Kanada’da İzmirli bir yazar

DÜNYANIN öbür ucunda da yaşasanız, İzmir kanınıza işlemişse kolay kolay atamazsınız.

Haberin Devamı

Bunun en güzel örneği, uzun yıllardır Kanada’da yaşayan İzmirli yazar Loren Edizel. İzmir’de geçen ‘Denizkabuğu’, ‘İzmir Hayaletleri’ gibi öykü ve kitaplarında İzmir özlemini yansıtan Edizel’in ‘İmamın Kızı’ adlı çalışması ise ‘Kanada Montreal Serai’ adlı dergide yayınlanmış. Kısa süreliğine geldiği İzmir’deki imza günüyle buradaki okurlarıyla da buluşan Loren Edizel, kitaplarını, kendi İzmir’ini anlattı.

Ailem 17. YY.dan beri İzmir’de ama ben Kanada’ya yerleştim

Aileniz İzmir’e ne zaman ve nereden gelmiş? 
- Annemin baba tarafı Cenevizli, 
17. yy. başında yerleşmişler İzmir’e. Önce Sakız’da yaşamışlar. Annemin anne tarafı İtalyan-Fransız karışımı. Baba tarafından Hırvat, Venedik kökenlerimiz, sanırım biraz Ermeni de var. Kimbilir daha ne karışımlar olmuş ailelerde... 7 yaşıma kadar Karşıyaka-Bostanlı, arkasından Alsancak’ta yaşadım.

Haberin Devamı

İzmir’den kaç yaşında ayrıldınız?
- İzmir’den 17 yaşımda Montreal’-de üniversite öğrenimi yapmak için ayrıldım. Liseyi bitirdiğimde hem Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Edebiyat programına hem de Concordia Üniversitesi Siyasal / Sosyal Bilimler programına kabul edildim.  Concordia daha cazip geldi; yeni bir kıtada, hiç bilmediğim bir kentte okumak, yaşamak çok heyecan vericiydi benim için...

İzmir’deki satıcıların naralarını bile özledim
İzmir’den aklınızda neler kaldı?  
- Denizin kokusu, muhteşem güneş batışları, tahancıların, eski urbacıların, gezici meyve ve sebze satıcılarının naraları, “tahaaan var, pekmez var!” gibi melodileri...
Bayağı özlemişsiniz buraları..
- Özlemez miyim? Sabah ezan yankıları, sokakta herkesin birbirine akrabaymış gibi hitap etmesi, sonbaharda gazete külahlarından yenen kızarmış kestaneler, kordonboyunda gezmeler, Karşıyaka –Alsancak vapur seferleri, açık hava sinemalarında tekrar tekrar seyredilen filmler, yazları Urla’da geçen çocukluk günleri... Sayısız hatıralar, saatlerce anlatılabilir herhalde...

Burada en çok kornayla konuşmaya çalışanlara şaşıyorum

Yıllar geçtikçe İzmir’de nasıl bir değişim gözlemlediniz?
- Körfezin nispeten temizlenmesi beni çok sevindirdi. Sanırım eski binaları koruma, onlara değer verme anlayışı gelişiyor. Bu seyahatimde İzmir’i her zamankinden yeşil buldum. Trafik Alsancak’ta çok yoğun ama trafiğe kapalı yaya yollarının çoğalması sevindirici. Kordon ferahlaşmış.
İki farklı şehir İzmir ve Toronto.. Buraya geldiğinizde şaşırıyormusunuz çok?
- Burada insanlar her zamanki gibi sevecen, samimi ve sıcakkanlı. Ama mesela araba kullananlar yeni bir dil icad etmiş gibi kornaya basar ya İzmir’de, Toronto’da pek olmadığından her gelişimde şaşkınlık yaşıyorum.
Kızım ve oğlum Kanada’da futbolcu
Kanada’da neler yapıyorsunuz?
- Bir sigorta şirketinde müdürlük yapıyorum, engelli sigortası bölümü. İşe gitmeden önce her sabah 5.30’da kalkıp yazılarımla uğraşıyorum 7’ye kadar. Sonra çocukları okula hazırlamak ve işe gitmek var.
Aileniz?
- 16 yaşındaki kızım futbolcu, 5 yaşından beri oynuyor. 10 yaşından itibaren de kompetitif futbol liglerinde oynamaya başladı. Onun oyunları, antremanları, turnuvaları; küçük oğlumuzun da futbol kariyeri var. Eşimle devamlı koşturuyoruz.

