Paylaş
KADINLARIN ev dışında iş ya da siyasi hayatta yer almaları erkeklere göre büyük zorluklar getiriyor. Buna rağmen, Işın Yılmaz gibi birçok kadın konforlu hayatından vazgeçip hırslı, azimli ve cesur davranarak hepsini bir arada yapmayı başarıyor. Ege İş Kadınları Derneği Başkanlığı yanısıra EBSO’nun ilk kadın meclis başkan yardımcısı olan Yılmaz ile sohbetimde en çok aklıma kazınan cümlesi, ‘Ev kadını kavramı tarihe gömülmeli’ oldu. İşin aslı, bu fikir birçok erkeğin hoşuna gitmeyecek muhakkak, ama daha kötüsü bazı kadınlar da bundan hoşlanmayacak. Herşeye rağmen unutulmaması gereken en önemli nokta, kadını ve erkeği ile her alanda varolmayan bir toplum asla gerçekten ilerleyemeyecek.
EŞLE ÇALIŞMAK HEM AVANTAJ HEM DEZAVANTAJLI
- İş hayatına atılmanız nasıl gerçekleşti?
- EGE Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Tekstil Teknolojisi’ni bitirip Safir Tekstil’de modelhane şefi oldum ve 2 yıl Alman tasarımcı König ile çalıştım. 5 yıl Yaşar Holding, YUTEKS’te kalite kontrol müdürlüğü, YADAŞ Deri Konfeksiyonu’nda üretim müdür yardımcılığı yaptım. 4 yıl çalışmaya ara verip ilk girişimciliğim olan kendi tescilli markamız Gordion gömlek mağazasını 1994 yılında açtım. 1997’de eşimle ortak MERGÜ Tekstil’i kurduk ve halen yüksek kalite ürün üreten ve İtalya başta olmak üzere Avrupa markalarına hizmet veren bir firmayız.
- Eşinizle çalışmak avantaj mı, dezavantaj mı getirdi?
- Hem avantaj, hem dezavantaj diyebiliriz. Ama önemli olan avantajlardan şirket olarak yatay ve dikey olarak ilerlemeyi sağlayabilmeyi becerirken, dezavantajları da nasıl avantaja çevirebileceğimizi öğrendik. Farklı kişilik yapımızı, yeteneklerimizi, tecrübelerimizi ve özelliklerimizi birbirimizi yenmek için güç savaşı haline getirmek yerine birleştirmeye ve şirket lehine kullanmaya çalıştık. Kendi sorumluluk alanlarımızda bir diğerine fazla müdahale etmemeye ve saygı göstererek eşitlik ilkesinde destek vermeye gayret ettik.
EGELİ KADINLAR HIRSLI AZİMLİ
- Sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya ne zaman başladınız? Ne gibi görevleriniz var?
- Türkonfed, TAİAD (Türk Alman İşadamları ve Akademisyenleri Derneği), TEV, EGSD, 9 yıl EİB’de yönetim kurulu üyelikleri yaptım. Buca Kızılay’ın kurucu yönetim kurulu üyesiyim. Halen, 2 dönem, yani 5 yıldır EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanlığı, EBSO’da ilk kez bir kadın olarak meclis başkan yardımcılığı yapıyorum. Ayrıca Kınık Organize Sanayi Bölgesi’nde, 3 dönemdir İzmir İtalyan Ticaret Odası’nda yönetim kurulu üyesi ve Basifed’de yönetkim kurkulu başkan yardımcısıyım.
- Aynı zamanda EGİKAD başkanısınız ve yakında devredeceksiniz. Egeli kadınların iş hayatında farklı bir yaklaşımları var mı?
- Evet, daha özgüvenli, hırslı, azimli, hazımlı, istikrarlı, cesur paylaşımcı ve başarıya odaklı bireyler diyebilirim. Bir de önce bir sektörde yeterince başarılı olması durumunda, ikinci bir sektörde kendini denemekten kaçınmayan bir özellikle karşılaşıyoruz sık sık. Partnerlerini ve çalışanlarını, genellikle güvenilirlik ve başarıyla kendine bağlayan ve süreklilikle işbirliğini sürdüren yapıları var. Bu arada 20 Aralık’ta, ‘Sivil Toplum Kuruluşlarında ve Yerel Seçimlerde Kadının Yeri’ adlı bir panel düzenliyoruz. Amacımız kadınlarımızı teşvik etmek.
EBSO MECLİSİ’Nİ İLK KEZ YÖNETEN
- EBSO gibi erkek egemen bir kuruluşta hem de meclis başkan yardımcısı olarak görev almak nasıl bir şey?
