Maaş almadan toplum için çalışan mühendis

ZEYNEP DERELİ, iyi bir eğitim almış, genç yaşına büyük tecrübeler sığdırmış başarılı bir işkadını.

Ama onu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği tüm donanımını kendisi için değil, toplum için kullanması. Toplumsal gelişimin sadece maddiyatla ölçüldüğü günümüzde geliştirdiği DRUM projesiyle yaratıcı sosyal projelere önemli bir örnek veriyor.

Æ Drum projesi nedir?

Æ Drum İngilizce vurmalı çalgı demek. Bizim de projemizin kısaltması olarak kullandığımız bir isim. Açılımı (Dialogue Respect Understanding Through Music) yani (Müzik Ortaklığında Diyalog Saygı Anlayış) kavramlarını birleştirmek. Kimi zaman ücretli, kimi zaman biletli, keyif veren etkinlikler düzenleyen ve tüm gelirini de Toplum Gönüllüleri'ne bağışlayan bir organizasyon.

Æ Neden Toplum Gönüllüleri ile çalışıyorsunuz?

Æ Geçen yıl UNICEF Türkiye Milli Komitesi ile çalışıyorduk. Bu sene Toplum Gönüllüleri ile çalışmaya gittik. Çünkü onların ana sözü "Farklılıklara Saygı" yani Drum ana felsefesi ile örtüşüyor. Artık onlarla gerçekleştiriyoruz etkinlikleri. Sadece bağış değil, işbirliği yapıyoruz. Mesela küresel ısınmayla ilgili büyük bir konser düşünüyoruz. Geliri, ilgili bir kuruma gidecek.

Æ Drum nasıl bir oluşum?

Æ Drum normal bir limited şirket. Şirketin ana sözleşmesine göre ben de dahil tüm elemanlar sözleşmeli çalışanız. Sene sonunda kar alma, temettü gibi uygulamalar yok. Hatta ben bir senedir maaş bile almadım. Çünkü hep işi büyütüp güzel şeyler yapmak için yatırıma yönelik şeyler yapıyoruz. Ama inşallah işlerimiz daha iyi olduğunda ben de maaşımı alarak çalışacağım.

Æ Yönetim kurulunuzda yabancıların da adı geçiyor.

Æ Yabancılar daha çok mütevelli heyetinde yer alıyor. Çünkü biz Drum’ı dünya felsefesi haline getirmeyi amaçlıyoruz. Adımızın İngilizce olmasının sebebi de bu. Shell’de benim eskiden patronum olan kişi denetleme kurulu üyemiz. İşlerinde başarılı, dünyada söz sahibi olmuş kişiler. Misyon belirlerken, felsefemizi oluştururken bu kişilerin desteği çok oldu. Çünkü Drum kesinlikle politikadan uzak duran bir kuruluş. Her adımımızda buna dikkat ediyoruz.

Princeton İnşaat Mühendisliği mezunuyum ama şu anda hayal ettiğim işi yapıyorum

Æ Siz aslında çok farklı bir

eğitim almışsınız.


Æ Princeton Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Londra’da Yakın Doğu Politikaları, Petrol Rafinerileri üzerine master yaptım. Uzun zaman Shell Londra Ofisi'nde çalışıp Türkiye’ye döndüm. Hayalimde hep sosyal sorumluluk projelerinde çalışmak vardı ki bu ailemden gelen bir kültür. Herkesin hayata gelişinin bir sebebi olduğuna inandığımdan kendi misyonumu araştırıp "ne yapabilirim" diye düşünmeye başladım. Bir gün sohbet sırasında müzik böyle projelerde nasıl kullanılabilir derken bu fikir gelişti ve bugünlere geldim. Drum’ı hayatımda yaptığım en güzel şey olarak görüyorum. Şu anda Drum ciddi bir müzik şirketi olma yolunda ilerliyor.

Davulun rİtmİ kalp atIŞImIzda var

Æ Drum şu ana kadar neler yaptı?

Æ Albüm yapıyoruz, menajerlik hizmeti veriyoruz. Konserler düzenliyoruz. İlk albümümüz Sertab Erener ve Demir Demirkan’ın bizim için yaptıkları albümdü. Şimdi ise Sıla ve Cyclon için albüm hazırladık. Ozan Doğulu ile çalıştık. İstanbul’da kışın Getto’da, yazın Sortie’de konserler düzenledik. Kurslar düzenliyoruz.

Æ İnsanlarımızın perküsyona ilgisi nasıl?

