Paylaş
İyi başlıyor Fenerbahçe maça. Tempolu ve atak başlıyor. Galatasaray sakin, soğukkanlı, sert ve savunmada kalmakta ısrarlı.
Galatasaray’ın sabrı Emre’yle başlayan Fenerbahçe’nin hücum organizasyonlarını etkisiz hale getiriyor ilk yarıda. Semih’in Muslera’dan kaptığı topun ağlara gidişi en çok tartışılan an. Karar doğru mu yanlış mı, çözmek zor benim açımdan. Stadın en uzak noktasındayım o an ve yanımda monitör yok.
Dia çok hareketli sağ kanatta. Verilen görevi yerine getiriyor ve sıfıra inerek yaptığı ortayla ilk yarıdaki en önemli tehlikeyi yaratıyor Fenerbahçe adına. Ama gol yok. Şimdilik kazanan Galatasaray.
İkinci yarı baskı arttı
İkinci yarıda onbirler aynı. Baskı daha da artmış durumda. Fenerbahçe oyunun tam anlamıyla hakimi. Galatasaray stresli ama ‘oyunun gri’ bölgelerini de kullanarak olabildiğince zaman geçiriyor. Fenerbahçe sinirleniyor. Hakem Cüneyt Çakır da rahat değil saha içinde. Bu kadar üst düzey bir maç için çok temposuz bir oyun çıkıyor onun düdükleriyle.
Bir başka gergin isim Aykut Kocaman. Terim’e karşı şampiyonluk maçına çıkmak onu hırpalamış biraz. Semih gibi çok ağır ve temposuz bir ismi kullanıyor forvette. Ama son haftaların en etkili ismi Bienvenu’yü almak için oyunun sonunu bekliyor.
İki kırmızı kart var oyunda. İkisi de gereksiz. Görenler de gereksiz görüyor, gösteren de gereksiz gösteriyor. Nasıl oluyor aynı anda ikisi, derseniz. Bu sezon herşey oluyor, o yüzden şaşırmıyoruz.
Galatasaray sonuna kadar hak etti şampiyonluğu. O yüzden başta başkan Aysal, ardından Terim olmak üzere bütün camiayı kutluyorum.
Taraftar inatla destekledi
Maç sonundaki alkışlar, takımlarına sahip çıkışlarıyla Fenerbahçe taraftarı bir kez daha o görkemli yüzünü gösterdi. Şampiyon olamadı ama sabırla ve inatla takımını destekledi.
Stattan çıkarken yürüyemedim. Polisin taraftarların üzerine attığı biber gazından ben de nasibimi aldım. Bir polisin, engelli bir taraftarla küfürleşmesini gördüm. Üzüldüm. Bizi koruması gerekenlerin, ülkece en çok mutlu olmamız gereken bir derbinin ardından bize böyle davranmasını ve benle birlikte, kadın-çoluk-çocuk binlerce taraftarı ağlatmasını içime sindiremedim. Umarım polisi kontrol edenler ne zaman ne yapmaları gerektiğini hatırlatır: Taraftarla holiganı ayırt etmeyi öğretir. Başımıza böyle holigan polisler üretmez.
Paylaş