Oyuncak silah bile ruhsatla

Haberin Devamı

YENİ ZELANDA’DA ÖRNEK UYGULAMA
Yılbaşı gecesi başına gelen serseri bir kurşun yüzünden ölen 11 yaşındaki Arif, hepimizi derin üzüntüye boğdu. Parkta oynarken aynı şekilde hayatını kaybeden Umut’un ardından Foça’da yine bir serseri kurşunun vurduğu Alistair’ın dedesiyle röportaj yapmıştım. Silahsızlanma konusunda ne kadar duyarsız kaldığımızdan bahsetmişti. Son derece haklı. Basit bir yol verme kavgasının ya da gürültü şikayetinin cinayetle son bulmasının en önemli nedeni anlamsız bir şekilde silah taşıyan insanlar. Yok yere öldürülen insanların (bulunabilirse) katilleri ise hapiste bir anlık öfkeleri, dikkatsizlikleri ve cehaletleriyle geldikleri noktadan ve yarattıkları kötülükten memnunlar mı acaba? Eğer ellerinde bu kadar rahat sahip oldukları bir silah olmasaydı, her şey daha farklı olur muydu?

Haberin Devamı

İSTEYEN ÇOCUK KARAKOLA ÇAĞIRILIYOR
Silahlanma sadece bizim ülkemizin sorunu değil aslında. Yakın zamanda Amerika’da çocukların katledildiği bir okul saldırısıyla, orada da aynı soruların sorulmasına neden oluyor. Bazı ülkeler ise bu konuda çok kararlı. Birkaç yıl önce Rotary Değişim Programı’yla evimizde Yeni Zelandalı bir polis kadını ağırlamıştık. Ülkesinde suç oranının yok denecek kadar az olduğundan bahsetmişti. Geceleri kapıları açık yatanlar bile oluyormuş. Silahsızlanma konusunda konuşmalar yapan Salim Kadıbeşegil ise yine Yeni Zelanda örneğinden bahsetmişti. Orada bir çocuk oyuncak silah almak istediğinde önce polise müracaat ediyormuş. Burada çocuğa neden bir silaha sahip olmak istediği soruluyor, “oyun oynamak için” dese bile, Yeni Zelanda’da sadece tehlikeli hayvanlardan korunmak için silah kullanıldığı anlatılıyormuş. Çocuk, silaha ihtiyacı olmadığı konusunda ikna edilmeye çalışılıyor. Eğer “vahşi hayvanlardan korunmak” cevabı verirse, bu defa doğal hayatın korunması gerektiği, hayvan türlerinin giderek azalmakta olduğu anlatılıyor. Buna rağmen hala oyuncak silahta ısrar ederse çocuk bir ruhsat almak zorunda kalıyor. Evet, oyuncak bir silah için ruhsat düzenleniyor ve çocuk bunu üzerinde taşımakla sorumlu oluyor. Düşünebiliyor musunuz, bizde gerçek silah almak onca kolayken orada oyuncak silahın bile ruhsatı var…

Haberin Devamı


İZMİR’DE ‘FINE DINING’ RESTORAN YOK DİYENLERE

Swissotel’in Ekinoks Restoran’da her ay bir şarap markasını destekleyeceği menülerini tatmak üzere gittiğimiz yemek çok keyifliydi. Sevgili Deniz Sipahi de yazdı, bu tip organizasyonlar Türk şarap sektörünü desteklemesi açısından çok önemli. Swissotel Büyük Efes Genel Müdürü Rıza Elibol ve ekibi İzmir’e daha fazla organizasyon ve turist çekmek için var güçleriyle çalışıyor. Dünyanın en büyük acentelerini ağırlıyorlar, en önemli kongre ve konferansları İzmir’e getirmeye çalışıyorlar. İzmirlileri de unutmadan, çeşitli organizasyonlarla onları çekmeye çalışıyorlar.
“İzmir’de iyi bir ‘Fine Dining’ restoranı yok” diyenlere ise Ekinoks Restoran’ı mutlaka denemelerini öneririm. Çok farklı ve kaliteli tatları, çok hoş bir ortamda alabilirsiniz. Fiyatlar da bir balık restoranından fazla değil. Aslında sadece Swissotel’de değil, başka otellerimizde de böyle restoranlar olduğunu duyuyorum. Henüz deneme şansım olmadı ama bunların artması çok olumlu. Malum İzmir’e üstüste birkaç kez gelen misafirimizi rakı-balık dışında götürebileceğimiz fazla alternatifimiz yoktu. Şu bir gerçek ki, İzmir’in ihtiyacı olan turist profili tam da bu. Herşey dahil sisteme uymayan, şehirde zaman geçirmeyi, farklı tatlar almayı seven ve kaliteye para harcayan profil. Böylelikle organik bir varlık olan şehir tüm katmanlarıyla büyüyebilir. Sevgili Rıza Elibol ve ekibini bu yöndeki takdire değer çalışmaları nedeniyle kutlamak gerekli.

Yazarın Tüm Yazıları