Paylaş
Ahmet Kural, Murat Cemcir ve senarist / yönetmen Selçuk Aydemir bir araya gelince; bu ekipten kalitesiz, sıradan, kötü çekilmiş, düşük profilli bir iş çıkması imkansız!
Büyük beklentilerle gittiğim Çalgı Çengi İkimiz filminde, beklentilerimin ötesinde bir çaba, teknik bir yapı ve en az beklediğim kadar çok ve iyi espri seyrederek çıktım. Ellerine sağlık. Zaten bu üçlünün yaptığı bütün işlerin hastasıyız!
Ancak 60bin civarında seyirciye ulaşabilen Çalgı Çengi serisinin ilk filmi de çok kaliteli ve komikti. Aslında seyirci bu üçlüyü o zaman yakalayabilseydi, bir kaç milyon kişilik bir gişe yapması işten bile değildi.
Neyse ki, hepimiz geç de olsa bu güçlü ekibi fark ettik. İzleyici de Düğün Dernek serisine rekor sayıda rakamlarla cevap vererek, bu beğeninin altını çizdi zaten. 6 yıl sonra Çalgı Çengi serisine devam etmeleri ne kadar da isabetli bir karar olmuş.
Çalgı Çengi İkimiz’de, Ahmet Kural ve Murat Cemcir o kadar komikler ki! Rasim Öztekin abimizin ve özellikle Ayhan Taş’ın İsmet karakterleri muhteşem. Hayranlıkla seyrederken, ‘keşke ben de bu ekibin içinde olsam’ duygusuna kapılıyorsunuz. Selçuk Aydemir’in ince esprilerini öyle bir doğallıkla oynuyorlar ki hepsi...
Prodüksiyon dünyasının en geyik cümlelerinden biri olan ‘biz çekerken çok eğlendik, umarım siz de izlerken o kadar eğlenirsiniz’ hissiyatından (maalesef) kendimi kurtaramadım. O sette olmak, film çekilirken de izlemek istedim!
Selçuk Aydemir, Ahmet Kural ve Murat Cemcir bu camiada benzeri olmayan bir dostluk örneğiyle, kol kola ilerlemeye devam ediyorlar. Umarım yolları daha da açık olur! Film bitti diye çok üzüldüm doğrusu çıkarken.
BİR BELGESEL: SAHTEKARLIK – YALAN HAKKINDAKİ GERÇEKLER
Belgesel canavarı olarak, bu hafta (Dis)Honesty – Truth About Lies adlı bir belgesel seyrettim.
İnsanların kendileri için her zaman en mantıklı ve doğru kararları almadığını ve insanların tamamının hileye açık olmasının altyapısını deneylerle inceleyen Profesör Dan Ariely’nin anlatımıyla harika bir dokümanter.
Örneğin, kandırma faktörü diye bir kavramdan bahsediyor. Yani hilekarlıkla dürüstlük arasındaki çizgiden. Eğer bu çizgi yeterince inceyse, insan yapısının bu çizgiyi kabul edilebilir bir sahtekarlık boyutu olarak algıladığını söylüyor. Mesela hız limiti 70km ise, arabayı 80km süratle kullanmanın normal kabul edilmesi gibi. Ya da sosyal medya profilinizde bazı küçük bilgileri olmak istediğiniz şekilde girmeniz ya da saklamanız, vergi konusunda küçük oyunlara açık olmanız...
Belgeseldeki ana çıkarım beni çok etkiledi. Eğer;
- Herkes yapıyor
- Kimseye zarar vermiyorum ki
- Kimse bakmıyor
- Bana da yaparlardı
- Bizim toplum böyle
- Bana kimse bir şey diyemez
- Bu yaptığım başkalarının yaptığından küçük,
gibi hafifletici sebepler ne kadar çok kafadan geçiyorsa; insan beyni sahtekarlığa o kadar açık oluyormuş. Size birilerini anımsattı mı? Hepimizi mi yoksa?
Bence bulup, buluşturup izleyin. İnsan doğası ile ilgili çok fazla bilgi içeriyor, insandan soğuyorsunuz. Biraz da kendinizden!
BİR TUHAF ADAM: KİM JONG-UN
Bu aslında bir genel araştırma tavsiyesi. Kuzey Kore’nin değişik(!) lideri Kim abi, bazen nükleer füze denemeleriyle, bazen ciddi savaş tehditleriyle dünya gündemine geliyor. Ara sıra da ülkesinde uygulamaya koyduğu tuhaf yaptırımlarla.
