Paylaş
Ve işlerin çok ters gittiği bir ikinci yarı.. Mert’ten başlayarak, fazla sayıda oyuncu değiştirmenin takım konsantrasyonunu nasıl bozduğuna tanık olduğumuz bir ikinci yarı.. Rakibin sürekli gol pozisyonuna girdiği, bizim kaleye yakın yerlerde bile fantastik paslar denediğimiz bir ikinci yarı.. Veysel’in biraz da şansın yardımıyla ağlara giden vuruşu dışında bir türlü gole ulaşamadığımız bir ikinci yarı..
TOPAL ETKİLİ DEĞİLDİ
SANIRIM Mert’ten başlamak gerek.. Tıpkı Volkan gibi o da kötü bir sezonu geride bıraktı.. Fenerbahçe’nin kaleci çalıştırma konusunda geride olduğunu düşünüyordum.. Ama işlerin bu noktaya varması üzücü..
Savunmanın ikinci yarıdaki hali de çok kötüydü.. Son derece sıradan bir rakip karşısında dağıldılar.. Dortmund’da fazla şans bulamayan Nuri’nin kalıp Selçuk’un dışarı alınması oyun kontrolünü rakibin eline geçirdi.. Mehmet Topal etkili değildi.. Caner ve Veysel ise üzerlerine düşeni yapmaya çalıştılar..
Gol atamamasına karşın Mustafa’yı beğendim.. Takımın en iyisi ise fizik gücüyle diğer futbolculardan bir adım önde duran Sefa’ydı.. Çok hızlı değil gibi gözüken ama topla çok hareketli bir oyuncu Sefa.. Rakibini yanıltan deparları olan ve ani dönüşlere sahip çok çok iyi bir yıldız adayı..
HATALAR DERS OLSUN
DÜNKÜ maçın sonucu elbette herkesi üzdü.. Unutulmaması gereken aynı takım karşısına 10 yıl önce dünya üçüncüsü unvanıyla çıkıp Euro 2004’e gitme şansını kullanamamıştık.. Bu kez bir hazırlık maçını benzer senaryoyla berabere bitirdik.. Tam kadro değildik.. Öndeyken çok oyuncu değiştirdik.. İkinci yarı kalemize gelen her top neredeyse gol oldu..
Futbolumuzun geleceği açısından ben bardağın dolu tarafını görmeye çalışıyorum.. İlk yarıdan, gençlerden, Oğuzhan’dan, Olcay’dan, Barça seviyesinde oynamaya başlayan Selçuk’tan çok memnunum.. Umarım dünkü hatalar gelecekteki güzelliklerin oluşması için bir ders olur..
Paylaş