Obama'yı canlandıran Della Miles Çeşme’ye hayran kaldı

Kariyeri boyunca Whitney Houston, Michael Jackson gibi önemli isimlerle çalışan Della, en son Alman-Amerikan ortak yapımı olan ve Barack Obama’nın yükselişini anlatan “Hope- Umut” müzikalinde Michelle Obama’yı canlandırmış. Aşkı uğruna, Los Angeles’tan Berlin’e taşınan Miles, doğasına aşık olduğu Çeşme’ye ilk kez geldiğini, ama asla son olmayacağını söylüyor.

» Müziğe nasıl başladınız?
» Kilisede başladım. Annem de kilisede Gospel şarkıcısı ve piyanistti.
» Miles Davis ile bir akrabalığınız var mı?
» Olsa olsa dedem olurdu ama değil. Bu bana çok soruluyor. Olsaydı gurur duyardım.
» Kriminal hukuk eğitimi almışsınız?
» Evet, nereden biliyorsunuz? 6 çocuklu bir evde büyüdüm, sanata yatkınlığımız olsa da ailem mutlaka okula gitmem konusunda ısrar ediyordu. Ben de hukuğu seçtim. Ama okuldayken de geceleri hep şarkı söylüyordum.

Whitney Houston’la çalışırken hayranlığım azaldı, hayal kırıklığım arttı

» Whitney Houston’a da vokal yapmışsınız?
» Evet, onunla 4 yıl turne yaparak dünyayı dolaştım. 2000’e kadar onunlaydım. Ben onunlayken kariyerinin zirvesindeydi. Dünyanın en iyi şarkıcılarından biriyle söylediğim için çok mutluydum. Daha önce kulüplerde şarkılarını söylediğim bir şarkıcıya vokal yapmak gurur vericiydi.
» Hani idolünüz olan birini yakından tanıdığınızda bazen hayalkırıklığına uğrarsınız ya, size de böyle oldu mu?
» Maalesef fikirlerimin yavaş yavaş değiştiğini itiraf etmeliyim. İlk başta harikaydı, ışık saçıyordu. İnsanlar sizi dinlemeye, görmeye geliyor, bunun için para veriyorlarsa kendinize, yeteneğinize dikkat etmelisiniz. Bu sorumluluk bana ait olmasa da ben bile baskı hissediyordum ve hayal kırıklığına uğramaya başladım.
» Geçenlerde dünya turnesindeyken konserini yarım bıraktı, sesi beğenilmedi... Bunları duyunca üzüldünüz mü?
» Hayatta seçimler yapıyoruz ve bedelini ödüyoruz. Oğlumla konserini izlemeye gitmiştik. O zaman da üzüldüm. Kulis arkasına gittim. Whitney çok sadık biri olduğundan yıllardır aynı orkestrayla ve insanlarla çalışıyor. O nedenle benim için yıllar sonra ailemle buluşmak gibiydi.

Michael Jackson’ın yapımcısı olduğu müzikalle kariyerim başladı

» Birçok müzikalde sahne almışsınız, hangileri?
» İlk müzikalim Sisterella’ydı. Los Angeles’ta Michael Jackson’ın prodüktörü olduğu bir müzikaldi.
» Vay, Michael Jackson ile çalışmak nasıldı?
» İlginçti diyebilirim. Hiçbir şey hissedemedim açıkçası. Çünkü sizinle arasına kocaman, görünmez bir duvar koyuyor ve bunu hemen hissediyorsunuz.
» Kırılmaktan korkuyordu belki?
» Bence öyleydi. Sanırım çok hassas biriydi.

Los Angeles’tan Almanya’ya taşınan ya delidir ya da benim gibi aşık..

» Avrupa’da yaşıyorsunuz. Los Angeles’tan Almanya’ya taşınmanız nasıl oldu?
» Aslında Los Angeles’tan kalkıp Almanya’ya taşınmak pek de rastlanılan birşey değil. Çünkü Los Angeles’da hava harikadır, Almanya’da ise korkunç. Whitney ile turnedeyken bir sürü insanla tanışıyordum. Mercedes’ten birileriyle tanışmıştım, bana büyük bir prodüksiyonda rol teklif ettiler. İki hafta Almanya’da kalıp çalışırken bir şey oldu ve Almanya’dan ayrılamadım.
» Ne oldu?
» Aşk oldu...Yarı Alman, yarı İranlı birine aşık oldum ve oğlum doğdu. Gerçi sonra ayrıldık ama oğlum babasına yakın olsun diye hala Berlin’de yaşıyorum.

