İzmirli yönetmenin büyük başarısı

İZMİRLİ yönetmen Esra Vesu Özçelik’in ilk uzun metrajlı filmi ‘Hicran ve Melek’, Kanada’nın Toronto kentinde yapılan ‘40’ıncı Kadın Gözüyle Film Festivali’nde ‘En iyi yabancı film’ ödülüne layık görüldü.

Haberin Devamı

Farklı kültürlerde büyümüş 2 çocukluk arkadaşının yıllar sonra kesişen yaşamlarını, toplumda kadın üzerindeki baskı ve şiddeti farklı bakış açısıyla beyaz perdeye aktaran filmin çekimleri İzmir, Seferihisar ve Çeşme’de yapıldı. Filmin bir başka özelliği ise müziklerini geçtiğimiz günlerde vefat eden ünlü besteci ve aranjör Atilla Özdemiroğlu’nun yapmış olması. ‘Hicran ve Melek’ filminin senaryosunu yazan ve yöneten Esra Vesu Özçelik’in sözlerini yazdığı ‘Rüzgar’ adlı şarkının müziğini yapan Atilla Özdemiroğlu’nun vefat etmeden önceki son projesiydi.

İzmirli yönetmenin büyük başarısı

 

Haberin Devamı

LİSEYİ BİTİRDİM, LONDRA’YA GİTTİM
- Esra Hanım, sinema eğitimi almaya nasıl karar verdiniz? Nerelerde eğitim aldınız?
- Karşıyaka Lisesi’ni bitirir bitirmez Londra’ya gittim. Türkiye’de kalsaydım da tek istediğim şey güzel sanatlar sinema alanında okumaktı. London Film Academy’e girdim. Film, yönetmenlik ve yazarlık üzerine eğitim aldım.
- Hicran ve Melek kaçıncı filminiz?
- Benim ilk uzun metrajlı filmim. Daha önce bir kaç tane kısa filmim var, İngiltere’de çekmiştim. Ama hiçbiri Türk hikayesi değildi. İngiliz oyuncularla çektiğim filmlerdi.

İzmirli yönetmenin büyük başarısı

 

ÖDÜLÜ HAK ETTİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM
- Filmin konusu nedir? Özellikle bir kadın hikayesini mi anlatıyor? Senaryoyu yazarken nelerden etkilendiniz?
- Hicran ve Melek, bir kadın hikayesidir. Bizim hikayemizdir. Yaşadığımız coğrafyada kadınların birbirini hangi şartta ve koşulda olursa olsun ötekileştirmeden yaşamasını savunan bir hikayedir. Toplum baskısı, erkek egemen bir toplumda yaşam mücadelesi, kadın şiddeti, cinsel istismar derken özgüveni eksilmiş, köşeye sıkışmış bireyler haline gelen kadınların çoğalması kanayan bir yara olarak üzerimizde dolaşıyor. Kimimiz farkındayız, kimimiz değiliz bu durumun. Bu yüzden, Hicran ve Melek, iki farklı hayatta bir arada kalarak, birbirini ötekileştirmeden yaşamayı seçmiş iki kadındır. Hayat bizi nasıl şekillendiriyorsa biz ya o, ya da o doğrultuda ona yakın bir insan oluyoruz. Hicran, muhafazakar bir ailede, Melek ise pavyonda çalışan annesi Leyla’nın yanında yetişmiş. İkisi de aynı mahallede büyümüş çocukluk arkadaşıdır. Yıllar sonra bir araya geldiklerinde birbirlerini yadırgamadan ötekileştirmeden, değiştirmeye çalışmadan yaşayan iki arkadaş.

Haberin Devamı

İzmirli yönetmenin büyük başarısı

- Toronto’daki festivale katılmanız nasıl gerçekleşti? Ödül almayı bekliyor muydunuz?
- Toronto, film festivalleri açısından çok önemli bir şehir. Filmimi orada açmayı çok istiyordum. Ödül alacağımı hissetmedim. Ama festivalde filmimize ilgi büyüktü. Hak ettiğimizi düşünüyorum.

İzmirli yönetmenin büyük başarısı

 

EGELİLER DÜNYANIN HER YERİNE UYUM SAĞLAYABİLİR
- Neden özellikle kadın hikayelerine ilgi duyuyorsunuz?
- En önce ben de bu topraklarda yaşayan bir kadınım! Tanıdığım, bildiğim hikayeler hepsi... Benim de bazen şahit bazen mağdur olarak içinde olduğum hikayeler. Dolayısıyla en iyisi, en kötüsü yani her şekliyle en derinine inerek ve en hakkaniyetli bir şekilde anlatıcısı olmak istiyorum bir yönetmen ve yazar olarak... Tüm köşeleri erkek egemenliğinin kaptığı sinema sektöründe bir kadın yazar yönetmen olarak bir kadın hikayesi yaptım... Bizim hikayemizi yaptım... Ve buna tüm kadınların sahip çıkacağını umut ediyorum...
- İzmir ve Ege’de yetişmiş olmanız sanatınıza nasıl yansıyor olabilir sizce?
- Ege’de yetişen biri dünyanın neresine giderse gitsin, oraya uyum süreci mevsim geçişinden daha hızlı olabiliyor... Dolayısıyla daha kendini gösteren ve bundan çekinmeyen insanlar yetişiyor bu topraklar... Ben de cesaretimi bu topraklardan almış olabilirim.

Haberin Devamı

İzmirli yönetmenin büyük başarısı

 

ATİLLA ÖZDEMİROĞLU’NUN SON FİLM PROJESİ
- Hicran ve Melek nerelerde gösteriliyor? Türkiye’de ne zaman gösterilecek?
- Eylül ayında İngiltere’de özel gösterim yapacağız... Türkiye vizyon tarihimiz yakın bir zamanda belli olacak.
- Atilla Özdemiroğlu’nun filminiz için özel bir değeri var değil mi?
- En özel değeri benim için o! Onu tanımış olmak çok önemli benim için. Onun son film müzikleri bu filmde hayat buldu... Adalet duygusu çok yüksek bir insan ve sanatçı olarak yeri doldurulamaz biri... Mekanı cennet olsun.
- Yeni projeleriniz neler? Neler hedefliyorsunuz?
- ‘Deep and Black’ Londra’da çekmeyi düşündüğüm bir kadın hikayesi... Yine İzmir’de İzyapım olarak hayata geçireceğiz... Bir de bir Ege hikayem var, yazım aşamasındayım.

Yazarın Tüm Yazıları