Biliyorsunuz, futbol sadece futbol değildir... Çok daha ötesidir. Ankaragücü-Gençlerbirliği derbisi de sıradan bir derbi değildir. Çok daha değişik bir önemi vardır. Kazanan, sadece üç puan kazanmakla kalmaz, moral ve motivasyon hanesine artı değerler katar.
"Bugünkü derbiden kim galip ayrılır" sorusuna yanıt aramadan önce şöyle bir soru sormakta yarar var:
"Kaybeden, neler kaybeder?"
Deyin ki, Ankaragücü kaybetti. Hakan Kutlu bir kez daha tartışılmaya başlanır. Cemal Aydın’a olan mevcut tepkiler, tavan yapar. Futbolcularda özgüven azalır. Takım, ligin dibine doğru demir atar. Taraftarlar, isyan bayrağını açar.
Tersten yaklaşalım. Deyin ki, Gençlerbirliği kaybetti. Maç gecesi, İlhan Cavcav, Mesut Bakkal’ı arar. Teknik adam krizi ayyuka çıkar. Bakkal’a tepkiler yağar. Takım ligin dibine doğru demir atar. Futbolculara yönelik radikal kararlar alınır. Muhalefette mırıldanmalar başlar.
Ankaragücü’nde muhalefet, Gençlerbirliği’nde ise taraftar pek kalmadığı için, bu yönde her iki başkanın başı hiç ağrımaz.
Şimdi, bu olumsuz faktörleri tekrar gözden geçirin. Teknik adamların ya da futbolcuların, kazanabilme uğruna tüm silahlarını en iyi şekilde kullanabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Bence az ihtimal. Çünkü, önce kendini korumak, yani yaşamak gerekiyor.
Her iki taraf için de, korku dağları bekliyor.
Eğer kaybeden olmazsa, yani maç berabere biterse, taraflar zaman kazanır. Yani başkanından teknik adamına, futbolcusundan taraftarına dek, o takımların tüm bireyleri ve grupları önüne daha iyi bakar.
Bugünkü karşılaşma, çok şiddetli olabilir. Futbolcular tüm güçlerini ortaya koyabilir. Ama ne olursa olsun, mücadelenin önce kaybetmemek üzere olacağını kimse gözardı etmesin. Yani önce iyi savunma, sonra savunma ve en nihayetinde de gol arama üzerine uygulamalar yapılacak. Sürpriz bir gol atma başarısını gösteren takımın, daha sonra tamamen kendi yarı alanına çekileceği de unutulmasın. Elbette ki böyle bir düşünce, beraberlik golüne davetiye çıkartır.
Ankaragücü’nün oyun yapısını biliyorsunuz. Orta saha çok kalabalık tutuluyor. Ama gol yollarında çoğalma sağlanamıyor. Genelde Mehmet Yılmaz’a ümit bağlanıyor. Bu futbolcu da çoğu zaman yetersiz kalıyor.
Ankaragücü’nün müthiş taraftarı ise çok büyük avantaj.
Gençlerbirliği’nin avantajı ise orta sahası. Çünkü gole yakın oyuncuları var. En başta da Burhan ve Engin. Üst düzey yeteneği ve yaratıcı özellikleri bulunan bu iki isim, bugünkü karşılaşmada ön plana çıkabilir.
Temennimiz ise şu:
Sonuç ne olursa olsun, birlik ve beraberlik olsun!