İşte annesinin kızı

Kim demiş ‘İzmirliler bir araya gelip bir şey yapamaz’ diye

Haberin Devamı

İşte annesinin kızı

Güler Sarıgöl Köymen, annesinden öğrendiği yemekleri kaydederken bunların gelecek nesillere aktarılmasının önemini anlamış. Kendisiyle aynı görüşü paylaşan reklamcı arkadaşlarıyla “meslek hayatımın en anlamlı işi” dediği “annesininkızı” kitabı üzerinde çalışmaya başlamışlar. 40 kız ve annelerinin hem sıcak öyküleri, hem de leziz tariflerini yazdıkları kitap, Türkiye’de büyük ilgiyle karşılandığı gibi Fransa’daki ‘Gourmand Uluslararası Yemek Kitapları Ödülleri’nde ‘profesyoneller için en iyi yemek kitabı’ dalında yarışmaya hak kazanmış. “İzmirliler bir araya gelip bir proje yapamaz” diyenlere inat, tamamen gönüllü yaptıkları projenin bu noktalara gelmesinden mutluluk duyan ekiple fotoğraf sanatçısı Tolga Yurdaer’in stüdyosunda buluştuk.

Haberin Devamı

Güler Sarıgöl Köymen
EN MUTLU OLDUĞUM İŞİM ANNESİNİN KIZI

İşte annesinin kızı


- Kaç yıldır reklam sektöründesiniz?
- Reklamcılıkta 26 yıldır, 2003’dden bu yana da Freelance Group olarak çalışıyorum. “annesininkızı” Freelance Group’un en iyi müşterilerinden oldu. Hem duygusal, hem görsel ve iletişim başarısı beni çok mutlu etti. Şimdi tüm iletişimini ve tasarım hizmetlerini bir planla yönetiyoruz.
- Bu kadar reklam ve iletişim uzmanını, hem de gönüllü olarak toplamak zor olmadı mı?
- Herkes kendi konusunda uzman olduğundan kimse kimseye karışmadı. Herkes kendi işine baktı ve gerçekten çok sorunsuz çalışıldı. En başından bu yana bana destek veren ekip arkadaşlarıma sonsuz minnettarım. Sevgili, Zahide, Tolga, Benan, Berk, Gamze ve Begüm. Bu ekiple, yaptığım iş bambaşka noktalara ulaştı ve İzmir’de büyük bir iş başardığımıza inanıyorum.

MÜŞTERİLERİMİZ İÇİN YAPTIĞIMIZI KENDİMİZ İÇİN YAPTIK
- Bugün geldiği nokta hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Bazen işlerin sonunu planlayarak yola çıktığınızda hatalar yapıyorsunuz. Ben samimi yola çıktım ve her şey birbirine eklendi. İş büyüdü, marka olarak çalışmaya başladık. Her zaman müşterilerimiz için yaptığımızı, bu kez kendimiz için yaptık.
- Fransa’daki ödüle aday olmanızı nasıl karşılıyorsunuz?
- Benim için burada anlamlanması daha önemli. Hani, ‘İzmirliler bir araya gelip bir şey yapamaz’ derler ya biz ekip olarak çok iyi bir iş yaptık. O nedenle İzmir’den çıkan bir işin İzmirlilerden ilgi görmesi çok önemli. Zaten kitap ortaya çıktıktan sonra meslektaşlarımın ve basının ilgisi ve samimi kutlamaları da beni çok onurlandırdı.

Haberin Devamı

ANNESİNİN KIZI ARTIK BİR SOSYAL PROJEYE DÖNÜŞTÜ
- Annesininkızı kitaptan ziyade farklı konuları da gündeme getiriyor..
- Artık ‘annesininkızı’ kitap olmaktan çıktı farklı bir projeye dönüştü. Sağlıklı yemek ve yaşam kültürü haline geldi. Bu amaçtaki kişiler projenin etrafında toplandı. Hayatı sağlıklı tüketmek felsefesini yaymak ve sosyal projelerle geliştimek ve faydalı hale getirmek istiyoruz.
- Bu konuda neler yapıyorsunuz?
- Kitaptaki felsefenin sonraki adımı ev kadını annelere gelir sağlamaktı. Şimdi birçok ürün yapıyorlar. Aslında bu da kendiliğinden gelişti. Kitap için oyaları işleyen kadınlar ‘daha yapmayacak mıyız?’ deyince daha fazla ürettik. Gamze ve annesinin de çabaları çok oldu.
- Nerede satılacak bu ürünler?
- Alsancak ve Nişantaşı Gül Güler’de var. Paşabahçe, Boyner ve havaalanlarıyla da görüşüyoruz. Hedefimiz oralar, çünkü evdeki birçok kadın üretmek ve satmak istiyor. Biz de yardımcı olacağız.

Haberin Devamı

Perihan Sarıgöl - Ev Kadını - Güler Sarıgöl Köymen’in annesi
YAPTIKLARIMIN BU KADAR DEĞERLİ OLDUĞUNU BİLMİYORDUM

İşte annesinin kızı


- Ben ne yemek, ne de dikiş kursuna gitmediğimden yaptıklarımın bu kadar farklı olduğunu düşünmüyordum. Kızım Güler’e sonuna kadar inandım ve güvendim. Sağlık problemim olmasına rağmen her dediklerini yapmaya çalıştım. Kendimi biraz da artık işe yaramıyormuş gibi hissediyordum. Onların bana bu şekilde saygılı tavırları beni çok mutlu etti.

