Paylaş
Boğazdaki balık nüfusu her geçen gün azalıyor.
Ne kadar denetim de yapılsa, ne kadar önlem de alınsa önüne geçilemeyen bir gerçek bu.
Tahmin edebileceğiniz gibi yıllar önce durum hiç de böyle değildi.
Haber 1972’nin 5 Şubat’ından. O dönemde boğazda balık o kadar çoktu ki...
O yıl İstanbul’da hava sıcaklığı bir anda sıfırın altında 5 dereceye kadar indi.
Deniz suyunun ısısı da 5-6 dereceye düştü.
Ve bir anda boğazdaki istavritler kıyıya vurdu.
5 ŞUBAT 1972
KEPÇE, ÇUVAL, TENEKE
Rahmi Berksoy’un haberine göre, özellikle Anadolu yakasında, Kanlıca ile Paşabahçe arasında oturanlar ellerinde büyük kepçeler, kovalar, çuval ve tenekelerle sahile hücum etti.
Kıyıya vuran tonlarca istavriti toplama yarışı başladı.
Hidrobiyoloji Enstitüsü’nün balıkçılık uzmanları “soğuk havaya mukavemet edemeyen istavritlerin süratli yüzemedikleri için soğuk akıntıdan kurtulamayıp kıyıya vurduğunu” anlatıyordu.
İstavritler denizin soğuması nedeniyle şok geçiriyordu. Ve buna “balığın kırılması” deniliyordu.
O gün sahilde yaşayan İstanbullular kıyıdan bol bol balık topladı.
Ama balıkhanede fiyatlar yine de düşmedi.
Ağlarla tutulan istavritin kilosu her gün olduğu gibi 5 ile 7.5 lira arasındaydı.
DEVLETTEN HALKA BANYO TAKVİMİ
1967 yılının Ramazan Bayramı aralık ayına denk geliyordu.
O yıllarda İstanbul’un nüfusu 1.7 milyondu.
O yıllarda İstanbul’da su sıkıntısı vardı.
11 Aralık arifeydi. Bayram hazırlığı yapan İstanbulluların o gün hem çamaşır yıkayacağını, hem de temizlik ve banyo yapacağı tahmin ediliyordu.
Sular İdaresi alarma geçti.
7 OCAK 1967
O tarihte bu o kadar büyük bir sorundu ki, 7 Ocak tarihli Hürriyet’in manşetinde bu konu vardı:
“Sular İdaresi’nin bayram için tavsiyesi.”
Devlet İstanbullulara bayram hazırlığı için su takvimi çıkarmıştı:
1- Pazartesi temizlik yapın.
2- Salı günü çamaşır yıkayın.
3- Çarşamba banyo yapın.
Merak edip baktım, o tarihte acaba İstanbul’un nüfusu neydi diye.
1 milyon 790 bin.
Bugünkünün neredeyse onda biri.
Paylaş