Paylaş
Malum, birçok sporun temeli olan Atletizm, ülkemizde hak ettiği ilgiyi görmüyor. 12 ülkeden 563 sporcunun katıldığı bu büyük organizasyon basında da yer aldı. Ama maalesef bazılarında hiç de hak etmediği şekilde yayınlandı. Kadın sporcular uluslararası standartlara uygun, son derece düzgün spor kıyafetleriyle yarıştığı halde sanki modelmiş gibi resimlerinin çekilmesine alıştık da geçen salı günü gazetelerden birinin spor sayfalarında yer alan fotoğrafları görünce bir an “Bu ne ya?” dedim. Altı kadın sporcunun tamamen arkadan çekilmiş fotoğrafları... O sırada yarışmıyorlar da sadece yürüyorlar. Hadi, bir tane estetik amaçlı resme sözümüz yok ama 6’sına birden ne gerek var?
Peki, bunun nasıl bir açıklaması var? Şortlu kadın poposu, hele hele spor amaçlı giyilmişse ne zamandır haber değeri taşıyor? Zaten babalar kızlarını okula bile zor gönderiyorken, atletizme ya da başka bir spora yetenekli kızı olan bir baba, bu resimlerden sonra kızını spora göndermese yeridir. Çünkü, habere bakınca sanırsınız kadınlar teşhircilik yapıyor. Zaten manşet de “Hepsi Süper’di”. Hem de spor sayfasında... Bu nasıl spor haberi, biri bana açıklayabilir mi lütfen?
Lütfen biraz yavaş
ÇEŞME’de olduğum zamanlar en büyük keyiflerimden biri, bisikletimle ara sokaklarda gezmek. Birbirinden güzel çiçeklerle bezenmiş bahçelerin arasında sanki yepyeni bir yerdeymişim gibi hissederim kendimi... Sakin sokakların büyüsünü bozan tek şey ise, müthiş hızla geçen arabalar. İstediğiniz kadar tümsek yapın, levha koyun bazı sürücülere hiçbir şey işlemiyor. İşin bir başka boyutu ise, çocuklar. Kış boyunca apartman dairelerine tıkılan ve toprağa hasret kalan çocuklar da bu sokaklarda ya bisiklete biniyor ya da top oynuyor, ama dinleyen kim... Cumartesi saat 18.00’de işe yetişiyor sanki mübarekler... Sanıyorum aynı sorun Kuşadası, Foça, Bodrum, Marmaris ve Ayvalık gibi tüm yazlık yerlerde geçerli. Bizler şanslıydık, okuldan sonra, az araba geçen sokaklarımızda rahat rahat oynardık. Lütfen, bizim gibi şanslı olmayan ve sadece yazın sokakta oynayabilen çocuklarımıza biraz daha saygılı olun ve özellikle yazlıkların ara sokaklarında arabanızı daha yavaş kullanın... Geri dönülmeyecek sıkıntılar yaşanmasın.
Toprağa hasret çocuklar
APARTMAN dairelerinde tıkılıp toprağa hasret çocuklar demişken, bunu çok güzel anlatan bir fotoğrafı paylaşayım dedim sizinle... Geçen hafta Alsancak’ta yürürken yeni yapılmış, son derece modern bir apartmanın önünden geçerken çektim bu fotoğrafı... Zavallı çocuklar aslında onları düşünerek değil, birkaç çiçek ekelim de apartman güzel görünsün diye bırakılmış bir avuç toprağa sığışmışlar, oynamaya çalışıyorlar. Hepsinin eli ya da ayağı toprakta... Şimdi, neredeyse en mütevazı evde bile çocuklarımızın her şeyi var, psp’leri, IPad’leri, en azından bilgisayarları.. Ama onlar yine de doğaya ve toprağa hasret...
Bu kez röportajı yapılan bizdik
SWISSOTEL’in 3 ayda bir yayınlanan dergisi Swissper, her sayısında modadan sanata, seyahatten sağlığa bir çok konuda güzel yazılar ve fotoğraflar sunuyor okuyucularına. Esas amacı; Swissotel konuklarına keyifli saatler yaşatmak olan Swissper, haziran-temmuz-ağustos sayısını İzmir’e ayırdı. Türkçe ve İngilizce olarak 2 dilde yayınlanan ve 10 bin tirajı olan dergide çeşitli röportajlar da yayınlanıyor. İzmir’e ayrılan sayıda başta Pazarlama Müdürü Pınar Baykal olmak üzere Swissotel Grand Efes’in yöneticileri, röportaj için beni ve Hürriyet Ege Bölge Temsilcisi Deniz Sipahi’yi uygun görmüşler. Muhteşem İzmir Körfezi manzarasına karşı, harika bir menü eşliğinde Ekinoks Restoran’da gerçekleştirdik röportajımızı. Konumuz İzmir’di tabii. Deniz ile kimi zaman aynı, kimi zaman farklı bakış açılarımızla baktığımız, kendi İzmir’imizi anlattık. Swissper’i Swissotel’de ya da internet sitesinde okuyabilirsiniz.
Yaşasın! OGS kazası olmayacak
HANİ 3 hafta önce OGS gişelerinde ölen genç üniversiteliden sonra “Bu kaçıncı OGS kazası” diye şikayet etmiştik ya... Bu konudaki olumlu gelişmeyi de yazalım... Artık Çeşme Otobanı’na girişte iki yön arasına tel çekilmiş, yaya geçişi imkansız hale gelmiş. Bu demektir ki, artık kimse kartımı doldurayım diyerek gişelerin arasından geçemeyecek. Umut veren ve güzel şeyler de oluyor dedirten bir gelişme...
Paylaş