Wilco ve Gonca ile keyifli gece

GEÇEN haftaki ‘bakalım bu sene doğumgünü kutlamam nasıl olacak’ yazımdan sonra eşim strese girmiş doğal olarak.

Haberin Devamı

Dört bir yana haber salmış, uygun yer neresi olabilir diye. Malum, cumartesi akşamı; tüm yazlık yerlerde, özellikle Çeşme’de, kilit olmuş bir trafik, restoranlarda dipdibe masalarda, özensiz servis hatta kötü yemekler demek. Neyse, çocukluk arkadaşım Deniz Sivri’nin aradığı gece yine bir mekan bakıp beğenmemiştik. Deniz, “Surf plajı’ndaki Lanila Restoran’da üniversiteden bir arkadaşımın doğumgünü kutlamasındayım. Hemen buraya gelin, bayılacaksınız” deyince, soluğu Alaçatı’da aldık. Aslında, belki önünden defalarca geçtiğim mekan gece bambaşka görünüyordu. Surf tutkunlarının yarattığı kalabalık gidince müthiş keyifli, esintili ve farklı bir yer olmuştu. Ama esas sürpriz doğumgünü sahibi Gonca ve eşi Wilco oldu bizim için.
‘Wilco’nun Karavanı’ adlı programıyla tanınan Wilco van Herpen müthiş sıcaklığı, sempatik konuşması ve pozitif enerjisiyle karşıladı bizi. Eşi Gonca da öyle. Bir anda çok hoş bir sohbet ortamında bulduk kendimizi. Bugüne kadar NTV ve İzTv’ye ‘Kaçış Planı’, ‘Wilco’nun Gözü’, ‘İki Göz Bir Şehir’, ‘Wilco’nun Seçimi’ adlı programları sunan Wilco, şu anda ‘Wilco ile Yaşasın Yemek’ programını hazırlıyor. Hatta, siz bu satırları okurken çekim için Konya’da olacak.
Hollandalı olan Wilco’yu çoğumuz fotoğrafçı, gazeteci, belgesel program yapımcısı ve sunucusu olarak biliyoruz. Ama meğer Wilco profesyonel bir aşçıymış. Hatta Hollanda’da bu konuda eğitim almış. Hürriyet Turkish Daily News’ta, Çarşamba günleri ‘Wilco on the Road’ adıyla yazı da yazan Wilco’yu bir paragrafa sığdıramayacağımı anlayınca röportaj teklif ettim. Bir sonraki gelişinde buluşacağız.
Wilco’yla sohbetimiz boyunca eşi Gonca, sessizce bizi dinliyordu, ama kendisini anlatmaya başladığında ilgim bu kez ona döndü. Deniz’le birlikte okudukları 9 Eylül Üniversitesi’ndan sonra Mimar Sinan Opera Bölümü’nü bitiren Gonca, çeşitli eserlerde rol alıp, Grup Turkuaz’da solistlik yapmış. İstanbul’da uluslararası yabancı bir okulda, İngilizce müzik ve Türk kültürü dersleri de veren Gonca, Fransız müzisyen Le Quan Ninh ile müzikte doğaçlama çalıştıktan sonra 2006’da Denver’da Jonathan Goldman, Laraaji ve Sarah Benson ile “Yoğun Sesle Şifa” kursunu bitirip, “Sesle Şifa Terapisti” sertifikası almış. Büyükada Naya Retreats, Bilgi Paylaşım Merkezi’nde sesle şifa grup terapileri yapan, seminerler veren Gonca, şimdi de Alaçatı Lanila Beach ve Restoran’da Çarşamba ve Cumartesi günleri sesle şifa grup çalışmaları ve bireysel seanslar uygulamaya başlayacakmış.

Haberin Devamı

Latin coşkusu ile hayatımın en güzel doğum günü

Haberin Devamı

Aslında mekana bakmaya gitmiştim ya, meslek deformasyonu, renkli kişiliklerle karşılaşınca hemen kendi derdimi unuttum. Hoş; keyifli havasının yanısıra, sahibi İkbal Karatepe’nin müthiş olumlu yaklaşımıyla ilk saniyede karar vermiştim zaten Lanila’ya. Cumartesi gecesi, çok sevdiğim 25 arkadaşımla, bizim için hazırlanmış özel yemekleri yedikten sonra İkbal Hanım, Latin eğitmenlerinin olduğunu, önce dans gösterisi yapıp sonra da bize öğreteceklerini söyledi. Aydans Sanat Merkezi’nden, Mete Bey ve Aydan Hanım önce birkaç dans gösterisi sundu, sonra bizleri sahneye aldılar. İşte, o dakikadan sonra eğlencemiz gerçek bir partiye dönüştü. Bize Salsa, Bachata, Merenge’yi birkaç dakikada gösterip, hemen dansettirdiler. Ortaya komik görüntüler de çıkmasına rağmen oldukça başarılıydık. En son Sirtaki ile kapanışı yaptık. Gece bitiminde bir arkadaşım, ‘ya senin doğumgünlerin çok eğlenceli geçiyor, senede iki kere yapsana’ diyordu.. Şaka bir yana, Lanila Restoran’da her Cuma Grek gecesi, özel gecelerde de Latin eğlencesi varmış. Hele, özel bir geceniz ise mutlaka tavsiye ederim. İkbal Karatepe ve ekibinin pozitif enerjisinden mahrum kalmayın...

Haberin Devamı

Nedir bu sesle şifa terapisi

Sizler gibi ben de bu soruyu sordum Gonca’ya... ‘Her şey gibi vücudumuz ve organlarımız da titreşir ve bir araya gelerek uyumlu bir orkestrayı oluştururlar. Yaşadığımız stres, yediklerimiz, düşünce şeklimiz ve kalıplarımız, doğadan kopuk yaşamamız titreşimimizin bozulmasına sebep olur ki, bu da hastalıklara yol açabilir. İşte, sesle terapi orijinal titreşimini kaybetmiş vücudumuzu yeniden akord etmek için kullanılır’ diye açıkladı. Ama iyi anlamam için mutlaka denemem gerekiyormuş. Söz, kısa zamanda deneyimimi aktaracağım sizlere..

Yazarın Tüm Yazıları