Berk Sürücü- Reklamcı, Grafik Tasarımcı, Sanat Yönetmeni
SAĞLIKLI BESLENME VE KÜLTÜR AKTARIMI ÖNEMLİ

 

İşte annesinin kızı


- Web ve afiş tasarımları yaptım. Eşim de kitabın çizimlerini yapıyordu. Proje, hem anafikri, hem de tasarım ve reklam titizliği açısından benim çok inandığım, arkasında durmak isteyeceğim bir proje oldu. Reklam camiasında her zaman böyle projelere rastlamak mümkün olamıyor. Fastfood kültürüne karşı durması, sağlıklı beslenme ve bir kültürün yeni nesillere aktarılması anlamında çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum ve içinde bulunmaktan mutluluk duyuyorum.

Haberin Devamı

Benan Bilek - Reklam ve Halkla İlişkiler Uzmanı
ÖYKÜLERİ YAZARKEN ÇOK AĞLADIM

İşte annesinin kızı


- Bu projeye önce 40 kadından biri olarak katılmıştım. Kendi hikayemin yazılışını Güler Köymen hoş bulunca diğerlerinkini de derledim. Diğer öyküleri yazarken de çok ağladım, ama proje bitince güldüm. Annelerin her tarifi özeldir ama ben midye pilaki tarifini yazdım. Annem projenin tanıtımı için İzmir’e gelip de ilgiyi görünce babama, ‘Öyle bir ağırlandım, ilgi gördüm anlatamam. Meğer ne büyük bir şeyin içindeymişim’ demiş. Projenin her aşaması çok önemli ama en önemlisi Güler’in önderliğinde bu kadar insanın bir araya gelip birlikte üretmesi. Hepimizin katabileceği şeyler vardı. Güler bizleri lego gibi birleştirdi ama bundan sonrası için desteğe ihtiyacımız var. Fransa’ya da öyle gitmek istiyoruz.

Haberin Devamı

Begüm Ulus - Grafik Tasarımcı
HEM MESLEKİ HEM DE DUYGUSAL ANLAMI BÜYÜK

İşte annesinin kızı


- 10 yıldır Güler Hanım’la çalışıyorum. Kitabın sayfa, grafik uygulamalarını yaptım. Benim için iki önemli yanı var bu çalışmanın. İlki grafik anlamda, kitabın çok iyi olması. Diğeri de kitapta yazan 40 kızdan biri olmam. Annem, anneannem, ablamla ortak öykümüzün kitapta yer alması ve onlara verdiğimiz, ama belki pek de gösteremediğimiz değerin vücut bulması. Şimdi geldiği yer beni gururlandırıyor.

Gamze Sürücü - Çizer
KİTABIN BUGÜN ULAŞTIĞI YER ÇOK ÖNEMLİ

İşte annesinin kızı


- Kitabın çizimlerini yaptım ve kitaptaki 40 kızdan biri oldum. Benim için anlamı çok büyük, çünkü o dönem anneannemi kaybetmiştim. Zaten çok hassastım, bir neslin gittiğini ve onlarla birçok şeyin de yok olduğunu düşünüyordum. Güler Abla bu projeyle gelince ve parçası olunca çok mutlu oldum. Annem de benim kadar duygulandı. Bugün ulaştığı nokta ise hepimiz için çok güzel.

Zahide Özpelit - Marka ve Pazarlama İletişimi Danışmanı
İSTANBUL’DA BİLE BÖYLE PROJE YOK

İşte annesinin kızı 


- Projenin kreatif direktörüyüm. Güler ana temayı benimle paylaştığından itibaren sponsor arayışından hazırlanıp basılmasına kadar tüm süreçte yanında oldum. 16 ay süren çalışmaydı. İzmir’de, hatta İstanbul’da bile iletişim, reklam ve tanıtımla ilgili bu kadar büyük bir işbirliği görülmez. Güler’i birbirinden ayrı karakterde başarılı kişileri bir araya getirmiş olduğundan tebrik etmek gerekli. İçinde gerçek hikayeler olduğundan diğer yemek kitaplarından ayrılıyor. Projedeki kızlar arasında annesi yaşamayan bir tek benim. O nedenle benim için hem çok hüzünlü, hem de çok özeldi. Projemizi çok büyük firmalar almak istedi ama kabul etmedik çünkü içindeki duygu yok olabilirdi. Zaten proje ulusal basından da çok ilgi gördü, Okan Bayülgen’in programından sonra iyice parladı.

Tolga Yurdaer - Fotoğraf sanatçısı
PROJE TİCARİ OLMADIĞINDAN ÖZGÜRCE ÇALIŞTIK

 İşte annesinin kızı

 
- Ben gördüğümde proje henüz çok hamdı. Güler bahsettikten sonra ben bunun kitap olması gerektiğini söyledim. Fotoğraflar açısından da çok keyifli bir proje oldu. Yemeklerin yüzde 70’i stüdyoda yapıldı. Gerisi için Mordoğan’a, Karaburun’a, Torbalı’ya evlere gidildi. Bu proje benim için çok özel oldu, çünkü çok özgün. Müşteri bazlı değil. Çok fazla tecimsel olmadığından daha özgür çalışabildik.

Yazarın Tüm Yazıları