Paylaş
1 Ekim’de yayınlanan habere göre “Türk misafirperverliğine leke süren Talat’ın bu hareketi bütün yurtta büyük üzüntü” yaratmıştı.
İnfial büyüktü.
Olay öyle bir hal aldı ki, o sırada askerliğini yapmakta olan Talat, hem milli hem de ordu takımından çıkarıldı.
Bununla yetinilmedi:
“Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Tural, Talat’ın bu hareketinden son derece müteessir olarak bu futbolcunun doğunun en uzak bir köşesine tayini için alakalılara talimat verdi.”
Türkiye’deki bu çılgınlık hali İsviçre’nin “Le Suisse” gazetesinde bile haber oldu.
MORAND MEKTUP YAZDI
Bu haberi okuyan Dr. Morand hemen Türkiye’nin Bern Büyükelçiliği’ne mektup yazdı.
Doktor “ani bir sinirlenme neticesi olduğunu bildiği bu hareket dolayısıyla” Talat’a bir kırgınlığı olmadığı “noktasında ısrar” etti.
13 EKİM 1965
Morand, bu oyuncunun “imkân nispetinde affı cihetine gidilmesi için büyükelçiden askeri ve spor makamları nezdinde tavassutta (aracılık) bulunmasını” rica etti.
Bu mektuptan sonra ortam yumuşadı, Talat doğuya sürülmedi. Sadece “Bir yıllık futboldan men” cezası aldı.
Orgeneral Tural ise bir yıl sonra Genelkurmay Başkanı oldu.
Tural’ın ismi 8 Eylül 1966’da gazeteci İlhami Soysal’ın kaçırılarak dövülmesi olayına karıştı.
Soysal’ın dövülmesi ortalığı birbirine kattı. Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Demirel mesajlar yayınladı.
Sonraki uygulamaları da çok eleştirildi Tural’ın. Sivil kurumlara, TRT’ye, PTT’ye denetime gidiyordu.
Tural, 11 Mart 1969’da Genelkurmay Başkanlığı’ndan alındı.
27 EKim 1975
TEK KANALLI SOKAK YASAĞI
PANDEMİ döneminde pek çok gün evdeydik.
Bunların bir kısmı gönüllü, bir kısmı da kısıtlamalar nedeniyleydi.
Çok kişi hatırlamaz belki ama pandemide yaşadığımız sokağa çıkma yasakları, 80’li ve 90’lı yıllarda da uygulanırdı.
Birkaç küçük farkla...
Beş yılda bir pazar günü yapılan nüfus sayımları için herkes evinde oturur, sayım memurunu beklerdi.
Evde oturan ahali ne yapacak? Bırakın dijital yayın platformlarını, interneti... Televizyon bile tek kanallı. Onun yayını da 19.00’da başlıyor.
TRT bu yüzden, sayım günlerine özel, sabah saatlerinde başlayan yayın programları oluştururdu.
Örneğin 12 Ekim 1980’deki nüfus sayımı için TRT’nin yayını “çok renkliydi.”
12 Ekim 1980
KAYINVALİDE SKECİ
Yayın akışında bakın neler vardı:
Sevgi ve Kardeşlik şarkıları, sayım günü kayınvalide skeci, gizli kamera şakası, Fecri Ebcioğlu ve konukları...
Ayrıca dönemin en şöhretli isimleriyle sayım günleri için özel kayıtlar yapılırdı. Zeki Müren, Emel Sayın, Nükhet Duru, Muazzez Abacı...
Siyasi liderler de vatandaşlar gibi evlerinde sayım memurlarını beklerdi.
27 Ekim 1975’teki sayımda Başbakan Süleyman Demirel, eşi Nazmiye Hanım ile birlikte sayım memurunu Güniz Sokak’taki özel konutunda karşıladı.
Adet olduğu üzere gazeteciler de bu ana tanıklık ediyordu. Sayım memuru Düriye Zender’in Nazmiye Hanım’a yönelttiği “Yaşınız” sorusu ortalığı biraz karıştırdı.
Nazmiye Hanım henüz yanıt veremeden Süleyman Demirel atlayıverdi:
“47.”
Nazmiye Hanım da eşine dönüp yanıtı yapıştırdı:
“Aaa 47 miyim ben? Biraz daha yaklaştırdın galiba kendininkine.”
Demirel ise sadece başını sallamakla yetindi.
BEATLES’IN AFRİKALI VAHŞİ MÜZİĞİ
DÜNYAYI “sallayıp yuvarlayan” Beatles’ın bir numarasıydı John Lennon. - Paul McCartney duysa kesin kızar.-
Lennon, 41 yıl önce bir hayranı tarafından öldürüldüğünde 40 yaşındaydı.
1960’lardan bugüne, tüm kuşaklar üzerinde Beatles kadar etki yaratmış başka bir müzik grubu var mıdır acaba?
Evet, Beatles varlığı kadar, yokluğuyla da müzik tarihinde iz bıraktı.
6 ARALIK 1963
Beatles ilk ortaya çıktığında müziği pek çok kişi için “alışılmışın” dışındaydı. Hürriyet, Türkiye’nin yeni yeni fark ettiği bu “kuartet”i 1963’te sayfalarına şöyle taşımıştı: “Afrikalı vahşilerin müziğinden ilham aldılar.”
Bakın bu vahşi müzik nasıl anlatılıyor:
“Eserlerinin ritmi için vahşi Afrika kabilelerinin kulak paralayıcı ve tüyler ürpertici parçalarından ilham alan Beatles ekibi, umumiyetle twist ve rock’n roll parçaları çalmaktadır.”
Habere göre genç kızları “çileden çıkaran, heyecandan bayıltan, nöbet geçirten” bu dörtlü, “vahşi müziklerinin temposuyla dinleyicileri birkaç dakika içinde coşturup çılgına çeviriyordu”.
Paylaş