinlikle. Bizimle konuşmayı kabul eden her aday ile görüşüyoruz. Kabul etmeyenler bizi baştan öteki yapmaya çalışıyor, ama biz öteki değiliz. Tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz. Hatta Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Tayyip Erdoğan ile Ekmeleddin İhsanoğlu canlı yayında görüşsünler diyerek bir kampanya da yaptık. İlgi çok büyük oldu ama gerçekleşir mi bilmem...
- Gelelim cumhurbaşkanı seçimine.
- Elbette bu seçimlerin bir önemi de Türkiye tarihinde ilk defa cumhurbaşkanını halkın seçiyor olması. Biz bu tarihi günde tüm kapasitemizle aktif rol alarak orada olmalıyız. Cumhurbaşkanlığı seçimi için 6 şehirde 100 bin gönüllüyle sandıklara sahip çıkmayı hedefliyoruz.
VERMEMEK SİYASİ BİR DURUŞ DEĞİL
- Bu seçimlerde oy kullanmayacağız diyenler, oy kullanmanın önemini çok iyi bildiği halde bir nevi cezalandırma amaçlı kasıtlı kullanmayanlar. Buna ne diyorsunuz?
- ‘Boş Verme, Oy Ver’ kampanyamızla, ‘oy vermek için tatilinizi bölmek istemiyorsanız kayıtlarınızı yazlıklarınıza aldırın’ mesajı verdik. Ayrıca oy verme sistemimizle ilgili her çarşamba online eğitimler veriyoruz. Bakın, oy vermeyerek bir fark yaratacağını zannedenler aslında yanılıyor. Çünkü oy kullanmamak siyasi bir duruşu temsil etmiyor. Yasa, seçime katılanların değil, geçerli oyların yüzde 50’sini kabul ediyor. Eğer böyle olmayıp da seçmen sayısının yüzde 50’si olsaydı oy vermemek bir işe yarayacaktı. Ama şimdi oy vermemek hiçbir işe yaramayacak ve belki de seçimin tek turda bitmesine neden olacak. Şikayet etme hakkı için mutlaka oy vermek gerekiyor.
- İzmir’de durum nasıl peki?
- Aslında iyi, çünkü İstanbul’dan sonra organize olduğumuz iller arasında önde gidiyoruz. Fakat yine de İzmir’de 30 ilçe ve 7 binin üzerinde gönüllü ihtiyacı bulunuyor. İzmir’in aydın insanlarına inanıyoruz. İzmir’in gönüllüleri enerji dolu ve heyecanlı. Bunu da artırmak istiyoruz. Herkesi www.sandik.oyveotesi.org adresinden kaydolmaya davet ediyoruz.
