GALATASARAY futbol tarihimize geçecek bir maç sonunda Bordeaux’yu eledi. Bu kritik dönemde, "cesaretle" G.Saray’da görev alan Bülent Korkmaz’ı bu büyük başarı için tebrik ediyorum..
Tebrik ediyorum, ama Galatasaray’ın hala iyi yolda olmadığını düşünenlerdenim. Galatasaray’ın temel sorunu çok kolay gol yemesi. Sivasspor ve Kayserispor’un ligde yediği golün toplamından bile fazla gol yemiş Galatasaray.. Sezonun en kritik maçlarından birinde ilk dakikada gol yiyorsunuz, iki dakikada iki gol yiyorsunuz ve üç gol attığınız bir rakip karşısında turu tehlikeye sokuyorsunuz..
Kocaelispor’a, Antalyaspor’a verilen gol pozisyonlarının, ligde bu kadar çok gol yemenin nedeni Skibbe değildi aslında.. Galatasaray gerektiğinden fazla hücumu düşünüyor..
Tempoyu bazen o kadar çok yükseltiyor, rakibin üzerine o kadar çok ve bilinçsiz gidiyor ki, savunma bazen tek bir oyuncuya kalıyor.. Rakip dinleniyor, kendini yormadan, kanatlara inip çok kolay gol pozisyonları buluyor..
Korkmaz G.Saray’ın hedeflerini Skibbe’den daha iyi kavrayabilecek bir isim.. G.Saray’ın deplasmanda aldığı puanı başarı olarak kabul etmeyecek teknik adam.. Bu pozitif özelliklerine karşın takımın "kolay gol yeme" alışkanlığını bitirmesi gerek..
Aragones'le bitmeli
SEZON başından beri Aragones'in Fenerbahçe için doğru isim olmadığını savundum. Hala aynı fikirdeyim. Buna karşın sonuçlar ne olursa olsun Fenerbahçe'nin bu sezonu Aragones'le tamamlaması gerektiğini düşünüyorum..
Fenerbahçe'nin Alex'e endeksli bir takım olmaması gerektiğini söylüyorum haftalardır. Ama Alex'le sözleşme uzatılmasının da doğru olduğu düşüncesindeyim.. Aragones'in, Alex'in ve Roberto Carlos'un varlığı Fenerbahçe'nin çok daha önemli dünya yıldızlarının alabilmesi için çok büyük referanslar. Onları kovarcasına göndermek ise her talip olunan yıldız için "Türkiye'ye gitmem risk" düşüncesinin nedeni..
Aragones sezon sonunda gidebilir, ama onun yerine gelecek isim kesinlikle 2 sezon takımın başında kalmalı.. Alacağı sonuç ne olursa olsun!
Fenerbahçe sezon ortasında teknik adam değiştirerek tarihi boyunca başarılı olamadı. Zaten Avrupa'da yok.. Türkiye Kupası'nı kazanmak ya da ligde ilk ikiye girmek için Aragones'ten çok Başkan'ın devreye girmesi gerek.. Çünkü futbolcular "sıkıştıklarında" coşuyor, kendi hallerine bırakıldıklarında ligin en kolay puan veren takımlarından biri oluyorlar.
Başkan'ın takımdan elini çekmesi gerektiğini söyleyenler ise Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçeli futbolcuları pek tanımayan kimselerdir.. Başkan kadro yapmamalı, taktik vermemeli, soyunma odasına girmemeli ama varlığını her an futbolculara hissettirmeli.. Ve en önemlisi sonuçlar ne olursa olsun bu sezonu "Hatalı seçimiyle" bitirmeli..
Tanjeviç’in felsefesi
FENERBAHÇE avucunun içine kadar gelen tur şansını tepti Euroleague’de. Hem de sahasında Cibona’dan 22 sayı fark yiyerek.. Rakip CSKA değil, Olympiakos değil, Panathinaikos, Real, Barça değil.. Cibona.. Mersin BŞB karşısında 29 sayı geriye düşen, 14 sayı fark yiyen, rakip guardın potaya 47 sayı bıraktığı bir takım F.Bahçe.. Oyak Renault önünde bile yenilgiden kurtulduğuna sevinen bir takım F.Bahçe.. Basketbolun en temel, en kilit, en önemli oyuncusu; oyun kurucusunun kim olduğu belli olmayan bir takım F.Bahçe..
Türkiye’de ve Avrupa’da zirveye oynamasına karşın bir iskeleti olmayan takım F.Bahçe.. Dünyadaki bütün "iyi" takımların; Lakers’ın, Boston’un, CSKA’nın en az 3 oyuncusu ortalama 30-35 dakika süre alırken, 25 dakikayı bulan oyuncunun nadir görüldüğü bir takım Fenerbahçe..
Takımın başındaki Tanjeviç’in bir felsefesi var.. Kimse takımın yıldızı olmasın, felsefesi.. Peki Tanjeviç Lakers’da, Clevland’da, Dallas’da, Orlando’da olsa (öyle bir ihtimal yok ama) ne yapar sizce?
Kobe Bryant’ı, Lebron James’i, Nowitzki’yi, Howard’ı da görmezden mi gelir?
Tanjeviç’in felsefesinde Türk basketbol tarihinin en önemli oyuncusu Mehmet Okur’u Milli Takım’a almak yok mesela.. Ya da Real Madrid’te büyük işler başarmış Kerem Tunçeri’yi "oyun kurucu" olarak düşünmek.. Solomon için sorunlu dediler, deli dediler, profesyonel değil dediler.. Ne olursa olsun Solomon geçen sezon Euroleague’in en değerli üçüncü oyuncusuydu. Fenerbahçe onunla Efes’e son 11 maçta 11-0 üstünlük sağlamıştı. Solomon’u gönderen Tanjeviç Green’i aldı.. Tebrikler..
Yıllardır seyrederim F.Bahçe’nin basketbol maçlarını.. Bu kadar istikrarsız, bu kadar "ilk beşi belli olmayan", bu kadar kadronun hakkını veremeyen bir dönem görmedim maalesef.. Spor keyif işidir, heyecan işidir.. Ben televizyonumu açtığımda, salona, stada gittiğimde yıldızları seyretmek isterim.. Kendini "her oyuncunun üstünde gören" megolamanları değil..