Paylaş
CANSU ÖZARAS, dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Google’ın Dublin’deki Avrupa Genel Merkezi’nde çalışan genç bir İzmirli. Cansu’nun, üstüste 4 yıldır ‘Çalışmak için dünyanın en iyi şirketi’ seçilen bir yerde işe başladığı için şanslı olduğunu düşünebilirsiniz. Oysa, Cansu Özaras, sadece eğitimiyle değil, kişiliğine kattığı birbirinden değerli özelliklerle birçok aday arasından sıyrılarak bu işe seçilmiş. 2000 kişilik merkezde kendisi gibi 30 Türk’ün ve birkaç İzmirli arkadaşının da olduğunu vurgulayan Cansu, gençlere gelişimlere ve fırsatlara açık olmalarını ve sadece akademik başarıya odaklanmamalarını öneriyor.
- Google’da çalışmaya başlamadan önce nerelerde eğitim aldınız?
- Konak Anadolu Lisesi’nden sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde endüstri mühendisliği ve yan dal olarak iktisat okudum. Mezun olduktan sonra London Business School’a kabul edildim ve orayı bitirdim.
- Google’da ne zaman çalışmaya başladınız?
- Aslında okurken başvurmuştum. Birçok süreçten geçtim ve mezun olduktan bir ay sonra Google’ın İrlanda’daki Avrupa Genel Merkez ofisinde çalışmaya başladım. Biz Avrupa Birliği vatandaşı olmadığımızdan vize süreci uzun sürüyor.
- Nereden başvuru yaptınız?
- Google Jobs denilen bir bölüm var. Oraya başvurmuştum ama başvurduğum birçok yerden hiç cevap gelmediğinden buradan da geri dönüş beklemiyordum. Ama sonra aradılar ve görüşme sürecine girdim. Önce genel bir görüşme oluyor sonra departman sorumluları görüşüyor. Genelde Türkiye’de çalışacağınız bölüm müdürü ile en son görüşürsünüz, orada ise en başta görüşüyorsunuz.
‘E-POSTAMA GİREMİYORUM’ DİYENLER OLUYOR
- Google’da çalıştığınızı duyanlar neler diyor?
- ‘Bildiğimiz Google mı?’ diyorlar, ‘nasıl üst sıralarda çıkarım’ hatta ‘ya ben mail hesabıma giremiyorum’ diyenler bile oluyor. Tabi bunların benimle fazla ilgisi olmadığını anlatmaya çalışıyorum.
- Siz hangi departmanda çalışıyorsunuz?
- Şu anda Türkiye’ye bağlı çalışıyorum. Küçük ve orta ölçekli işletmelere adwords denilen sanal reklamlarla ilgili danışmanlık yapıyoruz. Google’da yanda bazı reklamlar çıkar, işte onların ücretleri, nasıl daha görünülür hale getirilir ya da neler yapılmalı bunları anlatıyoruz.
- Siz bilgisayarla hep çok mu ilgiliydiniz?
- Aslında benimki temel düzeydeydi. Ama şimdi, keşke daha fazla ilgilenseymişim diye düşünüyorum. Bu yazıyı okuyan gençlere de bunu önerebilirim. Yenilikleri takip etsinler.
MÜDÜRÜ GÖRÜNCE ÖNÜNÜ İLİKLEMEK GİBİ ŞEY YOK
- Orada nasıl bir çalışma ortamınız var. Sizinki de facebook gibi rahat bir ortam mı?
- Biz de kaydırak falan yok ama gerçekten çok rahat. Kafeteryası çok güzel ve ofis gibi görünmeyen bir yer. İşin kötüsü ben burada çalışmaya çok alıştım.
- Sıkı kurallar var mı?
- Aslında pek fazla kural yok. Sabah 9’da gitmeniz gerekiyor gibi bir şey yok. Daha geç gidip farklı saatte çıkabilirsiniz. Evden çalışabilirsiniz, tatile ülkenize gittiniz bir hafta daha uzatıp oradaki ofisten çalışabilirsiniz.
- Aman müdür geldi, şef ters baktı gibi şeyler oluyor mu?
- Yok hatta Bey, Hanım gibi resmi konuşmalar yok. Bizim bölümde 2 tane müdür var ama öyle görünce ceket ilikleme gibi bir durum yok. Hiyerarşi var diyebiliriz ama kesinlikle buradaki gibi değil. Zaten yaş ortalamamız 30 yaş altı.
MERKEZDE ÇALIŞAN 3-4 İZMİRLİ VAR
- Google’da çalışan çok Türk var mı?
- İrlanda’daki Google’da 2000’den fazla çalışan var. Bunların 30 civarı Türk. İzmir’den ise 3-4 kişiyiz. Birarada olmamız bize güç veriyor. Orada olmaktan çok memnunuz ama yine de burayı çok özlüyoruz.
- Burada çalışanlara bakınca ne gibi ortak özellikler görüyorsunuz?
- Hepsinin ortak özelliği çok iyi üniversitelerden mezun olmaları ve kendilerini geliştirmiş olmaları. Lise eğitimleri de önemli ama üniversite daha önemli. Master yapmak da artı kazandırıyor. Bence en önemlisi kendinizi farklılaştıracak birşeyler yapmış olmanız. Bu bir spor olabilir, sanat olabilir, sosyal çalışmalar olabilir. Oradaki tüm arkadaşlarımda gördüğüm de bu.
GENÇLERİ GELİŞTİRİYOR VE ÖNE GEÇİRİYOR
- Siz eğitiminiz dışında nasıl öne geçmiş olabilirsiniz?
