Paylaş
Herkese genetik kod kartı verilsin
Dünyanın en önemli fütürist - gelecek bilimcilerinden Amerikalı Jerome C. Glenn İnci Holding’in davetlisi olarak İzmir’e geldi. Milenyum Projesi Başkanı, Gelecek Durum Endeksi Proje Direktörü olan Jerome Glenn ile kısa bir görüşme yapma imkanım oldu. Fütürizmin, geleceği tahmin etmek değil, bugünü gözlemleyerek gideceği yönü tahminlemek olduğunu belirten Glenn, dünyadaki bir çok önemli şirketin yanısıra Amerika Kalkınma Ajansı, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programları, UNESCO ve Kanada Hükümeti gibi birçok önemli kuruma da danışmanlık yapmış. İnci Holding ve Yönetim Kurulu Başkanı Perihan İnci, böyle önemli bir konuşmacıyı getirerek şehrin vizyonunun gelişimine de önemli katkı sağlıyorlar.
Tema sağlık ve teknoloji olmalı
Geleceğin ne yönde şekillenebileceği ve bunu yakalayabilmek için yapılması gerekenleri anlatan Glenn’le sohbetimiz sırasında İzmir’in EXPO adaylığından bahsettim. Çok ilgilendi, ama esas önemli fikirler İzmir içilen seçilen temanın sağlık olduğunu söyleyince ortaya çıkmaya başladı. Glenn, gelecekte sağlık alanında birçok önemli gelişme olacağını ve İzmir’in 2020 EXPO adaylığı için mutlaka bu gelişmeleri de gündeme alması gerektiğini belirtti. En can alıcı önerisi ise, kayıt yaptıracak her kişiye kayıt sırasında uygulanabilecek bir ‘Genetik Kod’ testi. Katılımcının tırnağı ya da saçından alınacak bir parça ile genetik kodunun hemen saptanacağı ve bir karta aktarılarak kayıt dökümanı ile birlikte katılımcıya verilebileceğini söyleyen Glenn, ‘Genetik kod testleri henüz pahalı ama çok az kaldı. Yakında hem fiyat, hem de uygulanabilirlik olarak çok daha iyi yerlere gelinecek. O zaman bu söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz’ dedi.
EXPO’da ana tema sağlık olabilir, ama belki buna teknolojiyi de eklemek doğru bir yaklaşım olacaktır. Hele ki 2020 gibi tarih için aksi bir eksiklik bile olabilir. Malum teknolojinin etkilemediği ve değiştirmediği alan neredeyse yok. Glenn’e gelecekten en çok hangi sektörlerin etkileneceğini sorduğumda, insan vücudu gibi her parçanın önemli olduğu ve hepsinin aynı şekilde etkileneceğini anlattı. Yani, teknolojiden kaçış yok.
Gelecek nasıl gelecek?
Gelecek benim de özel ilgi alanlarımdan biri. Düşünüyorum da gelecek istesek de istemesek de kendisiyle ilgilenilmesini sağlıyor. Üstelik belki de bundan önce hiçbir kuşakta olmadığı kadar belirsiz görünüyor. Nedeni ise çok hızlı yön değiştirmesi. Bir başka özelliği ise kurum ve kuruluşlardansa, bireylerin kendini gösterebileceği ve gücünü yansıtabileceği platformlar sağlaması. Daha önce ancak bir bütünün parçası olarak ve bunun sağladığı platformları kullanarak sesini duyurmak mümkünken, bugün kimseye ihtiyaç duymadan, hatta biraz da bu büyük kurumlara kafa tutarak güçlü olmak, değişiklikler yapabilmek olası. Bunun en büyük kanalı ise bilgisayar ve internet teknolojileri...
Bu sayede bireylerin geleceğe hükmedebilme ve değiştirebilme yetileri de artıyor. Artık fikirlerimizi duyurmak ya da kabul ettirmek için birilerine şirin görünmeye ya da etki alanına girmeye ihtiyacımız yok. Kendi platformumuzu kendimiz yaratabiliriz. Bu da insanların daha fazla kendileri olabilmeleri ve özgür düşünebilmelerine imkan verecektir. Kısıtlamaların, engellemelerin olmadığı bir dünya ise belirlenmiş birkaç ideolojinin değil, onlarca, binlerce akımın etkisinde olacaktır. Peki, bu insanlar üzerinde nasıl bir etki yaratabilir?
İşte herşey değişse de insan deneyimleri, tepkilerinin şekli bir yere kadar aynı kalacaktır. Nedeni ise duygularımız...
Bilişsel gücümüz artsa da, bilincimiz ortak bilince doğru yönlense de fark yaratan duygularımız olacaktır bence...
Ve teknoloji ve bilgisayarların asla tahmin edemeyeceği tek özelliğimiz...
Zaten insanı makineden ayıran da duyguları değil mi?
Paylaş