Paylaş
"Kan kusturacağız", "intikam", "dişe diş" vb sözler dillerde sakız oldu. Maskeli ya da maskesiz eline alet alan istediği yeri basıp istediği kişiyi darp edebiliyor. Sanat galerisindeki eserden rahatsız oldu diye bir grup toplanıp tekbir getirerek galeriyi basıyor, eserin sahibini tehdit edebiliyor ve dün biri elinde satırla yine tekbir getirerek Fazıl Say konserini basıyor.
Düşünceler artık kelimelerle değil şiddetle, aletlerle, darpla, kırıp dökerek hatta kan akıtılarak ifade ediliyor.
İşin neresini konuşsam?
Gözü dönmüşlüğümü, öfke kontrolsüzlüğünü mü, sanattan - kültürden anlamadığımızı mı, saygı dediğimiz olgudan eser kalmadığını mı, insan olmaktan hızla çıktığımızı mı, neresini konuşayım?
Bu kontrolsüz öfkenin nedeni nedir?
Sanat neden hedef halinde?
10 Aralık Cumartesi gecesi yani haince yapılan Beşiktaş – Şehitler Tepesi saldırısının yaşandığı gece bir arkadaşım bende yatılı misafirimdi. Sohbet ettiğimiz odadan “Ambulans sesleri geliyor, bir şey oldu” diyerek televizyonun olduğu salona uçarak gitti ve geri dönmesi sadece saniyeler sürdü. Pijamasının üzerine hızla montunu geçirdi ve “duramayacağım, bakamayacağım” diye diye terlikleriyle evden dışarı fırladı. Bu arkadaşım havaalanında çalışmış bir arkadaşım ve hain havaalanı saldırısını da yaşadı. İşini bırakmak zorunda kaldı, kısmi yüz felci geçirdi, tedavi gördü, o günden beri de psikolog desteği alıyor.
Sadece terör olaylarından dolayı değil, toplumda git gide artan kontrolsüz öfkeler, düşünce özgürlüğü ya da bir takım değerlere sahip çıkmak adı altında bireylerin dilediği gibi kontrolsüz hareket etmesi bizleri psikolojik çöküşe itiyor.
Bizler şu günlerde evimizden çıkarken kırk bin defa düşünürken polislerimizin, askerimizin her an tehlike ile burun buruna olmaları, ölen ya da babasız kalan çocukların, evlatlarından zamansız ayrılan anaların - babaların görüntüleri vicdan taşıyan her insanın içini acıtıyor.
Gerek toplumsal olaylar olsun gerekse iş hayatı, sosyal hayat, özel hayat, bireysel hayatlar olsun olumsuz, can yakan her olaya direnebilmek için insanın sağlam bir psikoloji ile ayaklarının yere sağlam basabilmesi gerek. Bizler tökezlemeye başladık, yere yığılmadan bir şeyler yapılmalı.
Bireysel çabalar artık yeterli olmuyor. Bence artık sosyologların da psikologların da, konu ile ilgili alanında uzman kişilerin de bir araya gelip bir şeyler yapması gerekiyor.
Çünkü insan da, insanlık da elden gidiyor.
Sevgilerimle
Ayça Akın
www.aycaakin.com
www.motivasyonatolyesi.com
www.facebook.com/aycaakinofficial
www.twitter.com/aycakn
www.intagram.com/aycakn
Paylaş