- Sosyal yönümle olabilir. Ben genellikle kulüpler ve gönüllü aktivitelerde görev alırım. Özellikle ODTÜ’de bu yönde çok çalışmıştım. Siz bazı imkanlara sahip olduysanız bunu sizin kadar şanslı olamayan kitlelere da aktarmalısınız diye düşünüyorum. Bu çalışmalarla ben birilerine yardım etmiş olsam da onlar da beni geliştirdi ve bana çok şey kattı bence.
- Nerelerde görev aldınız peki?
- Altı Nokta Körler Derneği’nde üniversite sınavına hazırlanan görme engelli öğrencilere Türkçe dersi verdim. Oku Düşün Paylaş, ‘http://www.yga.org.tr/tr/Oku-Dusun-Paylas_hakkinda.asp’ projesi kapsamında Ankara’da çeşitli ilköğretim okullarında görev yaptım. Bu proje, “okuyan, yaratıcı düşünen, düşündüklerini özgürce paylaşan, özgüvenli bireyler yetiştirmek” vizyonuyla oluşturulmuş bir sosyal sorumluluk projesidir. Bu projenin, Ankara’da ilk defa bir yetiştirme yurdunda uygulanmasına öncülük ettim. Bir de maddi durumu iyi olmayan ODTÜ çalışanlarının çocuklarına gönüllü olarak İngilizce dersi verdim.
EĞİTİM SİSTEMİMİZ FARKLILIKLARI ÇIKARMALI
- Okulda çok mu başarılıydınız?
- Ben okulda çok başarılıydım ama buna çok vurgu yapmıyorum. Çünkü sadece bu önemli değil. Evet, akademik başarı mutlaka olmalı ama onun dışında kendinize kattıklarınız daha önemli. Ayrıca şimdi çoklu zeka denilen bir teori var. Başarı tek bir konu ile sınırlı kalmıyor. Ayrıca ekip olabilmek, empati kurabilmek, sosyal beceriler daha da önemli.
- Siz teknolojinin en üst noktada olduğu bir yerde çalışıyorsunuz. Bu gözle bakınca bizim eğitim sistemimizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bizim eğitim sistemimizde farklılıklara çok iyi gözle bakılmıyor. En büyük sıkıntı bu. Çocukları akademik olarak başarılılar ve başarısızlar diye ikiye ayırıyoruz. Oysa bu etiketleme çok yanlış. Başarılı olanlar zaten sınavlarda da başarılı oluyor ama akademik olarak o derece başarılı değilsen sistem seni yokediyor ve başka bir yetenek ya da potansiyel varsa bile bu farkedilemiyor. Çünkü sistem akademik başarı dışındakileri ortaya çıkarmaya odaklı değil. Avrupa’daki sistem böyle değil ama onların da kendine göre hedefsizlik gibi farklı sıkıntıları var.
İNTERNETTEN PARA KAZANMAK MÜMKÜN
- Google Türkiye’yi nasıl görüyor?
- Google şu an Türkiye’de pazar lideri. Gerçi Yandex ile rekabet oluştu. Ama burada pazarı biraz da alışkanlıklar belirlediğinden Google önde. Zaten rekabet iyi bir şeydir.
- Şimdi en büyük soru internetten nasıl para kazanılır. Gerçekten para kazanılıyor mu?
- Mesela bu oturduğumuz restoran reklam verdiyse, buranın önünden geçerken Alsancak’taki en iyi restoran diye mobil cihazından aratan bir kişinin karşısına Pepe Rosso diye hemen çıkabilir. Bunun gibi herkes ilgili anahtar kelimeleri girerek hemen öne geçebilir.
İRLANDALILAR TAM BİR EGE AŞIĞI
- İrlanda’da yaşamak nasıl?
- Çok güzel bir ülke. Ama havası hep kapalı. Neredeyse 365 gün. Dublin küçücük bir şehir. Bir tanecik şehir merkezi var, heryerden yürüyerek 20 dakikada ulaşıyorsunuz. Trafik yok. Herkes birbirini tanıyor.
- İrlandalıların Türklere bakışları nasıl?
- İnanılmaz bir sevgileri var. Bir kere hepsi Ege aşığı. Kuşadası’nı çok iyi biliyorlar, gelmeyen yok. Çoğunun Bodrum ya da Alanya’da yazlığı var. Düzenli bir şekilde gidip geliyorlar.
DİĞER FIRSATLARI GÖREMEYEBİLİRSİNİZ
- Dünya’nın en iyi şirketlerinden birinde kariyerinize başlamışsınız. Ama yine de hedefleriniz var mı?
- Evet. Belki şirket bazında değil ama farklı ürünler ilgimi çekiyor. Kendimi geliştirmek adına alanımı değiştirmeyi düşünebilirim.
- Gelelim sizinle röportaj yapmamın en önemli nedenine. Sizin gibi başarılı bir kariyere başlamak isteyen gençlere neler söyleyebilirsiniz?
- Ben kendimi tavsiye verebilecek ya da yapılması gereken şudur diyebilecek durumda görmüyorum. Sadece kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak birşeyler söyleyebilirim. Mesela ben çok erken hedefler koyup sadece ona yönelik çalışın demeyi doğru bulmuyorum. Bence çok farklı yönlerde gelişmeye çalışsınlar çünkü fırsatların nereden çıkacağı belli olmaz. Ekip olma becerisi, karşıtlıklarla yumuşak bir şekilde başedebilme, empati kurabilme becerilerini mutlaka kazanmalılar. Sonraki adım yabancı dil, iyi bir İngilizce ve üstüne farklı bir dil çok büyük artı olur. İyi stajlar yapmaları, iyi referanslar ve master yapmaları onları öne çıkaracaktır.
Paylaş