İstanbul bahara hazır

Boğaz’daki Japon
Açıkça söylemek gerekirse Galataport’un en güzel manzarasına sahip restoranları 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü gören cephede yer alıyor. Bunlardan Roka, önündeki teras alanıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü manzarasına oldukça hakim. Denize karşı yudumlamanız için baklavalı kokteylinin dahi yer aldığı hem yerel hem global bir kokteyl seçkisi hazırlamış olan mekan Ferit Şahenk’in Türkiye’ye kazandırdığı bir diğer gastronomi markası oldu.

D.ream grubu altında açılan bu Japon restoranı çağdaş dünyanın minimalist çizgileri ile mistik Asya kültürünü buluşturan bir mimaride karşımıza çıkıyor.
Özellikle tavanlardaki ahşap kaplamalar oldukça etkileyici. Robota adı verilen kömürlü Japon ızgarası ise mekanın alametifarikası. Mekanın executive şefi Hamish Brown’ın hazırladığı menüdeki susamlı miso ve palamut talaşı ile kızarmış patlıcan salatası ise tek kelimeyle favorim.
Akya balığı saşimi ile közlenmiş biber soslu yengeç ise diğer önerilerim. 2004 yılında Rainer Becker tarafından Londra’da kurulan Roka’yı Mayfair’de de ziyaret ettim. Şehrin tarihi dokusuyla harmanlanmış, İngiliz zarafetini Asya kültürünün yalınlığı ile bir araya getiren şık ve popüler bir mekan olmuş. Londra’da şubeleri bulunan ve böylesine prestij sağlamış bir mekanın Galataport gibi bir projeyle buluşması isabetli bir birliktelik olmuş.

Teraslı hamam
Londra dönüşü ziyaret ettiğim restoranlardan iz bırakanlardan biri diğeri de Lokanta 1741 oldu. Osmanlı padişahlarından 1. Mahmut tarafından Ayasofya Külliyesi’ne gelir getirmesi için yaptırılan Cağaloğlu Hamamı’nın içinde yer alan restoran, gözlerden uzakta buluşmak isteyen ünlü isimlerin ve iş insanlarının uğrak yeri olmuş. Hamamın soğukluk denilen orta alanından geçerek girdiğiniz mekan hakikaten şehrin içinde bir vaha gibi gözden uzak bir noktada.

Avlusu, şömineli odaları ve özellike teraslı bar alanı güneşli havalar için fazlasıyla davetkâr. Nostaljik ve modern tasarımların bir araya geldiği Lokanta 1741’in menüsünde ise çağdaş Türk lezzetleri var. Akşamları açık olan mekanın hemen girişinde ise öğle yemekleri için Oryantal 1741 isimli ocakbaşı restoran bulunmakta.
Mezelerin yanında özellikle balkabaklı pideyi ve sahlepli parfeyi denemenizi öneriyorum. Bu arada öğrendim ki Cağaloğlu Hamamı halen yanınca yüksek derecede enerji veren çevre dostu duman yayan zeytin çekirdekleri ile ısıtılıyormuş.
Hamamı Johh Travolta’dan Harrison Ford’a kadar birçok ünlü ziyaret etmiş. İlk fırsatta şehirdeki bu hazineyi keşfedin derim.

Açık havada İtalyan Lezzeti
Şef Claudio Chinali’nin Zorlu Center’da yer alan Eataly’de açtığı Terrazza Italia isimli restoranın inşaatını geçtiğimiz yıl ziyaret etmiş ve Claudio’nun anlattıklarından oldukça heyecanlanmıştım.

Londra dönüşü şantiye halinde bıraktığım restoranın adeta İtalya’da şık bir restoran havasını veren ambiyansını görünce hiç de şaşırmadım. Çünkü Claudio’nun ne kadar mükemmeliyetçi ve yenilik odaklı bir şef olduğunu ve ortaya böyle bir sonuç çıkacağını biliyordum.
Beyaz masa örtüleri, siyah beyaz İtalya resimleri ve tüm mekana enerji saçan dev kırmızı halı iddialı bir ortam yaratmış. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü gören teras alanı ise güneşi görmeye başladığımız şu günler için oldukça cezbedici. Claudio’nun deniz mahsullü pizzası, ıspanaklı lazanyası veya ricotta peyniri dolgulu trüflü ravioli makarnasını tadarkan İtalyan şaraplarından bir seçkiyle Boğaz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.