En son, Kuzey Kore'de Noel kutlamalarına yasak getirmişti. Bunda biz memleketçe bir sorun görmeyiz(!) sanırım. Bizde yapılmak istenenden farkı, Kim abi halkının bundan sonra 1 Ocak doğumlu olan babaannesine tapınmasını istemiş! Bütün dünya sosyal medyası bu konuyu çok fena tiye aldı tabi!
Erkeklerin toplam 12 adet saç stiline sahip olması gerektiği, kadınların topuklu ayakkabı giymesinin yasak olduğu rivayet edilen fantastik Kuzey Kore ile ilgili internette arama yapın. Kim Jong-Un ile ilgili yaratıcı caps’ler, muhteşem tweet’lerle süper eğleneceksiniz. Ben şahsen bazı sahte Kim Jong-Un hesaplarını da takip ediyorum. Müthiş eğlenceli paylaşımlar yapıyorlar. Kim abinin kendine doğan cevap haklarını kullanamaması da, abiyle geçilen dalganın boyutunda bir avantaj tabi.
BİR ŞARKICI: SİREL
Şahsen tanıyorum artık Sirel’i. Benim sevgili dostum ve ‘Gönlümün Efendisi’ Murat Yeter sayesinde bir tanıştım, pir tanıştım. O kadar canlı, sevgi dolu, güzel ve kafası çalışan bir kız ki!
Bütün bestelerini kendisi yapıyor, sözlerini kendisi yazıyor. Aranjörlerin güzeli Murat Yeter de albüme el atınca çok harika işler çıkartıyorlar. En son üretimlerinden biri de, Murat ve Sirel’in ortak besteleri Gazino. Demet Akalın’ın albümünde yer almadan önce şarkıyı dinleme imkanı bulmuştum. ‘Bir oturduk, şarkıyı yazdık, çıktık’ dediler. Sirel’in 7 yaşından beri beste yaptığı, Murat Yeter’in 9 yaşından beri sahnelerde davul çaldığını düşününce, kıskançlığım biraz azalıyor. Yoksa bu kadar yetenekli insanlara çok haset ediyorum.
Sirel’in önü çok açık. Çünkü yazıyor, üretiyor. Egosu hiç derecesinde yok. Haşarı bir genç kız edasıyla otururken, eline gitarı aldı mı, anında devleşiyor. Keşke benim gibi herkes de Sirel’i elinde gitarla, puslu sesiyle kendi şarkılarını dinleme imkanı bulsa. E, biraz da siz haset edin bana!
BİR KİTAP: FOR DUMMİES SERİSİNDEN KOMPLO TEORİLERİ VE GİZLİ CEMİYETLER
1991 yılında DOS For Dummies adlı kitapla başlayan bu müthiş serinin büyük bir takipçisiyim. Hediye almaktan çok hoşlanırım (arkadaşlara duyurulur), hediye etmekten de en çok keyif aldığım kitaplardandır.
Bilmeyenler için; belli bir konuyu derinlemesine incelemek yerine, bir konuya hedeflenip, onu herkesin anlayabileceği ve sıkıcı olmayan bir dille anlatır bu seri. Bende dijital fotoğrafçılık, markalaşma, rol yapma, şarap, beslenme ve diyabet kitapları vardı. Bu hafta Meraklısına – Komplo Teorileri ve Gizli Cemiyetler Kitabını da aldım.
Evet: Global gizli cemiyetlerden bahsediyor.
Hayır: FETÖ belası yok.
Evet: 51.Bölge, Kennedy Suikastı, Masonlar, Tapınak Şövalyeleri ile ilgili teoriler var.
Hayır: Üst akıl ile ilgili bir şey anlatmıyor.
Evet: Gizli ritüeller, global dünyaya hükmetme çabaları, gizli işaretleri anlatıyor.
Hayır: Bizim başımıza örülmeye çalışılan çoraplardan bahsetmiyor.
Yine de enteresan bir kitap. Biz memleketçe komplo teorilerinde uzmanızdır. İlginizi çekebilir diye düşündüm.
BİR GÖSTERİ: BKM MUTFAK - ANLATANADAM MUHABBETİN KRALI
Evet yanlış okumuyorsunuz, bu Perşembe, bir aksilik olmazsa, Beşiktaş BKM Mutfak Sahne’de tek kişilik gösterim var. Tanışmak isteyen, bu gergin havadan bir anlık sıyrılmayı düşünen, biraz gülelim diyen herkesi bekliyorum!
Gösterinin nasıl olduğunu hiç söylemeyeyim. Muhabbetin kralını yapacağız! Hadi gelin!
*
Not: Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam
Paylaş