Paylaş
Teknoloji istesek de, istemesek de tüm hızıyla ilerliyor. Bunu görmezlikten gelmek, ilerlemesini asla durduramayacak. İzmir ve Ege’de birçok ilki gerçekleştiren Erol Yaraş gibi vizyonerler ise teknolojinin bir adım önünden giderek ona yön vermeyi seçiyorlar. Türkiye’nin canlı yayın yapabilen ve kuşak programlarıyla gerçek bir televizyon kalitesini internete taşıyan ‘İlk İnternet Televizyonu’ Ben TV birinci yılına girdi. Yaraş’ın da söylediği gibi, yakın geleceğin yani 5-10 yıl sonrasının medyasını bugüne getiren Ben TV henüz yeterince tanınmamış olabilir ama medya ve dijital dünya tarihininde bir ilk olarak yerini çoktan aldığı kesin. Bizlere düşense bu yeniliğin İzmir’den çıkmasıyla gurur duymak...
BAKAN BİNALİ YILDIRIM ‘BİZ NEREDEYİZ’ DEDİ
- İnternet televizyonu işine girmek nereden aklınıza geldi?
- Bir ilki yaptığımız için gurur duyuyorum. İzmir ilklerin kenti diyoruz ya, ilk internet televizyonu da İzmir’den çıktı. Bir de ben gençleri çok seviyorum. Türkiye’de 50’den fazla yüksekokul, fakülte v.s. var. Yani ortada bu meslekle ilgilenen binlerce genç var. Ben onlara abilik ettiğimizi, yer açtığımızı düşünüyorum. Bizim çevremiz, imkanlarımız, bu bilgiyi paylaşabileceğimiz yerler varsa bunu değerlendirmeliyiz. Yani futbol gibi düşünürsek ben bir teknik direktörüm, ekibi yönetiyorum.
- Bakan Binali Yıldırım burayı ziyaret edince ne dedi?
- Evet. Hatta burayı görünce ‘Oo, bizim payımız nerede burada?’ dedi. Çünkü bugün Türkiye’nin internet, altyapısı, sanal medyada geldiği noktayla dünyada birkaç ülke arasında. Bu bizim şansımız o nedenle. Çünkü önemli bir altyapı gerektiriyor.
YAYINCILARLA YAZILIMCILARIN BULUŞMASI
- Nasıl bir altyapı gerekiyor?
- Herşey insana dayalı. Bilen insanları bir araya getirebilirseniz herşeyi yapabiliyorsunuz. Türkiye’de çok iyi internet yazılımcıları var. Yayıncılar da var. Benim yaptığım yazılımcılarla yayıncıları bir araya getirdim. Onlara ne istediğimi, nasıl olması gerektiğini anlattım ve uzmanlara devrettim. Yayıncının yapamadığını yazılımcı, yazılımcının yapamadığını yayıncı yaptı. HD kalitesi istedim, istediğimiz an istediğimiz yerde yayın yapabilecek altyapı istedim. Fiber kabloların döşenmesi, internet hızının yükselmesi, kalitesinin yükselmesi çok önemli. 4 yıl önce istesek de bunu yapamazdık.
- Bu yaptığınızın önemi ileriki yıllarda daha iyi anlaşılacak yani değil mi?
- Benim yaş grubum, alt yaş grubum genellikle teknolojiyle buluşmayan kuşaklar. Kimimiz ayak uydurabildik, kimimiz uyduramadık. Gelen gençliğe bakarsak onlar tamamen bu teknolojinin içinde yetişiyorlar. Bizim kurmalı trenlerle oynadığımız gibi onlar da ipadlerle oynuyorlar. Biz onların medyasını devreye soktuk. Yani en az 5 yıl sonrasının işini yapıyoruz. Ancak o zaman çıkan 3. nesil televizyonlarla herşey daha farklı olacak.
DİĞERLERİ TELEVİZYON DEĞİL VİDEO BLOG
- Biraz önce söylediğiniz gibi önceki nesil gazetecilerin birçoğu teknolojiyi görmezlikten gelmeye, kabul etmemeye çalışırken siz ise önünü açıyorsunuz...
- Ben yeniliklere meraklı biriyim. İzmir’de birçok ilk var. Dünyada ilk bilgisayara geçen gazete de İzmir’den çıktı, Yeni Asır. Ben o kuşaktan geliyorum. İlk yerel televizyonu da bizim yaptığımız Kanal Ege idi. Sonradan tüm Türkiye’de 380 radyo, televizyon oldu. Tüm bunlar gençler için çok iyi. Çünkü her birinde 20 genç çalışsa 10 bin genç mesleğiyle buluşmuş olur. Yetenekli olanlar İstanbul’a transfer oldu. Çünkü okulda öğrendiklerinizi tatbik edecek yer bulamazsanız ilerleyemezsiniz.
- Büyük yayın kuruluşlarından size yakın olanlar var mı?
- Birçok gazete ve yayın kuruluşu internet televizyonuna girmeye çalışıyor ama hala başarılı olamadılar. Çünkü onların yaptığı televizyon değil bir nevi video blog. Birçok yayın kuruluşunun internet bağlantısı, uzantısı var fakat buna uygun yazılım yaptırmamışlar. Bir de telif haklarına göre birçok yayınları farklı ülkelerde çıkamıyor. Bize hizmet veren server kuruluşlarının söylediğine göre deneyenler var ama hala bizim çizgimize gelememişler.