Haberin Devamı

‘İzmir Hayaletleri’ kitabım 2013’de İngilizce yayınlanacak
Yazarlığa nasıl başladınız? 
- Çocukken başladım diyebilirim. Büyürken hep şiir, hikaye yazardım. Sonradan senaryo çalışmaları yaptım. Ama kendimi ciddi bir şekilde roman yazarı olarak görmem 2004 yılında oldu.
Kaç kitabınız yayınlandı?
- “İzmir Hayaletleri” Roza Hakmen’in harika çevirisi sayesinde 2008’de basıldı. “Adrift” adlı romanım Ekim’de yayınlanacak.  Arkasından İzmir Hayaletleri’nin orijinal İngilizce versiyonu 2013 başında, The Ghosts of Smyrna adıyla basılacak.
Kitaplarınızı Türkçe mi, İngilizce mi yazıyorsunuz?
- İngilizce yazıyorum.
Fransız yazarlar Flaubert, Maupassant 19.YY İzmir’indeki sanata hayranmış
‘İzmir Hayaletleri’ kitabınızda 1915-23 döneminde İzmir’de geçen bir aşk hikayesini anlatıyorsunuz. Bu dönemi nasıl araştırdınız?
- Üniversite kütüphanelerinde o dönemin Avrupa, Osmanlı ve İzmir tarihi üzerinde araştırmalar yaptım. Arkasından İzmir’e gelip kendi araştırmalarıma devam ettim. Babam çok yardımcı oldu, hatıralarını benim için kasete kaydetmişti. İzmir’in eski evlerinin fotoğraflarını çektim. Romandan önce bir senaryo yazmıştım, araştırmaları onun için yapmıştım, ama roman yazmaya karar verince, o bilgileri tekrar kullanabildim.
O dönemde sizi etkileyen ne oldu?
- İzmir 1. Dünya Savaşı’ndan önce kozmopolit bir şehirmiş. Çok kültürün, dilin ve etnik kökenlerin yaşadığı aydın bir kentmiş. Maupassant ve Flaubert gibi 19. yy Fransız yazarları İzmir’deki tiyatro faaliyetlerine hayran kalmışlar zamanında...
Peki bu ortam ne zaman değişmiş?
- 1. Dünya Savaşı ve Osmanlı İm-paratorluğu’nun yıkılışıyla değişiyor. İzmir yangınına kadar geçen sürede eskiden anlaşan etnik gruplar içinde
sürtüşmeler düşmanlıklar ve kinler oluşmaya başlıyor. Milliyetçilik  ideolojisi, “bizler” ve  “onlar” ayrımına sebep olursa yıkıcı
olur. Günümüzde dünyada bunun örneklerini hala görüyoruz.

Haberin Devamı

‘İmamın kızı’ adlı öyküm Montreal Serai dergisinde yayınlandı
‘Kadın Öykülerinde İzmir’ adlı toplu çalışmada yer alan öykünüzü nereden esinlendiniz?  
- “Denizkabuğu” kendinden epey yaşlı biriyle evlenen ve genç bir adamla yasak aşk yaşayan bir kadının hikayesi. 2. Dünya Savaşı sırasında yer alıyor. Ama bu herhangi bir aşk üçgeni değil, öykünün sonunda sürpriz var. Onun için çok açıklamak istemem; ama bir şekilde İzmir’in zengin sınıfına ait bir kadının hürolmak isteyişi ve çevresinin onun üstünde kurduğu baskılar yüzünden bunu gerçekleştiremeyişini konu  alıyor. Politik bir tarafı da var öykünün.. 2. Dünya Savaşı’na katılmadık, ama savaşın Türkiye üstünde bazı etkileri oldu. Ona değinmek istedim.
‘İmamın Kızı’ nasıl bir çalışma? Bu öykünüzün yayınlandığı ‘Montreal Serai’ nasıl bir oluşum?
- ‘Montreal Serai’,  Montreal’de yaklaşık 30 senedir yayınlanan bir dergi. Şimdi elektronik versiyonu da çıkıyor. Her bölümde belli konulara yer veriliyor. Sanırım, ‘İmamın Kızı’ kadınların durumuyla ilgili bir tema içinde yayınlanmak üzere seçildi. ‘İmamın Kızı’ geçen sene yazdığım “Confessions” adlı bir öykü kitabında yer alıyor.

Haberin Devamı

İzmir’deki imza günümde çok duygulandım
İzmir ve Ege kültürünün size ve yazarlığınıza neler kattığını düşünüyorsunuz?
- İçinde büyüdüğüm kültürün olaylara bakış şeklimi etkilediğini düşünüyorum. Doğal güzelliği de beni çocukluğumdan beri mest etmiştir.
İzmir’deki imza gününüz nasıl geçti? Nasıl tepkiler aldınız?
- Çok harika geçti. 
Eski okul arkadaşları, tanıdıklar, aile fertleri, ve  kitabı beğenip tanışmak isteyenler sıcak havaya rağmen kalkıp gelmiş. Çok etkilendim, duygulandım.
Bundan sonraki kitap projeleriniz neler?
- Üst üste 3 kitap yazdıktan sonra galiba biraz ara verdim, tatil olarak görüyorum bunu. Gelecek projem de bir roman olacak. Gene tarihsel bir  olayı ele almak isterim, ama emin değilim henüz...

Yazarın Tüm Yazıları