- Çok onur verici olduğu kadar, sorumluluğu yüksek bir görev. Meclis başkan yardımcılığı önerisi ilk kez rahmetli Kani Aydoğdu’dan gelmişti. Önceleri şaşırdım ve bir süre yapıp yapamayacağım konusunda düşündüm. Sonrasında diğer ağabeylerim ve arkadaşlarımdan da aynı öneriyi alınca ‘neden olmasın’ dedim ve seçime girdim. Çok centilmence ve zorlu geçen seçim akabinde bu göreve gelen ilk kadın meclis üyesi ünvanını almak bana inanılmaz bir onur ve gurur verdi. Şimdi bu onurlu görevi layıkıyla yerine getirmek için başkanım sayın Salih Esen bana vekalet verdikçe büyük bir özenle yapmaya çalışıyorum diyebilirim. Ağustos ayında bana meclisi yönetme sırasını vermesi ve bana inanılmaz destek olması bu görevi düzgünce yapmamı şart kıldı. Aldığım geri dönüşler ise başarılı ve kusursuz bir toplantı yönetimi olduğu yönündeydi, bu da bana kadınlar adına daha da büyük bir güç ve şevk verdi.
ÜST MAKAMLARI ERKEKLER KAPTI
- Kadınların iş hayatında erkeklere göre karşılaştığı farklı sorunlar neler?
- Üst makamların çoklukla erkeklere bırakıldığı yerlerde bazı zorlayıcı ve reddedici şartlarla karşılaşılabiliyor. Fazla mesaiye ve iş seyahatlerine adapte olmak, ev ve özellikle çocuklar ile koordinasyon yapmak etmek sorunu doğuyor erkeklere göre. Bu da motivasyonu ve odaklanmayı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Çocuk sahibi olduğunuz süreç kariyer yapmaya ve yükselmeye sekte vurabiliyor maalesef ve tercih yapmak durumunda kalıp en verimli konumdayken iş hayatına ara vermenize sebep olabiliyor.
KONFORUNDAN FERAGAT EDİNCE BAŞARIR
- Kadınlarımız siyasete girmekten ya da yönetim kadrolarında görev almaktan çekiniyor. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
- Bence zamanla o da olacaktır ve siyasette olumlu, başarılı örnekler arttıkça yönelim artacaktır. Kadınlar erkeklere göre daha garantici olduğundan önce yüzeceği dereyi görmek istiyor. Bir de birçok koltuk önceden erkeklere parsellendiği için erkekler de vermemek için mücadele ediyor. Ama hiçbir şey imkansız değil. Cesur bir şekilde davranarak mücadeleden yılmamayı ve istikrarlı olmayı öğrenen ve birçok konuda konfordan feragat eden kadın, erkek destekçilerini artırarak yola koyulursa bu yerleri elde etmek daha kolay olacak.
- Bir gün politikaya girmeyi düşünüyor musunuz?
- Şu an konuşmak için çok erken. Kendim için ve tüm kadınlar için yapmakta olduğum ve yapacağım birçok sorumluluğum var. Bir yandan sivil toplum bir yandan kendi işim için koşuşturmalarım var. Öncelikle hakkıyla onları yerine getirmem gerek diye düşünüyorum.
ANNELİK EL KOLBAĞLIYOR AMA...
- Hem anne, hem ev kadını hem iş kadını ya da siyasetçi olabilmek mümkün mü sizce?
- Tabii ki mümkün. Ev kadını kavramının gelecek nesiller için tarihe gömülmesi gerekir bence. Annelerimizin zamanında bu kadar elektrikli aletlerin ve konforun olmaması ya da satın alınamamasından ötürü çok meşakkatli bir durumdu ev kadınlığı. Oysa şimdi kadın çalışarak parasını kazanması durumunda kolaylıkları sağlayan gereçleri ve konforu yanı sıra; ev ve çocuk bakım hizmetini satın alabiliyor. Annelik kadının elini kolunu bağlıyor belki ama ilk zamanların getirdiği sıkıntı ve zorluklar aşıldıktan sonra modern hayatın getirdiği pratik çözümlerle engellerin aşılıyor. Türk ailesinin gelenekçi yapısı ile toruna sahip çıkma isteği çözümüm bir parçası da olabiliyor.
Kısaca kadının öncelikle kendisi başarmayı çok isteyecek, çok mücadeleci olacak, hiç yılmayacak, sonra da öncelikle eşi ve her iki tarafın ailesi ona destek olacak. Tüm bireylerin hoşgörüsü, motivasyonu işbirlikteliği sorunları çözecek ve çözüme ulaştıracak.
Paylaş