Kadınlar Günü, erkeklere!Kutlu olsun

Haberin Devamı

KARISINA şiddet uygulayan, itiraz ettiğinde öldüren sonra da namus, töre gibi sebepler öne sürerek bırakın ceza almayı, neredeyse kahramanlık payesi alan erkeklerin!
Kadınlar Günü Kutlu Olsun...
18 yaşından küçük biri adam öldürdüğünde ceza indirimi alırken, 13 yaşında bir kız çocuğunu tecavüz mağduru bile kabul etmeyenlerin!
Kadınlar Günü Kutlu Olsun...
Nefsine hakim olacağına karşısına çıkan her kadını, hele ki ona göre açık ve dekolte giyinmişse, tahrik unsuru sayan ve suçlayan, ilkel güdüsünün esiri erkeklerin! Kadınlar Günü Kutlu Olsun...

İzmir’den sadece güzel mi çıkar?

BİZ Egeli kadınlara, iltifat gibi söylenen bir başka şey ise buradan hep mankenlerin, güzellik kraliçelerinin çıkması...
Evet bu doğru, ama duyan da tarih boyunca Ege’den, başka alanda başarılı bir kadın çıkmamış sanır. Oysa, bunu diline pelesenk edenler, biraz tarihe baksalar seçilme hakkını ilk kullanan ve 1935 yılında Atatürk´ün meclisine bileğinin hakkıyla giren ilk kadın milletvekillerinden Benal Nevzat Arıman’ı, Türkiye’nin ilk kadın Danıştay Başkanı Firüzan İkincioğulları’nı, ilk kadın Emniyet Müdürü Şerife Feriha Sanerk’i, 1933’de Aydın, Çine-Demirdere Köyü’nde ilk kadın muhtar olan Gül Esin Hanım’ı görecekler.
Hatta Türkiye’nin ilk Kadın Ortodontisti Dr. Ayşe Mayda, ilk kadın Üroloğu Hatice Arıkan, 3 büyükşehir arasında ilk kadın Baro Başkanı Avukat Sema Pekdaş gibi daha birçok ilki var İzmirli kadınların.
Ama ne yaparsınız, bizim üstümüzden bir güzelliktir gidiyor. Sanki güzel olanın başka özelliği olamazmış gibi...
Öyle veya böyle kadın milletvekili sayısının artması önemli. Ama artık siyasette daha etken, sesini duyurabilen, varlığını belli eden kadınları görmek istiyoruz. İzmirli kadınların arasından buna uygun siyasetçiler mutlaka çıkacaktır. Yeter ki, gerekli destek verilsin.

Haberin Devamı

İzmirli kadınlara bir nevi mikrokredi

PAZAR röportajımda Dünya İş Kadınları Başkanı Kamerunlu Françoise Foning’in ile konuştuğumuz “Mikrokredi” Afrikalı kadınlar için çok yaygın bir uygulama.
Doğasında üretkenlik olan kadın için bir şeyler yapmak çok kolay, esas zor olan bunları paraya çevirerek gelir sağlayabilmek. Yani kısaca satış ve pazarlama olanakları bulmak.
Afrikalı kadınlar bu uygulamayla az da olsa bu sorunu çözmüş ama bizim ülkemizde bile bu konuda hala sıkıntılar yaşanıyor. Bu konuda örnek bir uygulamayı Konak Belediyesi başlatmış. Evinin geçimine yardımcı olmak isteyen kadınların ürettikleri nakış, aksesuar ya da ev yapımı tarhana, reçel gibi gıdaları 13 semt merkezinde kurdukları Sevgi Evleri Marketleri’nde satıyorlar. Böylelikle kadınlar sadece üretmekle kalmıyor, hem emeklerinin karşılığı alıyor hem de hayata karşı duruşları güçleniyor..

Haberin Devamı

Mutfak Sanatları Akademisi tanıtımda

HER ne kadar domestik bir yapım olmasa da yemek yapmaya bayılırım. İştahlı olmayan bir eş ve çocuğum olmasına rağmen değişik yemekleri arkadaşlarım üzerinde denemeye devam ediyorum. Ama maalesef kendim de yiyorum.
Yabancı kanallardaki yemek programlarını da hiç kaçırmam. Elleriyle yemek yapan sempatik İngiliz aşçı Jamie Oliver, kırmızı suratlı ünlü İtalyan aşçı Mario Batalli favorilerim arasında. Onlar gibi iyi yemek yapmanın hayalini kurarken İstanbul’da Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı aşçılık diploması veren tek mesleki eğitim kurumu olan Mutfak Sanatları Akademisi’nin, İzmir’de bir tanıtım semineri vereceğini duydum. İngiltere Kraliyet Akademisi’ne bağlı, uluslararası mesleki eğitim organizasyonu City&Guilds’ın ders programlarını uygulayan MSA’da sekiz ay süren ‘Profesyonel Aşçılık’ ve ‘Profesyonel Pasta-Ekmekçilik Programları’ 1 Nisan’da Swissotel’de tanıtılacakmış. İstanbul’daki bu eğitim sonunda Avrupa’da bile çalışma imkânı sağlayan Europass geçerliliği olan diploma almaya hak kazanmak ve harika bir meslek edinmek mümkün. Daha fazla bilgi ise www.msa.tc adresinde... Afiyet olsun...

Haberin Devamı

Aman partilerin vitrini boş kalmasın

Biraz politik dedikodu yapalım. Duyduğuma göre, siyasi partilerin İzmir il merkezleri siyasete atılacak kadın arıyorlarmış. Aday olacak kadınların Ege Bölgesi algısına uyması, batılı kadını yansıtmasını tercih ediyorlarmış. Yani bir nevi çağdaş görünüm vitrini..
İzmir ve Ege Bölgesi’nde aranan özelliklerde kadın bulmak zor değil.
Ama acaba bu partiler ısmarlama seçecekleri kadınların başka ne gibi sıfatları olmasını ya da olmamasını istiyorlar?
Mesela, partinin çağdaş görünümünü pekiştirmek adına “görüntü olsun, ama ses olmasın” mı istiyorlar?
Eğer öyleyse, İzmir’de değil başka yerde aramalarını öneririm. Her ne kadar İzmirli kadınlar, güzelliği ve dış görünüşü ile anılsa da özgürlüklerine düşkünlükleri ve boyun eğmeyen, ama ezmeyen özgüvenleriyle bu tanıma çok da uygun olmayabilirler.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları