Paylaş
Ozpack adını duymuşsunuzdur. Duymadıysanız bile mutlaka öğrencilerin kitaplarını taşıdıkları renkli küçük taşıma dosyaları dikkatinizi çekmiştir. İzmirli genç bir girişimcinin ürettiği bu ürün kısa sürede büyük talep gördü. Sadece İzmir’de 100 binlerce üreten Osman Can Özcanlı, şimdiki amaçlarının önce Türkiye, sonrasında ise Amerika olduğunu anlatıyor. İzmirli genç bir marka olan Ozpack’in gideceği çok yol var.
- Nasıl bir eğitim aldınız?
- İzmir Amerikan Koleji’nden mezun oldum. Ondan sonra Amerika’ya giderek Wisconsin Üniversitesi’nde endüstri mühendisliği okudum. Tam o yıllarda bu Ozpack fikri geldi aklıma.
- Nereden geldi?
- Öğrencilerin kitap ve defterleri elde taşımak için bir aparata ihtiyacı olduğunu düşünüyordum. Bana da lazımdı zaten öyle bir şey. Çünkü ben de çok pratik olmayı seven bir insanım. O yüzden dedim ki, ‘böyle bir ürün yapsam hem benim ihtiyacımı karşılar, hem de başkalarının da ilgisini çeker.’ Ve öyle başladım.
- Ozpack ismi nasıl çıktı?
- Benim lakabım Oz’du. Ozpack’te Oz’un taşıma şekli. Oz’un taşıma çantası gibi...
AMERİKA’DA ÖDÜLLER ALDIM
- O yıllarda düşündünüz de ilk ne zaman hayata geçirdiniz?
- Fikir geldi. Sonra ben yaz tatilinde İzmir’e geldim. ‘Bunu nasıl yaparız, nasıl üretiriz’ diyerek ilk prototiplerinin örneklerini yaptım. Sonra Amerika’yai döndüm. Orada yarışmalara katıldım.
- Ne yarışması?
- Tasarım, icat, iş planı yarışması vardı. Onlara katıldım. Oradan da dereceler aldım, kazandım. Ve üniversitenin kitapçısı ve kırtasiyesiyle başladık satmaya. Burada İzmir’de üretiliyor, Amerika’da satılıyordu. Sonra yazları İzmir’e geldiğimde burada da okullara vermeye başladım. Sonra üniversite bitti. Chicago’da bir firmada çalışmaya başladım.
- E, Ozpack ne oldu?
- Ozpack o ara, benim öğrenci projem olarak kaldı. Chicago’da Nike’a, Coca Cola’ya tasarım danışmanlığı veren bir firmada çalıştım 4 sene. 8,5 senelik bir Amerika macerasından sonra dedim ki, ‘Ben İzmir’de yaşayacağım.’ İstifa ettim işimden, İzmir’e geldim. Bir yerden başlamam lazım. ‘Ozpack ile başlayayım yeniden’ dedim.
İZMİR’DE OZPACK’SIZ ÖĞRENCİ YOK
- Ozpack ne zaman marka olmaya başladı?
- 2008’de yeni tasarımlar, yeni desenler yaptım. Gerçek anlamda 2010’da ciddi şirketimiz oldu. Ve o yıl moda oldu İzmir’de.
- Yani bu İzmir’den çıkan bir marka yani ozpack.
- Kesinlikle. İzmir’de Ozpack’ı olmayan öğrenci bulmak zor. Yılda 100 bini geçtik.
- Peki İzmir dışına da yayılmaya başladınız mı?
- Şimdi Ankara ve İstanbul’da da satılmaya başladı. Kendi bayilerimiz üzerinden pazarlıyoruz. Mesela D&R’lara doğrudan veriyoruz. Tek tek kırtasiyelere veriyoruz. Zaten mağazalar genelde bizi buluyor. D&R diyor ki ‘Bize çok soruluyor, lütfen şu kadar yapar mısınız?’ Hatta bizi İstanbul firması zannediyor çoğu. ‘İzmir’deyiz’ deyince şaşırıyorlar. Bazıları da yurtdışından bir marka zannediyor.
- Geleceği nasıl görüyorsunuz?
- Potansiyel çok büyük. Bu iş o kadar kolay, dışarıdan göründüğü gibi bir iş değil. Ozpack’ın ne kadar kullanışlı bir şey olduğunu daha önceden bilmeyen birisinin kavrayıp kullanması o kadar kolay değil. O yüzden bir çaba gerekiyor. İzmirli arkadaşları sayesinde, mesela Ankara TED Koleji’nde de öğrenciler çok sevdiler. Devamlı internette, bize özel sipariş veriyorlar. Böyle böyle yayılıyor. İnsanlar önce bir fanı, meraklısı oluyorlar.
