İzmir’den dünyaya güzellik markas

Bu alanda markalaşmak ve güvenilir bir firma haline gelmek önemli. Bunu başarabilmiş İzmirli marka, Essi Güzellik ve Estetik Merkezi’nin CEO’su Bekir Nacar, bununla kalmadıklarını bayilik sistemini de ilk uygulayanlardan olduklarını anlatıyor. İngiltere’de Biyomedikal Mühendisliği eğitimini bitiren Nacar, yakın zamanda açacakları Londra ve Katar şubeleriyle birlikte İzmir’den çıkan bir dünya markası olmayı hedeflediklerini söylüyor.

- Essi ne zaman kuruldu ve bugüne nasıl geldi?
Essi 1994’te aile şirketi olarak kuruldu, ben firmalarımızın 2. nesil yöneticisiyim. Essi’nin ilk şubesi güzellik merkeziydi, 1996’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir eğitim kurumu haline geldi. Bu noktadan sonra şubeleşmeye başladı. İzmir merkezli olarak 2000’li yıllarda büyümeye devam etti. Hatta Medikal Estetik alanında Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye’de ilk eğitim veren kurumlardan oldu. İlk başladığımız zamanlarda sektör son derece kısıtlıydı. Bu konuda annem Zübeyde Nacar’ın çok çalışmaları oldu ve güzellik-estetik konsepti çok daha geniş bir çerçeveye oturdu. Sektörde bu nedenle bir mihenk taşı konumunda olduğumuzu söyleyebilirim.

KENDİ ÜRÜNLERİMİZLE DÜNYA PAZARINA GİRMEYİ PLANLIYORUZ
- Sizin eğitiminiz nedir?
- Ben Koç Üniversitesi Elektrik – Elektronik Mühendisliği’nin ardından İngiltere’deki Warwick Üniversitesi’nde Biyomedikal Mühendisliği masterı yaptım. Genel olarak Londra’daki şubemiz ve Essi’lerde kullanılan teknolojiler ile yakından ilgileniyorum. Bildiğiniz gibi sektörümüzdeki teknoloji çok hızlı gelişiyor. Biz de şubelerimizde kullandığımız teknolojilerin en üst standartlarda olması için dünyanın en önemli estetik cihaz markalarıyla çalışıyoruz.
- Laboratuvar kurma ve kendi markanızı üretme fikriniz var. Bu konuda hangi aşamadasınız?
- Grubumuzun diğer bir firması olan International Group Nacar ile İzmir’de laboratuvar ve üretim tesisi de kuruyoruz. Laboratuvar için TÜBİTAK’tan destek alıyoruz. Amacımız kendi markamızı ve ürünlerimizi üretmek. Bunları hem yurt içine hem de yurt dışına satmayı planlıyoruz. Zaten tamamen yurt dışına uygun GMP standartlarında üretim yapacağız.

35 ŞUBEYLE SEKTÖRÜMÜZDE ÖNCÜLÜK YAPIYORUZ
- Essi olarak güzellik sektöründe pek da fazla rastlanmayacak şekilde bayilikler de veriyorsunuz. Bunu nasıl gerçekleştirdiniz?
- 4 şubeye ulaştıktan sonra franchise-bayilik sistemine geçmeye karar verdik. 2009 senesinde bu konuda çalışmaya başladık ve hızla büyüdük. Şu anda açılacaklar ile birlikte 35 şubeye ulaştık. Yani kısa zamanda çok hızlı bir şekilde şubeleştik. Bunun altında yatan neden ise sistemimizin oturmuş olması ve şubeler konusundaki titizliğimiz. Markamızın bilinirliği arttıkça talep de arttı, ancak biz şube sayımızdan daha çok doğru kişilerle çalışma konusunu ön planda tutuyoruz. Markamıza ve çalışma şeklimize uyan kişilerle yola devam ediyoruz.
- Bu kadar kısa zamanda böyle yol almanızı neye bağlıyorsunuz?
- İlk olarak bu bizim ana işimiz. Yani başka bir iş yaparken bu işin kazancı iyiymiş diyerek bu sektöre girmedik. İkincisi biz her şeyin yanında aynı zamanda bir eğitim kurumuyuz. O nedenle bu alandaki tecrübemiz ve bilgimiz çok fazla. Üçüncü etken ise aile olarak tüm enerjimizle bu sektörde çalışıyoruz. Yani birebir işimizin başındayız.

