Paylaş
Polisler bohçayı açtığında paramparça edilmiş kombinezonlar, iç çamaşırları, eteklikler, terlikler ve bir de siyah şemsiye gördüler.
Bohçada ayrıca Şehir Tiyatroları ile yapılmış kontrat, borç senetleri, fotoğraflar ve mektuplar vardı.
Tüm evrakın üzerinde çok ünlü bir isim yazılıydı:
Cahide Sonku.
Savcılıktan izin alındı. Beyoğlu Bekar Sokak’taki evinin kapısı kırıldı. İçerisi mezbelelikti. Kırık içki şişeleri, parçalanmış eşyalar...
0 KASIM 1966
Birlikte yaşadığı Çetin Kayhan, üç kişinin ünlü yıldızı kaçırdığını söylüyordu. 3 gün sonra bir arkadaşının Pendik’teki evinde ortaya çıktı. Sarhoştu. Kaçırılmadığını, kendi isteğiyle geldiğini söylüyordu.
Cahide Sonku’nun evi bu haldeydi
Peki ne olmuştu da gelmiş geçmiş en şöhretli, en güzel artist bu hale düşmüştü? Bu sorunun yanıtını yine kendisi veriyordu:
“Mesleğim beni, ben mesleğimi mahvettim. İşte hayatımın kısacık özeti bu.”
ASIL İSMİ MÜCAHİT
Tiyatronun ve sinemanın en sıra dışı ismiydi Cahide Sonku. Görkemli bir hayatı olmuş, lüksün şatafatın en âlâsını yaşamıştı. Hürriyet’le bir sözleşme imzaladı, ölümünden sonra yayınlanmak için hayatını kaleme aldı. 27 Mart 1981’de bu anılar Hürriyet’te yayınlanmaya başladı. Tam 30 gün aralıksız sürdü.
Yazısına, hayatını dudağındaki sigaraya benzeterek, “Benim hayatım o. Yanmış, tükenmek üzere” diye başlıyordu. Dedesi Çorapsız İbrahim Paşa ve babası Yüzbaşı Necati’nin görevi nedeniyle Yemen’de dünyaya geldi. Erkek evlat bekleyen aile ilk kızlarına Necdet, ikinci kızlarına da Mücahit ismini vermişti.
İlkokula gitmeden hemen önce annesi evde Mücahit’e Cahide demeye başladı. Böylece adı değişmiş oldu.
Talihsizlikler çocukluğunda başladı. Önce babası onları terk etti. Anneannesi ve dedesi ölünce iki kız çocuğu anneleriyle baş başa kaldı. Evi geçindirmek için 14 yaşında çalışmaya başladı. Sonra bir aile dostlarının aracılığıyla yolu Şehir Tiyatroları’na düştü. Önce bale dersleri aldı, ardından konservatuvarda tiyatro dersleri. Bir yandan da oyunlarda figüranlık yaptı. İlk başrolünü sürpriz bir şekilde Muhsin Ertuğrul’un “Söz Bir Allah Bir” filmiyle yakaladı. İlk ciddi parayı da bu filmden kazandı.
Annesi Hayriye Hanım henüz 34 yaşındayken hayatını kaybedince, 18 yaşının ilk günlerinde hayatta bir başına kaldı. Ablası da onu terk etmişti. Henüz reşit bile değildi.
TAÇSIZ BİR KRALİÇEYİM
Annesinin ölümünün hemen ardından bir süredir peşini bırakmayan ünlü oyuncu Talat Artemel ile evlendi. Sonraki günleri anılarında şöyle anlatıyordu: “Tiyatroda bir taçsız kraliçeydim. Özel hayatımda da çevremi saran erkeklerin, beni bir kraliçe gibi yaşatmalarını istiyordum.”
Evliliği uzun sürmedi. Daha sonra Marcel isimli zengin bir iş adamıyla yaşamaya başladı. Ancak bu sefer de bir gayrimüslimle ilişkisi olduğu için tiyatrodan uzaklaştırılmaya çalışıldı. Muhsin Ertuğrul “Cahide giderse ben de giderim” diyerek öğrencisine sahip çıktı.
Defalarca karakola çağırıldı Cahide. Bunlara karşı dimdik durdu. Ancak Varlık Vergisi nedeniyle Marcel Aşkale’ye sürülünce sevgilisini kurtarmak için ondan ayrılmak zorunda kaldı.
Ardından tütün tüccarı İhsan Doruk ile evlendi.
İçkiyle tanışıklığı da bu dönemde başladı. O günlere kadar neredeyse ağzına içki sürmemişti.
