AT sahibine göre kişnermiş. Futbolcu da eğer teknik direktörüne güvenirse, daha inançlı, daha cesur oynar. Buyurun işte Mehmet Özdilek.
Antalyaspor sezon başından beri en kişilikli futbolunu dün ortaya koydu. Oysa kadro aynı kadroydu. Göreve yeni gelen Özdilek, bir iki değişiklik yaptı, iyi bir motivasyon sağladı, takım bu hale geldi. Futbol bir yerde inanç ve güven işi.
Gençlerbirliği ise dün vasatı yakalayamadı. Ayrıca Antalyaspor’un inançlı futbolu ile karşılaştı. Fakat ne olursa olsun, Mesut Bakkal’ın güvendiği dağlara karlar yağıyor. Kimi tutsa elinde kalıyor.
Gençlerbirliği’nin kadrosuna şöyle bir bakın. Sezon başından bu yana hangi futbolcu banko oynadı ve tam verim ortaya koydu. "Helal olsun" diyebileceğiniz bir oyuncu var mı? Kapasitesinin üzerine kim çıktı?
"Mustafa Pektemek yıldız olacak" denildi, yere göğe sığdırılamadı, şimdi yürüyor. Yarınların en iyi sağbeki olarak gösterilen Emre Balak, takımda zar zor yer buluyor, onu da iyi değerlendiremiyor. Savunmanın göbeğinde oynayanlar da hiçbir zaman güven vermiyor. El Saka ağır kalıyor. Traore tat vermiyor.
Diğerleri de farklı değil. Djite durumu idare ediyor. Burhan cepten yiyor. Koray gün dolduruyor. Kerem etkisiz kalıyor. Kahe’de istikrar yok. Troisi geçen hafta bir gol attı, üstüne yattı.
Geriye kimler kaldı? Mehmet Nas ile Hakan Aslantaş. İkisi de elinden geleni yapıyor. En azından hırslılar, gayretliler.
Normal şartlar altında Gençlerbirliği’nin bu kadrosunun ligde belli bir çizginin üstüne çıkması lazım. Ama günü kurtarma politikası ile bir yere varılmıyor. Oyuncuda hırs olmazsa, motivasyon sağlanmazsa, sonuç alınamaz ki!
Açık söyleyelim, bu ruhsuz, bu vurdumduymaz görüntü hiç yakışık almıyor. Oynansa, iyi mücadele ortaya konsa, kimsenin diyeceği bir şey olamaz. Ama böylesi ayıp ve çirkin.