BEŞİKTAŞ açısından hiç de iç açıcı olmayan üç konuya değinelim. Birincisi, Ankara Ankara olalı böyle az Beşiktaş taraftarı hiç görmedi.
İkincisi, Hikmet Karaman, Ankaragücü Teknik Direktörü olalı böyle ofansif bir takım sahaya sürmedi. Üçüncüsü ise Umut Umut olalı böyle kolay gol atmadı. Sahi, Umut topu filelere gönderirken, Toraman nereye gidiyordu? Böyle basit çalım yenmez Toraman! İşin ilginç tarafı savunmada dengesiz oynayan sadece bu futbolcu değildi.Tandemde Koray-Toraman uyumsuzluğu ve iyi adam paylaşılamaması yüzünden Kartal’ın savunması sık sık aksadı. Hadi size şunu da söyleyelim.
Üzülmez’den şık hareket
Ankaragücü, bu sezon çok az maçta bu kadar pozisyona girdi. Ahmet Belal’ın golünde de bir "göbek sorunu" vardı. Ne dersiniz, sizce yeni sezonda Toraman-Koray ikilisine savunmanın ortasında yer verilir mi? Bu işi Tigana’ya bırakalım, Kleberson’a bakalım. Takımın en iyisiydi. Zekası, tekniği ve bilgisi ile arkadaşlarını sırtladı. Klas futbolcunun hali başka oluyor.
Gollerde ise ortak bir nokta vardı. Hepsi de çok kolay atıldı. Bu da şu demek, Ankaragücü savunması da inanılmaz hatalar yaptı. Öyle ki Gökhan Güleç, golün basitliğinden olsa gerek, sevinmeyi bile bilemedi! Tabii İbrahim Üzülmez’in hakkını verelim. Hakan Kutlu’ya attığı vücut çalımı, kızmasın ama, kendisinden beklenmedik şekilde hoş ve şıktı. Topu filelere göndermesi haliyle kolay oldu. Tümer’in golünde ise savunma büyük boşluk verdi.
Güveni boşa çıkarmadı
Şunu da sormak istiyoruz. UEFA Kupası’na katılmak isteyen bir takımın daha arzulu, daha hırslı oynaması gerekmez mi? Tuttuğunu kopartan cinsten bir oyun, dün hiç de fena olmazdı. Skor gitti, geldi. Hani Ankaragücü’nün son dakikalarda direğe çarpan topu filelerle kucaklaşsaydı, Beşiktaş’ın durumu ne olurdu acaba? Ankaragücü ise iyi motivasyon sonucu sergilediği hırslı futbol ile beğeni topladı. Son sözümüz hakemler için... Başı fena halde sıkışan Merkez Hakem Kurulu, bu maç için hakemi, Türkiye’nin en güneyinden, yardımcılarını ise en kuzeyinden görevlendirdi. Seminerler dışında yardımcıları ile görüşme imkanı hiç olmayan Vedat Yüksel, bu dezavantajının aksine iyi yönetim gösterdi, kendisine güvenenleri mahcup etmedi.