Sakızlı Başkan İzmir’i tanıtacak

Sakız Adası Belediye Başkanı Polidoros Lambrinoudis, İzmir ve Ege Bölgesi ile ticaret ve ekonomik ilişkilerin mutlaka geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Hükümetler bir yana, Ege’yi geliştirecek ve yükseğe taşıyacak olanların Türk ve Yunan Egeliler olduğunu söyleyen Polidoros Lambrinoudis, ‘Yunan Adaları Temsilcisi’ olarak katıldığı Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi’nin mart ayında Brüksel’de yapılacak toplantılarında İzmir ve Ege’ye özel yer vereceklerini açıkladı. Daha önceki, “Türkler Yunan adalarına yerleşsin” önerisiyle dikkat çeken ve yüksek vize ücretlerinin iki kıyı halkının yakınlaşmasını engellediğini söyleyen Lambrinoudis, “İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş bizim için önemli dost. İki ülkenin yakınlaşması için gösterdiği çabaları takdirle karşılıyorum” dedi. �
Görev alanınız tam olarak nereleri kapsıyor?
- Sakız Adası ve Yunanistan’da binin üzerinde olan belediye sayısını üçte birine indirecek olan Kalikratis Programı’na göre birleştirilen 10 küçük belediyenin de başkanıyım. Ekonomik kriz problemimiz varken bu oluşumu yapılandırmak kolay olmuyor.

Drama Belediye Başkanı, her belediyenin Avrupa Birliği’nden desteklenen bir bütçesi olduğunu, bu nedenle krizden daha az etkilendiğini söylemişti. Bu sizin için de geçerli mi?
- Evet doğru. Bu bütçeyle liman, yol yapımı gibi projeleri buradan karşılayabiliriz. Ama kriz hepimizi etkiliyor. Resesyon (ekonomik durgunluk) gittikçe büyüyor, 3 civarında olması beklenirken şu anda 4.4.

Ama son anda Avrupa Birliği’nden gelen parayla sorun çözülmüyor mu?
- Evet, bize büyük yardım yapılıyor. Ama önemli olan dengeyi tutturabilmek. Artık cebimizdeki kadar harcamayı öğrenmeliyiz.

AVRUPA BİRLİĞİ OLMASA ARJANTİN GİBİ OLABİLİRDİK

Sizce Yunanistan’ın bu duruma gelmesindeki en büyük hatalar neydi?
- Yunanistan 10 yıl önce Türkiye’nin bugünü gibiydi. Herkes bankalardan kredilerle evler alırdı, tüketim yüksekti. Ama o para bizim değildi ki, ödünç alınmıştı. Aynı New York’taki gibi, balon sonunda patladı. Avrupa Birliği olmasaydı biz de Arjantin gibi olur ve sıfırdan başlamak zorunda kalırdık.

‘10 yıl önce Yunanistan ekonomisi de Türkiye gibiydi’ derken bizim de dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyor musunuz?
- Türkiye büyük bir ülke, sanayisi var, tarımsal üretimi var. Maalesef bunların yanında turizm çok fazla bir şey ifade etmiyor. O nedenle Türkiye Avrupa Birliği’ne dahil olmasa da, bizimki gibi bir kriz yaşamaz diye düşünüyorum. Ama yine de 10 yıl önce Yunanistan ekonomisinin de bugünkü Türkiye ekonomisi gibi büyüdüğünü unutmamak gerek, ta ki bankalar paralarını geri isteyinceye kadar.

YÜKSEK VİZE ÜCRETLERİNDEN ÇOK RAHATSIZIZ

Öğrencilere vize kolaylıkları uygulayacağınız gündeme geldi. Neler yapılacak?
İzmir’de çok iyi bir dostumuz var: Ekrem Demirtaş. İşadamları, öğrenciler olsun iki ülkenin insanlarını bir araya getirmeye çalışıyor. Buradaki öğrencilerle Sakız Adası’ndaki öğrenciler arasında seyahati kolaylaştıracak bazı uygulamalar yapacağız. Öğrenciler artık tek tek vize almayacak, 100 öğrenci bir araya gelip tek bir vizeyle Sakız’a geçebilecek. 

Feribot fiyatları 10 liraya inerken vize ücretleri 300 liralarda. Bu durumda Sakız’a gelmek bizler için pek mantıklı olmuyor.
- Yüksek vize ücretlerinden biz de rahatsızız. Değiştirmek istiyoruz. Artık vizeye daha az para istenmesini ve sigorta için ayrıca ödeme yapılmaması için uğraşacağız. Amacımız iki yakayı yaklaştırmak.