Æ Özellikle perküsyon herkes için çok faydalı. Hatta geçen gün Mim Kemal Öke bana eski Türk kültüründe davulun egemenlik ve kutsallık sembolü olduğunu söyledi. Davulunu kaybettiğinde namusunu kaybetmek gibi algılanırmış. Hatta tüm dans gösterilerinde dansçılar davulun önüne gelip eğilerek selam verirlermiş. Çünkü davulun ritmi bizim doğayla bütünlüğümüzü temsil ediyormuş. Kalp atışımız da bir ritm. Zaten doğamıza dönebilsek müziğe daha çabuk uyum sağlayacağız.

SOKAK ORTASINDA HERKESE DAVUL ÇALDIRIYORUZ HOŞNUTSUZLUKLAR AZALIYOR

Æ Halka açık sokak ortasında davul çaldırdığınız bir etkinliğiniz var. Bunu anlatır mısınız?

Æ Drum Ritm Halkası adında bir etkinliğimiz var. Geçtiğimiz yıl 17 hafta her cumartesi ve pazar Beyoğlu Tünel ve Bağdat Caddesi’nde bu etkinliği yaptık. Bizim çok ciddi perküsyon aletleri stoğumuz var. Her gelene kimliği karşılığı istediği perküsyon aletini veriyoruz. Sokakta bir oturma düzeni kuruyoruz. Profesyonel perküsyon ustalarımız halk için ritmi başlatıyor ve insanlar devam ediyor. İki saat devam ediyor ve keyifli geçiyor. Hocalarımız bilgiler veriyor ve insanları müziğe teşvik ediyor.

Æ Bu etkinlikte neyi amaçlıyorsunuz?

Æ Yapılan sosyolojik araştırmalarda insanoğlunun arkadaş dedikleri kişiler ortak aktivitelerde bulundukları kişiler. Ülkemizde ortak aktivite alanları da az olduğundan insanlar birbirinden kopuyorlar. Birbirlerini tanıyacak ortamları olmadığından hoşnutsuzluklar oluşuyor. Bizim etkinliklerimiz sokakta olduğundan her isteyen geliyor ve farklı kişiler arasında diyalog oluşuyor. Bunu İzmir’de de yapmayı planlıyoruz.

DRUM’IN İSTANBUL DIŞINDAKİ İLK ETKİNLİĞİ ÇEŞME’DE OLACAK

Æ Çeşme’de neler yapacaksınız?

Æ İstanbul dışına çıkacağımız ilk projeyi Çeşme’de gerçekleştireceğiz. Ağustos ayında bir dizi konser düzenliyoruz. Önceliğimiz Drum’ı duyurmak ki bunu tüm Türkiye’de yapmayı planlıyoruz. Sortie’de yaptığımız konserleri Çeşme’ye getireceğiz.

Æ Kimler sahne alacak?

Æ Bedük, Burhan Öçal & Ziynet Sali, Dolapdere Big Gang ve Nilüfer, Drum’ın organizasyonuyla Çeşme’de olacak. Nilüfer çok uzun süredir Çeşme’ye gelmedi. Güzel bir konser olacak.

Æ Neden Çeşme’den başlamayı uygun gördünüz?

Æ Annem İzmirli olduğundan bir yakınlığım var. Ayrıca yazın Çeşme’de çok güzel organizasyonlar yapılıyor. Bizim konserlerimiz de aynı kalitede olacak ve İzmir halkına böylelikle ulaşacağız. Ama sonrasında buradan tüm Türkiye’de yaygınlaşmayı arzu ediyoruz.

AİLEM İLK BAŞTA DELİ OLDUĞUMU DÜŞÜNDÜ

Æ Aileniz bu işlerle uğraşmanıza ne diyor?

Æ Başta deli olduğumu düşündüler. Babam çok zor bir işin altına girdiğimi söyleyerek beni uyarmıştı. Fakat şimdi her gün beni tebrik edip, takdir ettiğini, arkamda olduklarını söylüyorlar. Zaten onların desteği olmasa böyle bir şeyi başaramazdım.

Æ Hayatta yapmak istediklerinizi yaptığınızı düşünüyormusunuz?

Æ Hayatımın şu noktasında istediğim herşeyi yapan ve bunun huzuruyla yaşayan biriyim. Bu bir lütuf. Ama tabii her kadın anne olmak ister. Kısmetse ben de istiyorum tabii. Evrenden böyle bir isteğim var. Ama olmasa da başkalarının çocukları için gereken her şeyi yaparım.
Yazarın Tüm Yazıları