İLK KADIN YÖNETMEN
Sonku film şirketini kurdu. Türkiye’nin ilk kadın yapımcısı ve yönetmeni olmuştu. İhsan Doruk’la ikinci kez evlendiğinde kızı, Ender doğdu.
Doruk’un politikacılar, şarkıcılar, bürokratlarla dolu renkli bir gece hayatı vardı. Evliliğin ikinci turu da çok sürmedi. Boşandılar.
Cahide’nin hayatını bir daha düzelmeyecek şekilde yerle bir eden olaylar da o günlerde başladı.
Ankara’dayken Sonku Film’in yazıhanesinde yangın çıktı. Ne var ne yok yandı. En önemlisi ise henüz vizyona girmemiş filmlerin tek kopyaları da yok oldu gitti. Cahide anılarında o günü şöyle anlatıyordu:
“Hayatımda ilk defa. ‘Cahide senin işin bitti’ dedim. ‘Bundan sonra dünyada toparlanamazsın...’ Mücadele, çalışma, ısrar, inat... Bunlar da seni kurtararamaz. Bittin, tükendin.”
Gerçekten de öyle oldu. Kendini iyice içkiye verdi. Hem de öyle bir içmek ki, yanındakiler şişeleri yetiştiremiyordu.
24 MART 1981
PERDE AÇILMADAN KAPANDI
Muammer Karaca tiyatroyu ona devretti. O dönemde hayatına oyuncu Cahit Irgat girdi. Önce rol arkadaşı ardından sevgili oldular. Anadolu turnesine çıktılar. İyi de para kazandılar.
Ancak Cahit Irgat’ın da alkol sorunu vardı. İkili kazandığı tüm parayı içki masalarında harcıyordu.
İstanbul’a dönüşlerinde bir tiyatro kurdular. Ancak daha ilk gece Cahit Irgat’ın içki sorunu nedeniyle perde bile açamadan kapandı bu hayal. Kazandığı para da burada battı.
Cahide bir daha hiçbir zaman hayatını toparlayamadı. Kızı Ender ile koptu, kızının evlilik haberini bile başkalarından duydu. İhsan Doruk ölünce mirasından ne kızı bir şey alabildi ne de kendisi.
Defalarca hastaneye yattı, alkol tedavisi gördü. Kâr etmedi. Tiyatrodan bağlanan emekli maaşını içki dostlarıyla meyhane masalarında harcadı.
TERLİKLERİMİ GETİR
Bir meyhane masasında tanıştığı Tufan Velidedeoğlu’nun Kazancı Yokuşu’ndaki evine sığındı. 10 gündür orada kalıyordu. Hastaydı. 18 Mart sabahı Velidedeoğlu evden çıkarken şöyle dedi Cahide: “Merak etme Tufan. İyiyim. Eve dönerken benim eve uğra da terliklerimi getir.”
Velidedeoğlu, öğlen saat 13.30’da elinde terlikleriyle eve döndüğünde Cahide’nin cansız bedeniyle karşılaştı.
19 MART 1981
Bir dönem erkeklerin peşinden koştuğu, ayaklarının altına milyonların, pahalı hediyelerin, servet değerindeki mücevherlerin serildiği... Sahnede izlemek için insanların kuyruklarda birbirini yediği...
Cahide Sonku hastalık günlerinde
Gelmiş geçmiş en şöhretli, en güzel, en arzulanan kadını...
Daracık bir odanın içinde, üzerinde entarisi ve hırkasıyla...
O evde 18 Mart 1981’de yapayalnız öldü.
ZEKİ MÜREN’İ NASIL KANDIRDI
EŞİ İhsan Doruk, henüz yeni meşhur olmaya başlamış Zeki Müren’e bir film çekmesi için Cahide’ye baskı yapıyordu. Uzun süre direnen Cahide, Sadık Şendil’e sipariş edilen Beklenen Şarkı filmini çekmeye karar verdi.
Kocasının zoruyla filmde kendisi de rol aldı.
Ancak Cahide’nin anılarına göre Zeki Müren sette çok kapris yapıyordu. Bardağı taşıran damla filmin ortasında 200 bin lira ücret istemesi oldu. Filmin toplam bütçesi 180 bin liraydı. Cahide ile Sami Ayanoğlu bir plan yaptı.
Filmde patron rolündeki Ayanoğlu, Zeki Müren’e bir mukavele imzalatıyordu.
Bu sahneyi çekerken Müren’e birkaç tane boş kâğıda imza attırdılar.
Ardından da, “Elimizde senin imzanı taşıyan kâğıtlar. Seni 200 bin lira borçlu da çıkarabiliriz. Bizi böyle bir iş yapmaya zorlama” diyerek istediği paradan vazgeçirdiler.
Paylaş