Bu yıl yapılacak Roket Festivaliniz için de görüşmeler yaptınız değil mi?
- Bu gelenek Sakız’ın Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar dayanıyor. Paskalya öncesinde Sakız’daki 2 büyük kilise arasında roket yani havai fişek atılıyor. Gece yarısı İsa’nın dirildiğini düşündüğümüz anda çanlar çalıyor, ışıklar yanıyor. Bugüne özel çorbamız içiliyor. Japonya’dan, Avrupa’dan dünyanın her yerinden bir çok insan geliyor. Bu yıl İzmirlileri özel olarak davet ediyoruz.

BRÜKSEL’DEKİ AVRUPA BİRLİĞİ TOPLANTISINDA İZMİR’İ TANITACAĞIZ

Birlikte geliştirebileceğimiz turizm projeleriniz var mı?
- İşbirliğimiz turizmle hemen başlamalı. Sizler İzmir’e, Ege’ye gelen turistleri adalara, bizler de adalara gelen turistleri sizin bölgenize yönlendirmeliyiz. Bölgemizi tek görüp, ortak turizm projeleri geliştirmeliyiz. Hatta bununla ilgili Avrupa Birliği’nde bile çalışıyorum.

Neler yapıyorsunuz?
- Ben aynı zamanda Avrupa Topluluğu Bölgeler Komitesi üyesiyim. Tüm Yunan Adaları’nı temsilen her ay Brüksel’e gidiyorum. Üye olan her ülkeden temsilciler geliyor ve hazırladığımız projeleri sunuyoruz. Burada düzenlenen ‘Açık Günler’de aday ülkeler de tanıtılıyor. Biz de Avrupa Birliği’ne bölgemizi tanıtıyoruz ve yapılacakları anlatıyoruz. Hatta önümüzde ay Türkiye’yi ve Ege’yi konu edeceğiz. Türkiye ve Yunanistan arasındaki turizm alanında yapılacakları anlatacağız. İzmir bu toplantının önemli bir konusu olacak.

HEPİMİZ EGELİYİZ VE İŞBİRLİĞİ YAPMALIYIZ

Sakız Adası ve İzmir’in ticari ilişkilerinin azlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Sakızlılar yüzlerce yıldır Minor Asya dediğimiz Anadolu ile ticari ilişkiler kurmuş. Ticaretlerini Batı’dan ziyade Doğu ile yapmış. Şimdi de birçok malı İzmir’den daha ucuza almamız mümkün. Bence Ege Bölgesi ile Yunan adaları halkları çok daha yakınlaşmalı. Çünkü bizlerin kuracağı ticari ve ekonomik ilişkiler geleceği ve iki ülke arasındaki yakınlaşmayı da inşa edecektir. Hepimiz Egeliyiz ve mutlaka işbirliği yapmalıyız.

Adalarınız ve Ege arasında yakın ilişkiler kurulması hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Tarihe baktığımızda Sakız ve İzmirliler birbirine çok yakınmış. Binlerce yıldır, İyon Uygarlığı’ndan beri ticari ve ekonomik ilişkileri varmış. Sakız’da bu topraklardan gelen birçok insan yaşamış. Sakızlılar İzmir’i çok seviyor. Bu güzel ilişkileri iş ve ticaretle daha da yukarı taşımalıyız. Bunu ne Avrupa Birliği, ne de Türk ya da Yunan hükümetleri yapamaz. Ancak biz Egeliler yapabiliriz.

SURLAR IŞIKLANDIRILSA ŞEHRİN GÖRKEMİ ARTAR

Bir adanın belediye başkanı olmak nasıl bir his?
- Bir adada yaşamak çok özel. Hele Sakız Adası çok önemli. Tarihe baktığınızda Sakızlılar tüm dünyayı dolaşmış denizcilerdir. Sadece New York’ta yaşayan 65 bin Sakızlı var.

Adaların dinginliğinden sonra büyük şehriler size ne düşündürüyor?
- Geçen hafta İstanbul’a gittik ve trafiğe inanamadım. Çok güzel, ama çok da kalabalık bir şehir. Bir de şehre girişteki Bizans döneminde yapılmış surları da ışıklandırmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gece görünmüyor, bu konuda birçok teşvik alınabilir bence.