Paylaş
“Haftanın çifte standartlarını” anlatan bir yazı yazmıştım… Çöpe attım… İçinizde ne varsa, sizde atın! Ligimize döneriz, kavgayı dövüşü yaparız! Şimdi Milli takım zamanı! İnsanoğlu bir kere geliyor hayata… Bizim ülkede doğmuş iseniz ancak birkaç kez Dünya Kupası heyecanı yaşayabilirsiniz… Ben bugüne kadar bir kez, 2002 yılında yaşadım. Muhtemelen sizlerde öyle… Çok güzeldi, tadı damağımda kaldı…
***
Haydi, 2018 yılında bir kez daha yaşayalım! Önümüzdeki yıl Haziran ayında bütün Dünya’nın kalbi Rusya’da atacak. Tam bir ay sürecek… Seyirci değil oyuncu olalım! İnanın şansımız bu kez elimizde. Önce, İzlanda’yı Eskişehir’de yenmeliyiz! Zor mu? Kesinlikle değil. Aslında normal sonuç… Sonra, Finlandiya’ya gideceğiz… Finlandiya’nın iddiası kalmamasına rağmen o maçta kolay değil… Olsun, bizim oyuncularımız bu aylarda formda olurlar…
***
Toplam 32 ülke gelecek Rusya’ya… Avrupa’dan 14, Afrika’dan 5, Orta Amerika ve Karayipler'den 3, Güney Amerika'dan 4, Asya'dan 4 ve kıtalararası play-off maçlarının galibi 2 ülke Dünya Kupasına katılacak Asya’dan; İran Japonya, Kore, Sudi Arabistan, Avrupa’dan; ev sahibi Rusya ve Belçika, Kuzey Amerika’dan; Meksika, Güney Amerika’dan; Brezilya Rusya biletlerini ceplerine koydular… “Bizde gidelim” diyorum.
***
Evet, istikrarı sağlayamadık… Toplam 8 maçta 31 değişik oyuncu ile ilk onbirimizi kurmuşuz…
Mehmet Topal: 8 maç,
Volkan Babacan:8 maç,
Hakan Çalhanoğlu:6 maç,
Cenk Tosun: 5 maç,
Ozan Tufan: 5 maç,
Forma giyerek en istikrarlı oyuncularımız olmuş…
Olsun, istikrarsızlık da, bizim istikrarımız(!)
***
Bu hafta kalbimiz Milli Takım için atsın…
Çıkaralım formaları,
Bırakalım, “bir sonraki hafta hakemlerin takımımız lehine karar vermesi için yatırım yapan” konuşmaları…
Giyelim, Ay Yıldızlı formayı…
Ben bıraktım.
Büyük bölümünüzün “fanatik bir yazı”, kalan bölümünüzün “duygularımızın sesi” diyeceğiniz yazımı, çöpe atım…
Kendimi cuma günü oynanacak İzlanda maçına hazırlıyorum…
Eskişehir halkı zaten hazırdır…
Önümüzdeki iki maçlık engeli aşarsak, gurubu birinci bile bitirebiliriz…
Olmadı, ikinci olursak, play-off zaten bizim işimiz…
İnanın zor değil.
Başarırsak, Haziran ve Temmuz aylarını iple çekeriz…
O ayların da, keyfine doyum olmaz!
Paylaş