Paylaş
İletişim ve ulaşım teknolojisinin bugünkü durumu, tüm dünyayı avucumuzun içi kadar bilinir hale getirdi, malum. Her ne kadar dünya vatandaşı, globalleşmek kavramları yayılmış olsa da, bana sorarsanız, yerel farklılıklar, yöresel özellikler, lojistik üstünlükler de bir o kadar önem taşır hale geldi. Bu gözle bakılınca, önem kazanan yerlerin başında Akdeniz geliyor. Etrafında onlarca farklı kültürü, dili, dini ırkı barındıran bu havza, dünyanın küçük bir modeli gibi. Dolayısıyla, Akdeniz kadar Akdenizlilik kavramı da üzerine düşünülmesi gereken bir konu oldu.
Yaşar Üniversitesi’nde 2013’de kurulan Akdeniz Araştırma ve Uygulama Merkezi, tam da bu konularda, bölge ülkelerinin siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarını araştırma, inceleme ve uygulama çalışmaları yapmak için kurulmuş. Kurucu başkanlığını Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi eski Temsilcisi, İzmirli Diplomat Ertuğrul Apakan’ın yaptığı merkez, İzmir’in ‘Akdeniz kenti’ kimliğinin öne çıkarılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.
Geçen ay, İzmir’de “Uluslararası Akdeniz Tarihi, Kültürü ve Siyaseti Sempozyumu” düzenlenmişti, hatırlayacaksınız. Şu anda AGİT Özel Gözlem Misyonu Başkanı olarak Ukrayna’da bulunan Apakan, burada bir konuşma yapmış ve ‘Avrupa’nın tam güvenliği için öncelikle Akdeniz’in güvenliği sağlanmalı. Gelecekte, kıtalara arası bir rekabet olacaksa, Akdeniz, birlik ve bütünlüğünü sağladığı oranda öne çıkacaktır’ demişti. İzmir, gelecekte önemli bir işbirliği ve barış bölgesi olacağı öngörülen Akdeniz’in en önemli şehirlerinden biri olduğuna göre, çok daha kritik bir rol alması muhtemel görünüyor. Apakan ve Yaşar Üniversitesi akademisyenleri tarafından kurulan merkezin yaptığı, insanlığı ileriki yıllara taşıyacak değişikliklere dair fikir ve önerileri içeren “2015 Sonrası Kalkınma” gibi çalışmalar, bu sürecin en doğru şekilde yönetilmesini sağlayacaktır, kuşkusuz.
Paylaş