LONDRA VE KATAR MERKEZLERİMİZ YAKINDA AÇILIYOR
- Yurt dışında şubeleşme fikri nasıl oluştu?
- Yurt dışında şubeleşme fikri son dönemde gelişti. Ben biraz da bu nedenle şu an Londra’da bulunuyorum. Burada kendi merkezimizi kurmayı planlıyoruz. Her şeyle kendimiz ilgileneceğiz. Buradaki merkezin çok iyi yapılanmasını istiyoruz. Çünkü Londra dünyanın merkezi. O nedenle bizim için çok önemli. Başka yerlerden de teklifler olmuştu ama biz Londra’yı çok önemsiyoruz. Aynı anda Katar’da da büyük bir şube açıyoruz.
- Bu anlamda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
- Tüm yazılı materyallerimizin çevrilmesi, personelin eğitilmesi önemli bir iş. Bunların altyapısı için 1 yıldır uğraşıyoruz. İnternet sitelerimizi İngilizceye çeviriyoruz. Bu arada birkaç franchise fuarına katıldık. Bunlardan da güzel geri dönüşler aldık. Çünkü güzellik sektöründe sadece Türkiye’de değil dünyada da franchise veren çok az. Bu sektöre sıfırdan girmek kolay değil, çünkü hem bilimsel yaklaşım hem de hizmet anlamında mükemmellik istiyor. Bizim en büyük gücümüz kendi personelizi yetiştirmemiz ve köklü bir bilgi birikimimizin olması.

HİZMET SEKTÖRÜNDE İYİ OLMAMIZ DÜNYADA AVANTAJ
- İngiltere zor bir pazar. Bu konuda herhangi bir korku duyuyor musunuz?
- Londra’da hizmet sektörü bizim ülkemize göre daha geride. Çünkü genellikle sadece işlerini yapıyor, ekstra bir ilgi göstermiyorlar. Biz Essi olarak bu konuda çok iddialıyız. Misafirimizi özel hissettirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Londra’ya gelmek konusunda korku yok ama heyecan var. Çünkü sizin de dediğiniz gibi burası dünyanın merkezi. Burada başarılı olursak her yerde başarılı oluruz. Buradan çıkıp Amerika, Asya ve belki de dünyaya yayılan bir marka olabiliriz. Bu da bizi heyecanlandırıyor.
- Londra şubenizin şu anki durumu nedir?
- Şu anda yerimizi belirlemek üzereyiz. Kasım gibi tutup dekorasyona başlamayı planlıyoruz. Her şeyi tamamladıktan sonra 2018’in başlarında hizmete girmeyi planlıyoruz. Bu arada Katar da eş zamanlı açılacak. Oradaki çok güçlü bir aile, çok iyi bir firma. Şu anda sözleşme aşamasındayız. Doktorlarımız oraya kayıt oluyor. Katar şubemiz en büyük şubemiz olacak.

ÜLKEMİZDE SAĞLIK TURİZMİNE KATKI YAPACAĞIZ
- İngiltere’de Türk doktorlar ve çalışanlar konusunu nasıl çözeceksiniz?
- İngiltere’de sektörel düzenlemeler çok belirli. Doktorlarımızın denkliğini almak da zor olduğundan buradan lokal doktorlarla anlaşacağız. Diğer yandan, bildiğiniz gibi sağlık turizmi konusunda Türkiye birçok ülkeye göre çok ileride. Biz Londra şubemizden Türkiye’deki şubelerimize ya da cerrahi müdahale varsa anlaşmalı hastanelerimize hasta ya da danışan göndermeyi planlıyoruz. Buradan birçok kişi medikal estetik, diş tedavileri, saç ektirme için Çek Cumhuriyeti ya da Hırvatistan’a gidiyor. Onlar Avrupa Birliği içerisinde olduklarından daha avantajlı ama bizde hizmet çok daha iyi. O nedenle biz bu yönde çalışacağız.