Caner’le Tülin’i tanımıyorum televizyoncu olmak istiyorum

Pazartesi günü iş arama ve işyerlerine özgeçmiş yollama maceramı yazdıktan sonra şu anda iş arayan birçok arkadaştan mail aldım.

Gelen maillerde genellikle şöyle deniyordu; ‘Oh be içimiz rahatladı, demek ki bu durumda kalan yalnız ben değilmişim.’ Ama çoğu hálá umutsuz...

İş arama maceramı yazarken iş arayan birisinin gözüyle yazdım. Şu anda bildiğiniz gibi Med Yapım’ın genel müdür yardımcısıyım (Peh çok havalı duruyor vallahi!). Yani iş görüşmesi yapan insan pozisyonuna getirdi iş hayatı beni.

Yaptığımız iş gereği genel olarak iletişim fakültelerini bitiren, televizyoncu olmak isteyen gençler iş görüşmelerine geliyorlar. Tabii bütün bu yazıyı okurken benim zaman zaman, hatta çoğu zaman, nemrut, suratsız, mesafeli ve itici olan tavrımı da lütfen göz önünde bulundurun. İş görüşmesine gelenler belki de benim tavırlarım yüzünden, biraz, hatta fazlasıyla çekingen, konuşmakta zorlanan adaylar oluyorlar. Ses tonlarına daha kibar ve bilgili görünmek amacıyla sanırım, garip bir tını yerleştiriyorlar. (Ben de yapardım bunu, ama inanın bu taraftan bakınca çok sevimsiz duruyor. Benden size tavsiye, yapmayın sakın!)


***

İlk soru genel olarak onlardan geliyor: ‘Oturabilir miyim?’ (Oturabilirsin tabii ki. Ne yapacaksın, bütün bir görüşme boyunca ayakta mı dikileceksin?) Elini ayağını nereye koyacağını bilemeyen, bakışlarını genel olarak başka taraflara kaçıran adaylar heyecanla sorulacak olan ilk soruyu beklerken, benden ilk salvo geliyor:

-Televizyon seyreder misiniz?

-Evet.

-Hangi kanalları seyrediyorsunuz?

-Technology TV, National Geographic, Discovery Channel, Animal Planet, CNN Türk.

-Hiç başka kanal seyretmez misiniz?

-Bir de yabancı kanallar işte. TV5, RAI falan.

-Türkiye’de mi televizyoncu olmak istiyorsunuz?

-Evet

-Hiç Türk televizyon kanalı seyretmez misiniz?

-Çok nadir. Seyrettiğim zamanlarda da sadece yabancı filmleri seyrediyorum.

-Yerli dizileri ya da eğlence programlarını falan seyretmiyor musunuz? Mesela Asmalı Konak, Kurtlar Vadisi, Bir İstanbul Masalı?

-Yok hiç seyretmedim ben o dizileri.

-Duymadınızda mı? Bu diziler çok seyrediliyor, hakkında köşe yazıları yazılıyor. İletişim fakültesi bitirmiş bir televizyoncu adayı olarak, merak edip bakmadınız mı?

-Yok hiç bakmadım?

-Türkstar’ı seyrediyor musunuz?

-Yok hiç seyretmedim. Etrafımda insanlar Bayhan mıydı ismi, birisinden bahsediyorlardı bir kez meraktan baktım herkesin bu kadar bahsettiği program neymiş diye. Ama hoşuma gitmedi.

-Bir Sevda Masalı, onu da mı duymadınız? Caner, Tülin falan?

-Yok duymadım...

***

Eeee nasıl olacak şimdi? Türk televizyonlarında çalışmak istiyorsun, ortalık birbirine giriyor, bütün gazeteler, köşe yazarları, dergiler bu dizilerden, programlardan bahsediyor sen ilgilenmiyorsun, bir tane bile Türk televizyon kanalını seyretmeye değer bulmuyorsun, televizyonu neredeyse ‘sadece yabancı film yayınlayan bir alet’ olarak tanımlıyorsun, yerli yazar okumuyorsun, Türkçe pop dinlemiyorsun, bir tane bile türkü bilmiyorsun ve bu ülke insanının seyretmesi için program yapmaya talipsin! Olur mu? Bence olmaz...

Ama bütün yukarıdaki dizileri, televizyon programlarını seyrettiğine eminim. Hatta dizilerdeki bütün karakterleri dahi sayabilir gözü kapalı. Ama iş görüşmesi yaparken adayların tek bir kaygıları var ‘Entelektüel gözükmek’... (Ben de ne çok yaptım bu hataları!) Tabii ki CNN Türk’ü de, National Geographic kanalını da izlemek gerek, ama bu ülkede yaşayan insanlara program yapmak için, hangi programın niye tutup, hangi programın niye tutmadığını anlamak için o programları izlemek gerekmez mi? Popüler kültürle ilgilenmek, popüler kültürün içinde yaşamak bu kadar kötü bir şey mi? Eğer bu kadar kötüyse niye iletişim fakültesi okudun?

Ama suç bu öğrencilerde değil. Ben de hukuk fakültesini bitirip avukatlık stajına başladığımda, hiçbir şey bilmediğimi fark etmiştim. Ama okulu bitirip diplomamı aldığımda sanmıştım ki artık avukatım ben!

Popüler kültürden niye bu kadar çok korkuyoruz? Çok mu ayıp popüler kültürle ilgilenmek? Çok mu ayıp Kerime Nadir, Muazzez Tahsin, Orhan Pamuk, Buket Uzuner okumak? Çok mu ayıp Kibariye, İbrahim Tatlıses, Bülent Ersoy dinlemek? Çok mu ayıp hálá Türk filmi seyretmek...



***

Aslında televizyoncu olmak isteyen iletişim fakültesi mezunu gençlere bu kadar da kızmamak lazım. Popstar yarışmasının ilk serisi yapılırken, televizyonda ‘Popstar’ konulu bir tartışma izlemiştim. Tartışmaya katılan iletişim fakültesi ‘öğretim üyesi’, hem Popstar’ı tartışıyor, hem de programı hiç izlemediğini söylüyordu... Nasıl yani?
Yazarın Tüm Yazıları