OKULLARA GİDİP SORUYORUM
- Amerika’da satış durdu mu peki, oraya da devam etmediniz mi?
- Oraya devam etmedim. Şimdi yeniden önümüzdeki aylarda bir girişim düşünüyoruz Amerika için. Orada haklarını hem patent, hem de isim hakkını aldık. Şimdi dünyanın her yerinde bu alındı. Bir tane video yapıyoruz Amerika için.
- Sadece dosya şeklinde mi yoksa farklı ürünleriniz de var mı?
- Şimdi biraz daha büyüğünü yaptık. Ipad’inizi de içine koyabiliyorsunuz. Biraz daha büyüğünü yapacağız. İçine Laptop’ınızı koyup elinizde gezdirebileceksiniz. Şarj aletini de koyabileceksiniz. Ayrıca minilerini yaptık. Cüzdan gibi aslında, bir cüzdandan biraz daha farklı. Şu anda çok popüler bir sırt çantamız var. Öğrenciler özellikle bizden istedi, biz de yaptık.
- Talep üzerine de mi ürün tasarlıyorsunuz?
- Tabii ben gidiyorum okullara. ‘Neye ihtiyacınız var’ diye soruyorum, gözlemler yapıyorum. Öğrencilerin neye ihtiyacı var. Kağıtlarını nereye koyuyorlar, nasıl çalışıyorlar, ne kadar kitap taşıyorlar?+ Hep bunları gözlemleyerek onların ihtiyacı üzerinden ürünler tasarlayıp götürüyorum çocuklara. Gittiğim zamanlarda bir tanesinde dediler ki, ‘Bize çok gözlü, üçgen bir sırt çantası lazım.’ Ben de oturdum, bir yaz uğraştım, yaptım.
‘YAPMA’ DİYEN ÇOK OLDU
- Taklitleriniz çıktı mı?
- Taklitlerimiz çıktı hem de çok. Ama patentlerimiz olduğu için çok dava açtık, kazandık.
- Başlarken Ozpack’ın bu boyuta geleceğini düşünüyor muydunuz?
- Düşünmüyordum. Gerekli bir şey olduğunu düşünüyordum, ama böyle moda haline geleceğini ön görmemiştim. Her ay alan öğrenciler var. Takip edenleri var, koleksiyonunu yapanları var.
- Peki zorluklarla karşılaştınız mı? Onları nasıl atlattınız? Hiç yıldığınız oldu mu?
- Hiç yıldığım olmadı. Çünkü bana bunların hepsi bir macera gibi geliyor. Ama tabi ki sürekli zorluklar çıktı. Üretim tarafında, satış tarafında. İnsanların ‘Bunu niye yapıyorsun, zaten bundan bir şey olmaz. Bu zaten satmayacak’ ya da ‘Yapma, zaten hemen taklidi çıkar, bir işe yaramaz’ ya da ‘Sen öğrencisin daha, önce git oku, bitir ondan sonra bu işlere gir’ dediklerini net hatırlıyorum. Yani destek olan veya bu Ozpack’ın satıp bir marka olacağına inanan kişi azdı, ama önemli olan sizin inanmanız.
EN ÖNEMLİ ŞEY TUTKU
- Kendi işini yapmak isteyen girişimcilere, gençlere ne tavsiye edersiniz?
- Bir kere tutku çok önemli. Olayın özünde bir tutku olması lazım. Bu dünyaya bir şey getirmek, yeni bir şey katmak olabilir. Veya kendinizle alakalı insanlara sunabileceğiniz bir şey. Ben pratik bir insan olduğum için, o pratik yönümle dünyaya pratiklikler ve kolaylıklar katabileceğimi düşünüyorum. Hayatı pratikleştirme, kolaylaştırma, basitleştirme konusunda da bir tutkum var. Aynı bu şekilde insanlar kendi tutkuları üzerinde dünyaya ne katabileceklerini düşünüp o şekilde ilerleyebilirler. O şekilde yaptıkları zaman olay çok daha samimi, gerçek oluyor. İnsanlar sizde o tutkuyu gördükleri zaman, siz de o tutku ile motive olduğunuz zaman işinizi de doğru yapıyorsunuz. Gidip en ucuz fermuarı seçmiyorsunuz. En güzel fermuarı seçiyorsunuz. En güzel lastiği kullanıyorsunuz. İnsanlara en güzel hizmeti vermek için çabalıyorsunuz. Ozpack’larınra birşey olursa ücretsiz hemen tamir ediyoruz. Tamir ettirip, kendim ulaştırdığım çok oldu mesela.
Paylaş