Paylaş
Terör örgütünün saldırılarından biri de bundan 41 yıl evvel bugün, Roma’da yaşandı.
Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nde İkinci Katip olarak görev yapan Gökberk Ergenekon, pazar günü akşam saat 16.00 civarında evinden çıkıp Deis Normanni Caddesi’ne park ettiği otomobiline bindi.
Caddenin köşesinden çıkan bir terörist Ergenekon’un bulunduğu otomobile yanaştı ve elindeki torbadan silahını çıkarttı. Daha sonra art arda ateşlediği kurşunlar o tarihte henüz 28 yaşında olan Ergenekon’un sağ ve sol omuzu ile sol el bileğine isabet etti.
Ergenekon hemen belindeki silahı çekip teröriste ateş etti. Ardından aracından indi, bir yandan ateş ediyor bir yandan da saldırganı kovalıyordu. Mermilerden birkaçı teröriste isabet etti. Yaralanan ASALA üyesi aksayarak olay yerinden kaçtı. Ergenekon da geri dönüp evinin altındaki restoranın telefonundan ambulans çağırdı.
Gökberk Ergenekon
KURŞUN CAMI DELDİ
Yaralı diplomat San Giovanni Hastanesi’nde tedaviye alındı. Bileğine saplanan mermi lokal anesteziyle yapılan ameliyatla çıkarıldı. İki omuzundaki yaralar da tedavi edildi. Yaklaşık üç saat hastanede kaldı Ergenekon, daha sonra güvenliği nedeniyle evi yerine elçiliğe geçti.
Hürriyet’in Ankara bürosundan bir muhabir Ergenekon’la telefonla görüştü.
26 Ekim 1981
Genç diplomat bir süredir evinin etrafında şüpheli kişilerin dolaştığını söylüyordu. Yaşananları da şöyle anlatıyordu:
“Evden çıktım, arabama bindim. Soldan bir adam geldi, torbadan tabanca çıkardığını gördüm. Ateş etti fakat otomobilin camı kapalıydı. Kurşun camı delerek koluma saplandı. Ben bunları o sırada hatırlamıyorum, Ancak ateş edilmesi üzerine yanımda devamlı taşıdığım tabancayı çektim, kapıyı açtım, ben de ateş etmeye başladım. 750 metre kadar ateş ederek kovaladım. Mütecavizin yaralanıp yaralanmadığını bilmiyorum.”
22 Kasım 1981
ATIŞ TALİMLERİ YAPIYORDU
Roma’daki görevine 1979’da başlayan Ergenekon, o tarihten itibaren hem sağ hem de sol elle atış talimleri yapıyordu.
Olaydan bir saat sonra Fransız haber ajansı AFP’yi telefonla arayan bir kişi saldırıyı ASALA’nın düzenlediğini söyledi. Roma polisi de saldırıdan ASALA’nın sorumlu olduğunu duyurdu.
Ergenekon’un tarifi üzerine teröristin “robot resmi” hazırlandı. İtalyan polisi saldırganın izini bulamadı.
Saldırıdan yaklaşık iki ay sonra Haçik Avedisyan isimli bir kişi Paris Orly Havalimanı’nda Dimitriu Giorgiu adına düzenlenmiş sahte bir pasaportla yakalandı.
Avedisyan’ın kolunda yakın zamanda meydana gelmiş bir mermi izi vardı. Ergenekon’a saldıran kişinin Avedisyan olduğu düşünülüyordu.
Yüzleştirme için Ergenekon Fransa’ya gitti. Fransız hapishanesinde önüne altı kişi çıkartıldı. Bunlardan biri Avedisyan, diğer beşi ise gardiyandı.
Dört kişiyi hayatında hiç görmediğini söyleyen Ergenekon, kalan iki kişiden birinin üzerinde durdu. Ancak tereddütlüydü.
9 Aralık 1981
SAÇ VE SAKAL TAKILSIN
- Fransız basını Avedisyan’ın avukatının açıklamalarıyla Ergenekon’un saldırganı teşhis edemediğine ilişkin haberler yayınladı. Fransız polisi de teşhisin yapılamadığını açıkladı.
Daha sonra Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında şöyle deniliyordu:
“Geriye kalan iki kişiden birini, bilhassa burnunun özelliği dolayısıyla Roma’da kendisine saldıran kişi olarak tanıdığını, ancak diğer şahısla aralarındaki çok benzerlik ve Roma’daki kişinin uzun saçlı ve sakallı olması sebebiyle ikisinden birini kat’i olarak seçemeyeceğini beyan etmiştir.”
27 Ekim 1981
Ergenekon, Türkiye’ye döndükten sonra bir basın toplantısı düzenleyerek yaşananları anlattı:
“Bana saldıran terörist uzun saçlı ve sakallı, bıyıklıydı. Fransız yetkililerinden, teşhisinde tereddüte düştüğüm iki şahsa sakal, bıyık ve uzun saç takmalarını, karşıma öyle çıkarmaları teklifinde bulundum. Fransızlar teklifimi kabul etmedi. Eğer teröriste uzun saç, sakal ve bıyık takılsaydı teşhisim kesin olurdu.”
Fransa, bu konuda ülkedeki Ermeni toplumunun baskısı altındaydı. İtalya, Avedisyan’ın kendilerine iade edilmesini istese de, Fransa şüpheliyi serbest bırakmayı tercih etti.
Böylece soruşturma daha da derinleştirilmeden Avedisyan, elini kolunu sallayarak hapisten çıktı, gitti.
Paylaş