Emniyette en sıcak yaz

Kayseri’de düzenlenen operasyona ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Türkiye’nin de gündemine oturan tutuklama kararı sonrası emniyette en sıcak yaz yaşanıyor. Her şubede, her büroda, her odada ayrı görüşler dile getiriliyor. Bu anlamda “soğuk savaş” benzetmesinin emniyette yaşanları özetlediğini düşünüyorum.
Çalkantılı günlerin başlamasından itibaren hemen her rütbeliyle görüşme ve olan biteni değerlendirme fırsatı buldum. Sadece gazeteci gözüyle Ankara Emniyeti’nde yaşanan tarihi bir dönemi anlamaya çalışıyorum. Ancak yaşanan bu gelişmelerde elbette taraf değilim, olamam. Ve ortada adli bir soruşturma devam ederken, birilerinin Özdemir’i aklamaya ya da suçlamaya çalışmasının doğru olmadığını da düşünüyorum. Yüce Türk adaleti sonunda en doğru kararı verecektir.
Ortak temenni
Seslendirilen bir dilek de var emniyet koridorlarında: Ankara Emniyeti’nde yeni atama ve görevlendirmelerin bir an önce yapılarak bu tartışmaların artık sona erdirilmesi...
Orhan Özdemir’in bazı konuşmalarının dinlemeye takılması, geçtiğimiz hafta gazete ve televizyonlarda geniş yer aldı. Bu haberlerin ardından birçok emniyet personeli cep telefonlarıyla yaptıkları görüşmelerine dikkat ediyor. Teşkilat mensuplarının birçoğu gazetecilerin dahi telefonlarına cevap vermezken, tanımadıkları telefon numaralarıyla konuşmamayı tercih ediyor. Özellikle rütbeli personel telefon konuşmalarını, cep telefonları yerine sabit telefonlardan yapmayı uygun görüyor.
Sekiz isme terfi
Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne uzun yıllar emek vererek başarılı çalışmalara imza atan emniyet müdür yardımcıları Cihangir Çelik, Mümin Toslalı, Serdar Soyer, Mustafa Gökçimen, Ahmet Oğan, İsmail Safter Çolak, Mahir Ersöz ve Zikri Günay, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kararıyla, 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğü görevine atandı. Başta Çelik olmak üzere terfi eden tüm müdür yardımcılarına yeni görevlerinde başarılar diliyorum.

Her hafta o koridorlarda(n)

SON dönemde yaşanan gelişmeler, sıcak olaylarle Ankara Emniyet Müdürlüğü medyanın ilgi odağı oldu. Hürriyet muhabiri Arda Akın da 5 yıldır hemen her gün emniyet koridorlarını karış karış dolaşarak, okurlarımıza doğru, çarpıcı haberleri, zamanla yarışarak ulaştırmaya çalışıyor. Meşakkatli görevi sırasında birçok ilginç olayla da karşılaşıyor. Kimi zaman polislerin yaşadığı sorunları dinliyor, kimi zaman vatandaşın sesine kulak veriyor. Akın, artık Ankara Hürriyet’te her hafta “ankarakol” köşesinde, “o dünya”yı emniyet koridorlarından yazacak. Emniyet’te yaşanan
gelişmeleri, atamaları, terfileri, fısıltıları, operasyonları da... Polislerin vatandaşlardan taleplerini, vatandaşların şikayetlerini/ isteklerini de... Köşesinde okurlardan gelen isteklere, görüşlere de yer verecek.

Kameralar devrede

Ankara Emniyeti’nin en önemli projelerinden biri olan trafikte kamerayla takip dönemi 21 Haziran itibarıyla başladı. Şehrin 180 ayrı bölgesinde aktif hale geçen kameralar, kurallara uymayan sürücülerin plakalarına cezayı otomatik olarak kesecek. Kameralar, kırmızı ışıklarda yaya geçidini ihlali eden sürücülerin plakalarına da otomatik olarak ceza kesecek.

Yaprak Dökümü’ne polisiye düzeltme

Asayiş katında günlük ziyaretlerimi gerçekleştiriyorum. Uzun süredir tanıdığım emniyet amiriyle karşılaştık. Ayaküstü sohbetin konusu Kanal D’nin beğenilen dizisi Yaprak Dökümü’ne kadar geldi. Emniyet amiri, dizinin sezon finalinde yapılan küçük ama çok önemli bir hataya dikkat çekiyor. Diziyi izleyenler bilir, Leyla, Oğuz ve Şevket’in tartışması nedeniyle Ferhunde polise ihbarda bulunuyor ve kendisini “Nehir Genç” olarak tanıtıyor. Olay yerine gelen görevli polisler şikayetçi olmadığı için buradan ayrılmak istiyor. Buraya kadar her şey normal. Ancak, “Bizi kim şikayet etti?” diye sorulunca polisler “Nehir Genç şikayet etmiş” cevabını veriyor. Emniyet amiri işte bu cevabı eleştirerek, polislerin şikayetçi kişileri hiçbir şekilde deşifre etmediğini söylüyor.

Başpolisler geliyor

Emniyet Genel Müdürlüğünce ihtiyaç duyulması halinde, en az 10 yıl görev polis memurları arasından “başpolis memuru” kadrolarına, başpolis memuru olarak 6 yıl görev yapmış olanlar arasından “kıdemli başpolis memuru” kadrolarına atama yapılmasına ilişkin kanun teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçti. Yeni unvanlar teşkilat içinde eğitimlerini tamamlayamayan, komiserliğe geçiş sınavını kazanamayan, polis memurluğundan bir üst rütbeye geçme şansı kalmayan deneyimli polislerden daha fazla verim alınmasını sağlayarak, memurların moral ve motivasyonunu artıracak. Ancak bu unvanların objektiflere uygun dağıtılmasının ise önemli olduğunu düşünüyorum.

HAFTAYA:

 ?Trafik ve pasaport şubelerinde yaşanan yoğunluğun nedenini araştırırken, emniyet yetkililerinin görüşlerine de yer vereceğiz.

“Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır” (1929) Mustafa Kemal Atatürk