Çeşme’deki Türk’ler Avrupa’daki Türk’lerden çok farklı

» Çeşme’ye ilk gelişiniz mi?
» İlk ama umarım son olmaz. Hatta oğlumu da buraya getirmek istiyorum. Buraya bayıldım. İşim olmasa da tatile geleceğim. İstanbul çok stresli, burası rahatlatıcı.
» Türk kültürü hakkında neler biliyorsunuz?
» Berlin’de yaşadığım için Türk kültürüne yabancı değilim. Orada çok güçlü bir Türk topluluğu var. Ama orada gördüklerimle özellikle burada Çeşme’de gördüklerim arasında çok büyük fark var. Burada, Berlin’dekinden daha rahat olduğumu söyleyebilirim.
» Neden?
» Berlin’deki Türkler çok muhafazakar ve nasıl söyleyeyim rahatlatıcı değiller. İlk İstanbul’a gittiğimde daha büyük şok yaşamıştım. Buradakiler Türk ise Berlin’dekiler değil mi, hangisi gerçeğe daha yakın diye düşünmüştüm. Ama sanırım böyle bir ayrım mümkün değil.

Hukuk eğitimi alırken istediğimin müzik olduğunu anladım, okulu bıraktım

» Müzik kariyeri yapmak istemediniz mi?
» Müziği çok sevdiğimi iyi biliyordum. Kariyer yapmayı düşünmemiştim ama geceleri kulüplerde şarkı söylüyordum ve müthiş keyif alıyordum. Bir gün ne istediğimi anladım ve o yöne gitmeye karar verdim.
» Hukuğu bıraktınız mı yani?
» Evet. Çok cesaret istiyordu. Annem pek memnun kalmadı ama ben yine de yoluma devam ettim. Los Angeles’a gittim. Müzik kariyerim başladı. Müzik eğitimi, piyano dersleri aldım. Şarkıcı olmak yönünde ilerledim.
» Albüm yaptınız mı?
» Önce kulüplerde sahneye çıkıyordum, film müzikleri, reklam cıngılları, vokaller yani müzik adına olabilecek herşeyi yaptım.

Michelle Obama’yı canlandırmak benim için büyük gurur..

» Hope müzikali Alman yapımı mı?
» Yazarı Amerikalı ama yapımcısı Alman. Oynayanlar Amerikan ve Alman sanatçılar. Avrupa’da çok ilgi gören  çalışma oldu.
» Obama’nın hayatını mı anlatıyor?
» Obama’nın nasıl ilerlediğini anlatan bir müzikal. Kesinlikle politik değil.Sanırım özellikle sponsorlar politik bir yaklaşım olabileceğinden çekindiler ve maalesef şimdilik askıya alındı.
» Siz Michelle Obama’yı oynuyordunuz ...
» Evet...Harikaydı. Onu oynamaktan büyük keyif aldım. Her an, her yerde görünmese de  ağırlığı hissedilen bir roldü. Aynı onun gibi.
» Michelle Obama sizin için ne ifade ediyor?
» Çok sofistike, akıllı ve zarif.. Kocasını destekleme biçimine bayılıyorum. Biliyorsunuz kariyerinin başında Barack Obama’yı işe alan ve yanında çalıştıran oydu. Güçlü bir kadın.
» Özellikle Afrikalı- Amerikan kadınların üzerinde büyük etkisi oldu değil mi?
» Bence tüm kadınların üzerinde büyük etkisi oldu. O rol model kesinlikle.

Hayran kaldığım Hillary’i destekliyordum, sonra hayal kırıklığına uğradım

» Barack Obama ABD Başkanı seçildiğinde neler hissettiniz?
» Göreve en uygun  kişinin seçildiğini düşündüm. Aslına bakarsanız ilk başlarda Obama’nın karşısındaki Hillary Clinton’ı destekliyordum.
» Ciddi misiniz!? Amerika tarihinin ilk Afro-Amerikan başkanı seçilecek, siz karşısındaki kadını destekliyorsunuz. Nasıl oldu bu?
» Çünkü Hillary kocasının skandallarındaki davranışıyla beni büyülemişti. O dönemde  tanışmıştık. O çirkin ortamda bile  asaletine, zarafetine, davranışlarına bayılmıştım. ‘Bu kadın bir gün başkan olmalı’ diye düşünmüştüm.
» Sonradan pişman mı oldunuz?
» Başkanlığa aday olduğunda da karşısındakine bakmadan destekledim. Ama sonradan o da politikanın çirkin oyununa uyum sağladı ve gördüğüm zarafetinden eser kalmadı. Hayal kırıklığına uğradım.