Paylaş
O, hiç susmayan, takımını hiç yalnız bırakmayan, çok tepki gösterse de hep bağrına basan taraftar, bazen “Sessizliğin sesi”ni tercih eder.. Trabzon’da yeni anmış bir memurdur o.. Bir kez daha izlemek ister takımını.. Diyarbakır’dan ilk kez İstanbul’a gelen, ilk kez deniz gören bir miniktir.. Amsterdam’dan kalkıp gelen bir Hollandalı’dır, arkadaşını izlemek isteyen.. Maçı seyreder.. Takımı kötü gitse de yerini alanlar gibidir.. Barış Ağabey’in şarkısındaki gibi.. Can bedenden çıkmayınca.. Hep o formayı giyenleri izlemek ister.. İzleyemese de Salı Pazarı’ndan sesini duymak ister..
Bir sarı kart.. Hakemi aldatma nedeniyle ve ceza alanı dışında.. Bunu görmek sevindirici.. İki sert hareket ve iki kart daha.. Rakip 10 kişi.. Bir geç müdahale ve penaltı.. İyi oynarsın, kötü oynarsın.. Bu başka.. Zaten herkes bilir futbolu, herkes eleştirir yönetmeni.. Önemli olan sahada adalet dağıtmakla görevli kişinin gördüğünü çalması..
Kocaman’ın sabrı
Stresliydi Fenerbahçe.. İkinci golün bir türlü gelmeyişi boş koltukları bile gerdi ilerleyen dakikalarda.. Bayern’i, Lille’i üçlemiş bir takım BATE.. Ama asla üst düzey bir ekip değil.. Oyunun belli bölümlerinde rakip eksiltecek, kaleye hızlı gidecek bir oyuncu beklerken Selçuk, Semih ve Caner girdi.. Top yine rakipte kaldı.. Onbire on oynarken eğer oyunun kontrolünü ele alamıyorsanız, topu ileriye taşıyamıyorsanız, öndeki oyuncularda değişiklik yapma yoluna gitti Kocaman.. Ve Napoli’nin, Atletico’nun elendiği kupada yoluna devam etmeyi başardı..
Teoman’ı çok severim.. Fırsat buldukça dinlerim.. Yarından bana ne, der bir şarkısında.. Kocaman öyle demedi hiç.. O yüzden bir kalkan oldu futbolcularına.. Kuyt paramı alırım, duygulardan bana ne, demedi hiç.. Kötü gününde dayanılmazdı.. Ona sabır gösteren de Kocaman’dı.. Dilerim bu sabır bu takımın en büyük gücü olmaya devam eder.. Sessizliğin Sesi olmaya devam eder, o Kocaman adam..
Paylaş