Paylaş
Uzmanlar bu günlerin 35 yılın en karlı mart aylarından olacağını söylüyor. Tabii ne zaman kar beklense hemen 1987 yılına gidiyor zihinler. Aslında mart karları İstanbul için sürpriz değil. Hürriyet arşivine dalınca bu aydaki karlı günlere sıkça rastlamak mümkün.
Zaten adını hep duyduğumuz 1987 kışı da mart ayında yaşanmıştı. En meşhur kışlardan biri 1954 yılındaydı. Tuna Nehri’nden kopup gelen ve Boğaz’ı kapatan buz kütleleri şubat ayının son günlerinde büyük gündem olmuştu. Ama felaket bununla bitmedi. Martta ikinci dalga yaşandı. 3 ve 4 Mart 1954’te ikinci kez kapanan Boğaz’ı açmak için donanmadan yardım istendi.
2 MART 1954
BAHARI BEKLERKEN
Bir sonraki yıl 1955’te mart ayı yine karlı günler getirdi. Oysa o güne kadar havalar günlük güneşlikti. Bahar erken gelmişti şehre.
5 MART 1955
Ama 4 Mart 1955 sabahı karlı bir güne uyandı İstanbul.
Sıcaklık sıfırın altına düştü. Özellikle Levent ve Boğaz’ın yüksek kesimlerinde kar yolları kapattı.
1956 yılına gelindiğinde mart karının İstanbul’a ulaşması biraz rötarlı oldu, 9 Mart’ı buldu. O gün sıcaklık hızla düştü. İstanbul yine karlı günler geçirdi.
2 MART 1963
YOLLARI ASKER AÇTI
İstanbul’un karla bir sonraki imtihanı 1963 senesindeydi. Mart ayına soğuklarla giren şehirde 24 saat aralıksız kar yağdı.
2 MART 1971
Elektrik 17 kez kesildi, araçlar yollarda mahsur kaldı. Uçak seferleri yapılamadı, sokaklarda donma tehlikesi atlatanlar oldu. Yolları açabilmek için askeri birliklerden yardım istendi. Sarıyer’e bağlı 9 köye gıda ulaşamayınca, açlık tehlikesi yaşandı. 1971 yılında ise kar yağışının farklı sonuçları da oldu.
Televizyon, teyp ve pikapların gümrüksüz yurda sokulması izni martın ilk günü sona eriyordu.
2 MART 1977
Kar yağışı nedeniyle Trakya’da yollar kapanınca birçok kişi yetişip, yurtdışından getirdikleri elektronik cihazları zamanında gümrükten geçiremedi. Binlerce cihaz gümrükte takıldı.
3 MART 1977
1977’nin mart ayı İstanbul’a yine soğuk günler vaat ediyordu. Aşırı soğuk nedeniyle elektrik kesildi, birçok yere su verilemedi. Trenler, troleybüsler çalışamadı. Kaloriferle ısınan İstanbullular soğuk geceler geçirdi. “Kutup soğuğu” elektrik direklerini devirdi, soğuktan donanlar oldu. Yalancı bahara aldanan çiçeklere kar düştü.
Arşivden de görüleceği gibi, İstanbul’da martın bir yüzü bahara, diğer yüzü ise kışa dönük.
26 OCAK 2022
ASLANLI EVE GİREN HIRSIZ
MÜRSEL Şahin, İzmir’de yaşıyor, ucuz bir otelde kalıyordu. İşsizdi.
1982 yılında askeri dönemde, sokağa çıkma yasağı bulunan bir gece, kaldığı otelden ayrıldı.
25 ŞUBAT 1982
Bornova’daki bahçeli, iki katlı evler arasında dolaştı. Birini gözüne kestirdi. Niyeti hırsızlık yapmaktı ama işin de acemisiydi.
Duvardan atlayarak bahçeye girdi. Tam evin kapısına yöneliyordu ki, karşısında bir aslan buldu. Evet, karşısındaki gerçek bir aslandı. İsmi de Emrah’tı.
Panikle gerisin geri koştu, 5 metre yükseklikteki duvarı tırmanıp sokağa çıkmaya çalıştı. Ama başaramadı. 2 yaşındaki Emrah, Mürsel’i altına alarak başından, karnından ve bacaklarından yaraladı. Tam yaşama ümidini kestiği sırada evin sahipleri dışarı çıkarak Emrah’ı hırsızın üzerinden aldı. Mürsel önce polise götürüldü, ardından hastaneye kaldırıldı. Evin sahibi Rıza İnce, “Emrah’ın evimizin bekçiliğini yaptığını 7’den 70’e tüm Bornovalılar bilir. Kimse bizim eve yaklaşmaz” diyordu.
Acemi hırsız Mürsel gerçekten de çok şanssızdı. O kadar ev arasından aslanlısını seçmişti.
6 MART 1977
UÇAK KAPISINI TUVALET SANDI
TÜRKİYE, 4 Mart 1977’de bir felaketin eşiğinden döndü. İstanbul-Ankara seferini yapan DC-9 tipi THY uçağı, 19.30’da havalandı.
Hostesler yolculara meyve suyu ve bisküvi servisi yaptığı sırada yolculardan biri yerinden kalktı. Tuvalete gitmek için arka tarafa yöneldi. Ama belli ki uçakların acemisiydi. Tuvalet kapısı sandığı uçağın arka kapısını açmaya çalıştı. Henüz açamamıştı, uğraşıyordu ki, bir hostes yolcuyu fark etti.
Yolcunun üzerine atıldı ve felaketi son anda önledi. Yolcu kendisini “Ben orayı tuvalet sanıyordum” sözleriyle savundu:
“Kapıyı da tam açmak üzereydim.”
Paylaş