Artık sevimli değilsin

Zaten çok sempatiktin, hatta biraz karizmatiktin. Galatasaray’da, Milli Takım’da top ayağına geldi mi insanı gülümsetirdin.

‘Çalışan kazanır, elması kızarır’ cümlesinin hayata geçmiş haliydin. Bir Türk yurtdışında başarı gösterdi mi, zaten Viyana kapılarına yeniden dayanmışız hissiyatına kapılıyor bütün memleket. Bir de Torinolu Şaban gibi iki günde sıla hasreti çekmeyip, İspanyolların sevgilisi de olunca, ‘işte biz Türkler böyleyizdir’ şeklinde göğüsler kabarmıştı buralarda.

Mutlaka zordur her anını paparazzilerin takip etmesi, her ilişkinin didiklenmesi, insanın hakkında yalan dolan şeyler yazılması ama ün ve para belli bir fiyatla geliyor işte.

Cümle alem seni konuşacak, daha yirmi yaşında gitmediğin yer, binmediğin araba kalmayacak, sokakta bir sevgi seliyle yürüyeceksin, etrafında milyon insan olacak, herkes sana imrenecek, gittiğin her yerde bütün gözler üzerinde olacak. Cumhurbaşkanı’yla Başbakan’la, her türlü sanatçıyla, iş adamlarıyla abi kardeş gibi olacaksın. Müthiş bir duygudur, kesin.

Ama bunun yanında, fotoğraf çektirmekten ortalıkta gezinemeyeceksin, hakkında bin türlü dedikodu yapacaklar, bir ilişkin olunca lime lime inceleyecekler, tek başına sokağa çıkamayacaksın, sevgilini elinden tutup rahat rahat sinemaya bile götüremeyeceksin. Bunlar da hiç kolay değildir, eminim.

Dünyanın her yerinde çok ünlü insanlar bir an kafayı sıyırıp kendini sürekli takip eden paparazzilerle fiziksel sorun yaşayabiliyorlar. Tabi ciddi bedeller de ödüyorlar anlık bir öfke yüzünden.

Ama hakkında yazı yazan bir gazeteciye sinkaflı küfürlerle saldırıp havada yumruklar sallamak? İşte bu senin değil, bizim memleketimizin problemlerinden biri. Bunu İspanya’da yapmayı aklına bile getiremezsin çünkü. Kendini hakimin karşısında buluverirsin. İşte o zaman gerçek haber oluverirsin.

Adalete güven duygusunun olmadığı yerde, kaba kuvvet çok sık ortaya çıkıyor maalesef.

Sence yalan haber mi yazıyorlar hakkında? Atıp tutuyorlar mı? Mahkemeye verirsin, sürüm sürüm süründürür, keyfini sürersin. Tazminatını alır, basına açıklama yaparsın. İhtiyacın olmadığı için tazminatı bir yere bağışlar, hayra da girersin.

Ama Recep İvedik seviyor bu millet işte; bas küfürü, yapış boğazına, nasıl olsa başına bir şey de gelmiyor.

Yengeç sepetinde olduğunu düşünebilirsin, herkesin bacağına yapışıp seni alaşağı etmeye çalıştıklarını da hissediyor olabilirsin. Haksızlığa uğradığını, memleketini çok sevdiğini, ay-yıldızlı formayı onurla taşıdığını falan haykırabilirsin. Haklı olduğun bir çok konu olabilir ama baban yaşında bir gazeteciye saldırınca, o ‘adamlık’ denilen abartılı deyim anlamsızlaşıyor.

Özür dilemiyorsun, çünkü pişman bile değilsin. Sence sen sadece ‘onurlu bir hata’ yapmış birisin.

Evet biliyoruz, maalesef bu memleketin yeni düzeninin gerçeği sensin.

Allah yolunu açık etsin.

Pek severdim seni, artık sevimli gelmiyorsun.

*

Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam