Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

Kolera vakaları 1 ay saklanmıştı

Tüm dünya iki yıldır koronanın pençesinde. Birçok insan hayatında ilk kez böyle bir salgınla karşı karşıya kaldı.

Haberin Devamı

Ama bundan 52 yıl önce İstanbul’un göbeğinde yine bir salgın kâbusu yaşanmıştı.

Sağmalcılar’dan başlayan kolera salgını İstanbul’un sınırlarını bile aştı. Salgının adım adım nasıl hızla ilerlediği Hürriyet sayfalarında çok net görülüyor.

İlk günlerinde hastalık “meçhul” olarak niteleniyor, kolera olduğundan “şüphe” ediliyordu.

15 Ekim Hürriyet’inin manşeti de bunu anlatıyordu: “Kolera benzeri hastalık hızla yayıldı.”

Üçüncü günde bile hastalığın “kolera” mı yoksa “basilli dizanteri” mi olduğu netlik kazanamadı. Hasta sayısı binleri aştı, ölü sayısı bir anda 35’e yükseldi. 135 bin nüfuslu Sağmalcılar’da tüm halka “kolera aşısı” yapılmaya başlandı.

Açık meşrubat satışı yasaklandı. Vatandaşların sadece klorlu su içmesi tavsiye edildi. Halk korkudan çocuklarını okula göndermiyordu.

 

Haberin Devamı

BAKANDAN İTİRAF

Salgının ancak dördüncü gününde hastalığın “kolera” olduğu açıklandı. Ama devletin koleradan aslında çok önceden haberdar olduğu anlaşılıyordu.

16 Ekim günü, dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr.Vedat Ali Özkan, gazetecileri tersleyerek yanıtladı soruları:

“Daha ne uzatıyorsunuz? Bunun adı kondu. Ancak bazı kesin tedbirler almak amacıyla birkaç gündür kolera lafını ağzımıza almadık.”

Bakanın bu sözleri, hastalığın gizlendiğinin itirafıydı. Ama sadece birkaç gün saklanmamıştı kolera. İlk vaka 19 Eylül’de tespit edilmişti. Neredeyse bir aydır gizleniyordu hastalık.

19 Ekim Pazartesi günü Hürriyet’te İstanbul ilçelerindeki ölü sayısına ilişkin bir harita yayınlandı. Avrupa yakasında hemen her ilçede ölüm vardı.

En önemli eleştirilerden biri “Sağmalcılar’ın tecrit edilmemesiydi”. Artık sadece tüm İstanbul değil, Türkiye tehlike altındaydı.

Nitekim, daha beşinci günde salgın Sağmalcılar ve İstanbul’un sınırı aştı, Kırklareli, Çanakkale, Samsun, İzmit, Adapazarı, Adana, İzmir ve Ankara’ya ulaştı. Hastaneler kolera vakasıyla dolup taşıyordu.

Kolera vakaları 1 ay saklanmıştı

Haberin Devamı

TİYATRO KAPISINDA AŞI

Vefat sayılarında da karmaşa vardı. Bakanlık hastanelerde ölenleri resmi rakamlara alıyordu. Buna göre 43 kişi hayatını kaybetmişti.

Oysa Hürriyet sadece Sağmalcılar’ın altı mahallesinde hastaneye intikal etmeyen 76 ölüm olduğunu tespit etti. Bazı işletmeler aşısız olanları almıyordu. Küçük Komedi Tiyatrosu bunlardan biriydi. Kapıda seyircilere aşı yapılıyor, aşı olmayanlar oyunu izleyemiyordu.

Türkiye’de hiçbir bölge karantinaya alınmadı ama dünya Türkiye ile iletişimini kesmeye başladı. Yunanistan ve Bulgaristan yaş sebze-meyve ihracatını durdurdu. İhracatı durduran ülke sayısı 16’ya çıktı.

