İlk gençlik yıllarımda, okuduğu, gördüğü, duyduğu (üstelik çoğu zaman kendisi için gereksiz) her şeyi merak edip, onunla ilgili soru soranlara sinir olur, hatta ‘kıl kapardım’!
Bir de, ‘Bizim gençliğimizde öyle miydi? Şöyleydi!’ ya da ‘Gençliğimdeki yemekleri ne kadar özledim!’ diye cümleler kuran benden yaşça büyüklere kızardım!
Ama insan otuzlu yaşların sonuna, kırklı yaşların başına geldiğinde, (yani artık ‘orta yaşları’ geride bırakıp, ‘olgunluğa!’ doğru ‘tam yol alırken’) bazı şeyleri hakikaten ‘özlediğini’ ve ‘gereğinden fazla meraklı’ olduğunu fark ediveriyor! Üstelik bu ‘merakına’ engel olamadığını görünce de, doğal olarak utanıyor geçmişte ’düşündüklerinden!’
Son günlerde Bülent Ecevit ile Süleyman Demirel arasında yaşanan ‘Vahdettin vatan haini miydi, değil miydi?’ tartışmalarını izlerken birden fark ettim ki bu ‘unutulmaz’ ve ’hayatımızda çok önemli (!) yerleri’ olan iki liderin atışmalarını çok özlemişim!
Demek ki, ‘ana muhalefetin’ ve hatta hiçbir ‘muhalefetin’ olmadığı zamanlarda, ‘gereksiz’ yapılan muhalefeti bile özleyebiliyormuş insan!
‘Özlemekten’ başka bir de olur olmaz şeyleri ‘merak etme’ durumu hasıl oldu bende!
Bu ‘merak durumu’ o kadar ’abardı ki’ hem merakımdan hem de ‘aman herhangi bir popüler kültür hadisesinden geri kalmayayım’ telaşımdan, ‘teknoloji özürlü’ halime aldırmadan bir ‘iPod’ bile edindim geçen hafta! (Zaten başımıza ne geliyorsa bu ‘aman geri kalmayalım’ durumundan gelmiyor mu? Hem kelim hem de fodul!)
Mesela yaz bitmeden kendisini mayo ya da bikini ile yakalatmayan, -pardon- yakalanmayan kaç tane ‘Türk Popüler Kültür Kadını’ kalacak?
Mayo, bikini ve tanga ile ‘yakalanma’ ve ‘beach barlarda’ çılgınca eğlenme mevzusunun en son sınırı neresi olacak? (Ki bu durumu en son Semiramis Pekkan’ın Bodrum’da yatta üstsüz, göğüsler fora şekilde güneşlenirken ve Türk Popüler Kültür Kadınlarının en ‘nadide’ isimlerinden olan Helin Avşar’ın ’çılgıncasına eğlenirken’ çekilmiş resimlerini gördükten sonra daha da çok merak etmeye başladım!)
Bülent Ecevit’in gerçekten bir tarih kitabı yazabilip, yaz(a)mayacağını merak ediyorum mesela!
Anayasa Mahkemesi Başkanı seçimlerinin kaçıncı turda sonuca ulaşabileceğini çok merak ediyorum örneğin!
Yeni Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyelerinin seçimi sırasında, bundan sonraki ‘üst düzey bürokratların’ seçimi ve atamaları konusunda gerekli ‘ipucunu’ veren hükümetin, bundan sonraki atamalarını çok merak ediyorum!
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç’ın ‘erotizm’ konulu uyarılarından sonra, ‘yeni RTÜK’ ün icraatlarına merakımdan ölüyorum adeta!
‘Sosyetenin’, ‘şok ayrılıklarını’ ve ‘şok aşklarını’ kaç kişi merak edip takip ediyor, ben de bunu çok merak ediyorum mesela!
Allah’tan ‘meraktan’ ölünmüyor, yoksa bütün ‘magazin programı izleyenlerle’ beraber ben de ölecektim!