ANKARAKOL’da bu hafta, telefonla ve elektronik posta yoluyla bizlere ulaşan okuyucularımızın şikayetlerine, önerilerine ve emniyetten beklentilerine yer vereceğim.
Okurlarımızın büyük bir çoğunluğu bölgelerinde yaşanan hırsızlık olaylarından yakınarak, polislerin önlemlerini artırmasını istiyor. Cezalar artırılmalı Türkiye genelinde son yıllarda hırsızlık olaylarında artış olduğu bir gerçek. Ankara’da da bu sayı yıllar itibariyle artış gösterdi. Ancak emniyet mensuplarının vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak için büyük bir gayret içinde olduklarını unutmayalım. Polisimizin bu gayretine karşılık, hırsızlık yaparken defalarca suçüstü yakalanan kişilerin dahi adli mercilerce serbest bırakılmasının en büyük sorun olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle önce adli düzenlemenin yapılarak cezaların artırılması gerekir. Aksi takdirde polisin aldığı önlemler her defasında yetersiz kalacaktır.
Polis önlemleri yetersiz
SİNCAN Fatih’te oturan Mustafa Gürel, bölgelerinde yaşanan hırsızlık olaylarının son aylarda inanılmaz boyutlara ulaştığını söylediği elektronik postasında, gün aşırı evlere hırsız girdiğine dikkat çekiyor. Gürel, mahallelerindeki madde bağımlısı gençlerin, hemen her sokak köşesinde, okul önlerinde bali ya da tiner kokladığına dikkat çekerek şunları söylüyor: “Fatih’te hemen her gün hırsızlık olayları yaşanıyor. İnsanlar o kadar tedirgin ki evlerinde rahat uyuyamıyorlar. Polisler ara sokaklarda devriye atmadığı için hırsızlar evlere korkmadan girebiliyor. Ayrıca Fatih Mahallesi halkı madde bağımlısı gençler nedeniyle sokakta rahat rahat dolaşamıyorlar. İnsan evlerinin balkonunda dahi oturmaktan korkuyor. Okul bahçeleri, sokak köşelerinde bali ve tiner kokladıktan sonra çevrelerine zarar vermeye başlıyorlar. Polisi arıyoruz ancak ya gelmiyorlar ya da bağımlı gençleri uyarıp geri dönüyorlar. Yeni emniyet müdürümüzün bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmasını istiyoruz.”
Psikolojimiz bozuldu
Mamak’tan Mehmet Öztürk, oturduğu sokak üzerinde iki gün içinde üç evin soyulduğunu ve psikolojilerinin bozulduğunu belirttiği elektronik postasında şunları söylüyor: “Mamak’ta yaşanan hırsızlık olayları bir türlü sona ermiyor. Malımızdan çok canımızdan korkmaya başladık. İnsanlar artık geceleri uyuyamıyor. Polisleri sokaklarda yeterince görmüyoruz. Ana caddelerde devriye atıyorlar ancak ara sokaklarda gezmiyorlar. Emniyetin önlemlerini artırmasını istiyoruz.”
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden örnek karar
İZMİR Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru F.U., yüzde 94 engelli durumdaki oğluna daha fazla zaman ayırabilmek için Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na başvurarak kendisine ek görev ve nöbet yazılmamasını istedi. F.U.’nun durumu, İçişleri Bakanlığı aracılığıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne iletildi. EGM, zor durumdaki polis memurunun başvurusunu olumlu karşıladı. Genel Müdürlük, yaptığı değerlendirme sonucu, polis memurunun oğlunun durumunu göz önünde bulundurarak, F.U.’ya, mesai saatleri dışında ek görev ve gece nöbeti verilmemesini kararlaştırdı. EGM’nin bu kararı, F.U. ile aynı durumda olan birçok teşkilat mensubu için büyük bir adım oldu.
Kavga bitti polis geldi
ÇANKAYA Birlik’te oturan Mehmet Varlı, yaşadığı sokak üzerinde gece geç saatlerde iki grup arasında kavga çıktığını, durumu polise bildirmesine rağmen dakikalarca kimsenin gelmediğini söyledi. Varlı, olayı şöyle anlattı: “Gençler sopalarla birbirine girdi hemen polisleri aradım. Bana aynı konuyla ilgili birkaç şikayet telefonu daha aldıklarını ve ekip gönderildiğini söylediler. Aradan 15 dakika geçmesine rağmen ne polis geldi ne de polis otosu. Gruplar kavgayı bitirip sokaktan ayrıldıktan birkaç dakika sonra polis bölgeye geldi. Eğer o olayda gençlerden biri ölseydi polisler bunun vebalini nasıl üstlenecekti?”
Bu yollarda hız sınırı kaç km?
ESMA Yıldırım isimli okurumuz, telefonla bize ulaşarak Ankara’da birçok bölgeye kurulan kameralı radarlardan duyduğu sıkıntıyı dile getirdi. Yıldırım, işi nedeniyle çok sık araç kullandığını ve bazı bölgelerde hız sınırının yola göre çok az olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Eskişehir, İstanbul, Samsun ve Konya Yolu’na kameralı radarlar konuldu. Ancak bu yollarda sürücülerin kaç kilometre hızla gideceğini kimse bilmiyor. Emniyet ya da Valilik bu konuda açıklama yapmalı. Hız sınırı 70 mi? 50 mi? Amaç trafik cezası kesmek değil sürücülere kuralları öğretmekse, öncelikle hız sınırı hakkında yeterli bilgiler bizlere aktarılmalı.”