Paylaş
CENK BOSNALI, uzun yıllardır Balkan müziği alanında çok önemli ve güzel çalışmalar yapan bir müzisyen. Ailesi, soyadı gibi Bosnalı olan sanatçı, Balkan müziğinin daha fazla dinlenmesi ve kültürünün daha fazla tanınmasını amaçlıyor. Daha farklı projeler üretmek amacıyla müziğin kalbi dediği İstanbul’a taşınan Bosnalı, ‘yapacağım daha çok iş var’ diyor...
AİLEM BOSNA’DAN GÖÇMÜŞ
- Ailenizin Balkanlar’dan gelme hikayesi ne zamana dayanıyor? Nerelisiniz?
- Ailemin Türkiye’ye göç etme hikayesi 1960 yılının ocak ayına kadar dayanıyor. O zamanki Yugoslavya şimdiki Bosna Hersek Cumhuriyeti’nden göç etmişler. O zamanlar Bosna Hersek Yugoslavya’nın bir parçası idi. Malum artık Yugoslavya 7 parçaya bölündü.
- Ailenizde müzikle ilgilenen başkaları da var mı? Nasıl müziğe başladınız?
- Ailemde müzikle ilgilenen başka kimse yok. Dolayısıyla ailenin tek sanatçısı benim. Ben müziğe 3,5 yaşında annemin hediyesi olan akordeonla başladım. İlkokuldan önce ve daha sonraları özel derslerle başlayıp üniversitede işi tamamen profesyonelliğe döktüm.
BİR TÜR ÖZÜME DÖNÜŞ
- Eğitiminiz nasıl, hangi enstrümanları çalıyorsunuz?
- Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunuyum. Akordeon, piyano çalıyorum. Şimdilerde gitar çalışıyorum. Çok yakında sahnemde gitar da çalmayı düşünüyorum.
- Neden Balkan şarkılarına yöneldiniz? Başka tür çalışmalarınız var mı?
- Balkan müziğine yönelmemin sebebi tabii ki köklerimden kaynaklı. Bir nevi öze dönüş benim için. Ayrıca Balkan şarkılarının Türkiye’de daha fazla dinlenmesi için yapıyorum tüm bu çalışmaları. Bence bu müzik henüz hakettiği yerde değil. Benim ayrıca yabancı ve Türkçe pop söylediğim başka bir projem var. Bu konuyla ilgili de yakında bir sürprizim olacak.
- Kaç albüm çalışması oldu? Son çalışmanızdan bahseder misiniz?
- Şu anda yayınlanmış iki albümüm var. İkisi de sevdalinkalardan oluşuyor. Son albümümü Bulgaristan’da Bulgar müzisyen dostlarımla kaydettim. Sonuçtan çok memnunum. Sevdalinka yol 2 oldukça fazla ilgi gördü ve çok önemli müzisyenler tarafından övgüler aldı.
MÜZİĞİN KALBİ İSTANBUL’DA ATIYOR
- Uzun yıllar İzmir sonrası İstanbula taşındınız. Neden?
- İstanbul’a taşınma sebebim tamamen müzik sektörünün orada oluşu. Şunu kabul etmek gerekir ki müziğin kalbi İstanbul’da atıyor. Ayrıca değişik projeler üretmek için çok uygun bir sanatsal zemin var orada.
- İstanbul da neler yapıyor, nerelerde sahne alıyorsunuz?
- İstanbul’da her dakikam müzikle geçiyor desem abartmış olmam. Sürekli müzik yapıyor ve müzik düşünüyorum. Hayal Kahvesi gibi dinleyicilerin çok yakından tanıdıkları mekanlarda konserler veriyorum. Bunun yanında daha geniş kitlelere ulaştığımız halk konserlerimiz sürüyor. Bir de mini bir Türkiye turnemiz olacak. Tabii ki TV programları performanslarımız da devam ediyor.
- Projeleriniz, yapacağınız belirli çalışma ve konserleriniz var mı?
- Çok yakında “ikiz şarkılar”adındaki projemi sahnede çalmaya başlıyoruz. Harika bir iş olacağını düşünüyorum.
YAPMAM GEREKEN ÇOK İŞ VAR
- Balkan müziği ve kültürü hakkında neler söyleyeceksiniz?
- Balkan müziği ve kültürü inanılmaz zengin ve keyifli bir alan. Benim amacım bu müziği çok daha geniş kitlelerle buluşturmak. Şarkıları Balkan kökenli olmayan insanlarla da paylaşmak. Kültürü ve şarkıları çok çok yukarılara taşımaktır en önemli derdim. Ömrümün sonuna kadar bu müziğe ve kültüre hizmet etmeye kararlıyım. Umarım planladığım her şeyi gerçekleştirme şansım olur. Yapmam gereken çok iş var daha...
Paylaş