KAĞIT ALIŞKANLIĞI KAYBOLMADIĞINDAN GAZETE DE ÇIKARIYORUZ
- Ne farkı var normal televizyon yayınıyla internet televizyon yayınının?
- Hiçbir farkı yok. Biri uydudan, diğeri kablodan geliyor. Biz günlük yayın akışını da her televizyon gibi kuşak olarak yapıyoruz. Canlı yayınlarımız var. Ajans kavramı da geliştiğinden bilgi akıyor zaten. Önemli olan mutfağınızda bu bilgiyi en güzel şekilde değerlendirmeniz.
- Ölçümleri nasıl yapabiliyorsunuz?
- İnternette Google Analistic’den öğrenebiliyorsunuz. Ege Üniversitesi Bilgisayar Bölümü bizi sürekli analiz ediyor. Bizim kredi notumuzun çok yüksek olduğunu belirtiyorlar. Çünkü internette çok sahtekarlık yapanlar da var. Sahte tıklama satın alanlar oluyor. Biz böyle şeylerden çok uzağız. Tırnaklarımızla yavaş yavaş ilerliyoruz.
- Gazete de çıkarıyorsunuz…
- Evet. Biz bir de aylık gazete kattık bünyemize. Çünkü televizyon yayınımızın olduğu yerde bir de haber sitesi var. Hala bir kağıt alışkanlığı olduğundan biz de Ben Haber adıyla gazete çıkarmaya başladık. Çok da güzel tepkiler alıyoruz.
İZMİR’DE YEREL MEDYAYA DESTEK YOK
- Kaç kişi çalışıyor Ben TV’de?
- Yaklaşık 20 genç arkadaşımız var.
- Peki en önemli konu internetden nasıl para kazanılıyor?
- Ticari yönden bakınca İzmir hep zor oldu. Ben mesela hep Bursa’yı kıskandım. Orada, Kocaeli’de, Adana’da yerel medyaya bizdekinden daha fazla destek oluyor yerel medyaya. Oysa İzmir’de böyle olmuyor. Sadece reklam geliriyle kazanç olduğundan şu an zorlanıyoruz. Bazen düşünüyorum rahat battı bana diyorum ama buraya gelip genç arkadaşlarımla bir araya gelince bütün yorgunluğumu unutuyorum.
EXPO SUNUMLARINI CANLI YAYINLIYORUZ
- EXPO sunumlarını birçok kişi ilk sizinle öğrendi.
- Hiç kimse EXPO sunumlarında neler olduğunu görmüyordu. Gidenler dönüp köşe yazılarında aktarıyordu şöyle oldu, böyle oldu diye. Oysa biz Paris’teki sunumu canlı yayınlayınca binlerce İzmirli ilk defa EXPO sunumu neymiş gördü. Mehmet Öz’ü Lucien Arkas’ı bizimle izlediler. Çok önemli bir merakı giderdik. Haziran’daki sunumu da canlı yayınlayacağız mesela.
- Canlı yayın zor bir şey mi?
- Hayır. Ben kameramın olduğu her yerden hemen canlı yayına geçebilirim. 3 kişi yeterli oluyoruz bunun için. Naklen yayın aracı bile gerekmiyor. Farklı teknik yönetmlerle yayın yapıyoruz.
BİZİM İŞİMİZ İZMİR, EGE...
- Ben TV adı nerden çıktı?
- Başka bir şirkete isim arıyorduk. Kızım Begüm ‘Ben olsun’ dedi. Ne demek deyince ‘Begüm Erol Nur’ dedi. Baktım aile kavramı var, beraberlik var ki bunlar benim de burada yerleştirmek istediğim kavramlar. Sonra idari sorumlumuz yayın kuruluşumuza da bunu koymayı teklif etti. Aslında ben kanalın adını ‘haber’li bir şey kurmak istiyordum ama hepsinin domaini alınmış. Sonra kanalben olarak aldık, Ben TV oldu. Şartlar da bizi o yöne götürdü yani.
- Siz hep İzmir’i merkez aldınız. Başka yerlere gitmeyi düşünmediniz mi?
- Ben şehrimi, bölgemi konuşturmayı seviyorum. Buradaki eksikleri ya da özellikleri dile getirmeyi seviyorum. Çünkü ulusal basın her şeye yer veremiyor. Biz bu misyonu yüklenmişiz. Bizim işimiz İzmir, Ege.
‘BAĞLI VERİ’ İLE YİNE TÜRK MEDYASINDA İLK OLACAĞIZ
- Her yerden izlenebiliyor mu?
- İnternet ve bilgisayar ya da telefon, tablet olan her yerden… Biz şu anda dünyadaki en yaygın medya kuruluşuyuz. Bakanımız Binali Yıldırım da kabul etti. Çünkü kutuplarda, Afrika’da bile bir internet kafeye gidin hemen Ben TV’yi izleyin..
- Yenilikleri sizden öğrendiğimize göre bundan sonrası için ne söyleyebilirsiniz?
- Şimdi bağlı veri denilen yeni bir kavram var. Neyle ilgileniyorsanız sadece onu izleyeceksiniz, size bunun bilgisi anında gelecek. Artık buna göre düzenlemeler yapılıyor. Böylelikle biz de dünyadaki bağlı veri bulutuna katışacağız ve Ege Üniversitesi’nin verdiği rapora göre Türk medyasında bu anlamda da ilk olacağız. Zaten şu an bizim yaptığımızı bir de BBC yapabiliyor.
Paylaş