26 Ekim’e gelindiğinde Sağlık Müdürlüğü, koleranın kontrol altına alındığını ve hastanelerde toplam 50 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Haberin Devamı

Ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne göre salgın 14 Kasım’a kadar sürdü.

Sağmalcılar, kolerayla hatırlandığı için semtin adı 1 Nisan 1971’de Bakanlar Kurulu kararıyla Bayrampaşa olarak değiştirildi.

Kolera vakaları 1 ay saklanmıştı
12 AĞUSTOS 1970

VOLGA BOYLARINDAN HASTALIK GELİYOR

ASLINDA Hürriyet bu salgından tam iki ay önce, 12 Ağustos 1970’te “Kolera kapımızda” manşetiyle uyarmıştı.

O dönem Sovyet Rusya kolera tehdidi altındaydı. Stalingrad, Soçi, Sivastopol ve daha birçok şehir karantinadaydı. Salgın Rusya’dan Volga boylarıyla yayılarak Odesa limanı üzerinden Türkiye’ye kadar ulaşıyordu. Ancak bu uyarı dikkate alınmadı. Vali Vefa Poyraz da salgının ardından, koleranın sebebinin “Bizanslılardan kalma eski su yolları” olduğunu söylüyordu.

Haberin Devamı

Kolera vakaları 1 ay saklanmıştı

24 EKİM 1970

AMBULANS ÇALAN BELEDİYE BAŞKANI

ESENLER Belediye Başkanı Nadir Bayır, yeterli hizmet gelmediğini öne sürerek önce Sağlık Müdürlüğü’ne ait ambulansa el koydu. Üzerine Esenler Belediyesi yazdırdı. Ardından müdürlük buzdolabındaki aşıları zorla alarak vatandaşları aşılamaya başladı.

Kolera vakaları 1 ay saklanmıştı
16 EKİM 1965

KELLERİN BEYNELMİLEL KONGRESİ

HABER 1965 yılından. Dünya Dazlaklar Cemiyeti, o yılki kongresini İsviçre’nin Lozan kentinde yapıyor.

İsviçreli Pierre Jaennet başkanlığındaki toplantıda Genel Sekreter Alman Beuer de var.

Ana gündem maddesi cemiyetin çalışma ağını genişletmek.

Ama daha önemli bir konuyu tartışıyorlardı:

Erken yaşta saçlarını kaybeden genç dazlaklara yardım.

Haberin Devamı

Onlara nasıl destek olunacağı üzerinde uzun uzun konuştular.

Tam iki gün iki gece sürdü görüşmeler.

Bir sonraki yıl tekrar toplanmak üzere de dağıldılar.

Kolera vakaları 1 ay saklanmıştı
21 OCAK 1966

SIFIRCI FERRUH İSYANI

“SIFIRCI Ferruh” lakaplı Ferruh Alluma, TED Ankara Koleji’nin kimya öğretmeniydi.

1966 Ocak ayında 6 Edebiyat A sınıfında yazılı sınav yapıyordu.

Zeki Türker, futbol takımının kaptanıydı.

Ferruh Hoca, Zeki’nin sınavda arkadaşlarına kopya vermeye çalıştığını düşündü.

Önce sınavdan sıfır verdi, ardından da sınıftan attı. İş bununla kalmadı. Zeki, Disiplin Kurulu kararıyla bir hafta okuldan uzaklaştırıldı.

Liseyi tamamlamasına 4 ay kalmıştı.

İdarenin bu kararı öğrencilerde feci bir infiale neden oldu. Zeki, öğrencilerin, özellikle kızların gözdesiydi.

Okuldaki 500’den fazla öğrenci sabah derslere girmeyi reddetti. “Sıfırcı Ferruh”un derslerine ise hiç katılmayacaklarını söylüyorlardı.

Öğrencilerin eylemi öğlene kadar sürdü. Okul yönetimi öğrencileri ancak öğleden sonra sınıflara sokabildi.

Yazarın Tüm Yazıları