Çağımızın en önemli sorunlarından biri uyuşturucu kullanımı ve ticareti. Türkiye, son yıllarda uyuşturucuyla mücadele konusunda önemli adımlar attı.
Özellikle uyuşturucunun Avrupa’ya geçiş yolu üzerinde bulunan ülkemizde, polisin yaptığı başarılı operasyonlar sayesinde milyonlarca genç zehirlenmekten kurtarıldı ve kurtarılmaya devam ediyor. Bugünkü yazımda sizlere Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne bağlı Narkotik Bürosu’nun başarılarından bahsedeceğim. Ankara’da uyuşturucu kullanımı, nüfusa oranladığınız takdirde birçok şehrin gerisinde kalıyor. Örneğin, İzmir, Diyarbakır, Samsun, Adana ve İstanbul’da uyuşturucu kullanan kişi sayısı nüfusa göre % 0,05 (on binde beş) olarak tespit edilirken, Ankara’da bu sayı %0,03’e (on binde üç) kadar düşüyor. Uyuşturucuya karşı adeta savaş açan Narkotik Bürosu, son 6 yıldır yapılan operasyonlarda, yaklaşık 5 ton esrar, 200 kiloya yakın eroin ve 20 kilo kokain ele geçirdi. Uyuşturucu ticaretinin engellenmesinin yanı sıra özellikle okullarda gençlere yönelik bilgilendirme toplantıları düzenleyen narkotik polisleri, beş yıl içinde yaklaşık bir milyon öğrenciye ulaştı. Uyuşturucunun Türkiye’ye giriş yaptığı Van’da bir süre görev yapan Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya, bu konudaki hassasiyetini sık sık Narkotik Büro’nun çalışmalarına ilişkin bilgileri kontrol ederek gösteriyor. “Uyuşturucu bir milletin genç nesillerini yok etmek için kullanılan en büyük silahtır” diyen Çatalkaya, Ankara’da uyuşturucuya geçit verilmeyeceğini söylüyor.
49 bin ceza yazılamıyor
Radar kameraları faaliyete geçti. Ankara haklına hayırlı olsun. 20 trafik polisi, Varlık Mahallesi’nde kurulan ve uzay üssünü andıran MOBESE merkezinde görüntüleri izleyerek, kural ihlali yapan sürücülere ceza kesiyor. Yani herkesin bildiğinin aksine cezalar sürücülere otomatik olarak değil, yine trafik polisleri tarafından kesiliyor. Bunun sebebini daha önceki yazılarımda anlatmıştım ancak yine tekrarlamakta fayda var. Kameralar aslında cezayı otomatik olarak plakaya kesmek için yeterli teknolojiye ve donanıma sahip. Fakat, yönetmelikte, “trafik cezalarının sadece polis tarafından elle yazılabileceği” yönünde ifadenin bulunması, mevcut sistemin otomatik olarak ceza kesmesine olanak sağlamıyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü, yönetmelikte değişiklik yapılması konusunda İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu. Önümüzdeki günlerde konuyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılarak sorunun aşılacağı yönünde bilgiler aldım. Ama kimse bu konuda tarih veremiyor. Öte yandan 20 trafik polisi, mesai saatlerinde ancak bin araca ceza kesilebilirken, yönetmelik sorununun aşılmasının ardından kameralarla bir gün içinde yaklaşık 50 bin trafik cezası kesilebilecek. Emniyette görüştüğüm üst düzey bir yetkili, kameraları izleyen trafik polislerinin, ortalama 10 dakika içinde sadece bir araca ceza kesebildiğini söylüyor. Aynı yetkili, cezanın daha sonra Trafik Şube Müdürlüğü’ne gelip adreslere postalandığına dikkat çekerek şunları söylüyor: “Şu an uygulanan yöntemin, herhangi bir yolda radar kontrolü yapmaktan farkı yok. Yönetmelik, cezaların kamera sistemiyle otomatik olarak kesilmesi yönünde düzenlenmediği takdirde bu uygulamaya devam edilecek.”