Premier Lig olmak

FUTBOL Federasyonu'nun eski-yeni tüm yöneticileri bugün oynanacak bir maçtan sonra ne hissedecekler merak ediyorum. Gençlerbirliği Süper Lig'de mücadele ederken, renkleri, başkanı, kadrosunun çoğu, tesisleri aynı olan Gençlerbirliği Oftaş'ın Süper Lig'e çıkmasına izin verilmişti.

İlk sezon maçlarını ilk haftada oynayarak bu badireyi atlatmaya çalıştılar. Sezon sonunda da renklerini ve ismini değiştirdiler Oftaş'ın. Bütün bunlara karşın ilk günden itibaren çok yanlış bir iş yapıldığını vurgulamaya çalıştık bu satırlarda. Ama çeşitli çıkar ilişkileri bu yanlışın sürmesini sağladı.

En "şaibeli" maç

Şimdi arkanıza yaslanın ve düşünün. Bugün Gençlerbirliği, Hacettepe'den alacağı üç puanla kümede kalırsa bu ligin adalet ve güven ortamı sarsılmayacak mı? Düşmesi hemen hemen kesinleşmişken İst.Belediye'yi, G.Saray'ı yenen ve Gaziantepspor'la deplasmanda berabere kalan Hacettepe'nin, "ağabeyinden" puan alma ihtimali var mı sizce?

Bu akşam 8 maçın arasında en "şaibeli" maç bu iki takım arasında oynanacak. Hacettepeli futbolcular çıkıp onurlarıyla mücadele edecekler, bundan eminim. Ama maçı kaybedeceklerinden de eminim. Puan alırlarsa ve aldıkları bu puan yüzünden İlhan Cavcav'ın ikinci takımı da düşerse,futbolcuların piyasa değerleri de düşecek kulübün gelirleri de.. Hangi çalışan işyerini, patronunu böylesine bir duruma sokmak ister ki? Hem de kendi takımı düşmüşken..

Türkiye'de gerçek anlamda işini bilen ve işini her şartta düzgün yapmaya çalışan bir Federasyon olsaydı bu iki takım hiçbir şartla aynı ligde oynayamazdı.. İleriki yıllarda G.Saray'ın pilot takımı Beylerbeyi ya da Trabzon'un pilot takımı Karadenizspor Süper Lig'e çıkarsa.. Ya da Fenerbahçe ve Beşiktaş şu an şu an Bank Asya Ligi'nde mücadele eden bir takımla organik bu tür bağ kurarsa nasıl önlem alınacak?

Lig muhteşem bir çekişmeye sahne oldu. Kimsenin tarafı tutulmadı. Altta da üstte de heyecan büyük. Ama bunlar hep bardağın dolu tarafları. Boş olan kısmını ise halk değil ama futbol dünyası çok iyi biliyor..

Kulüp bütçelerinin 4-5 katı borçlanan kulüplere transfer yapma izni veren, hiçbir kulüp denetimini hayata geçiremeyen Federasyon her şeyin iyi gittiğini düşünebilir.. Ama 2 milyar dolara varan Türk futbol kulüplerinin borçları nasıl açıklanacak?

Yeni düzenleme gerek

Federasyon'un aklı fikri yayın ihalesinde doğal olarak.. Oradan inanılmaz bir gelir bekleniyor. Şimdiden uyarayım, ihale inanılmaz rakamlarla sonuçlansa bile Türk futbolunun yeni bir düzenlemeye ihtiyacı var. Kim kaça transfer edilmiş, paralar nereden nereye aktarılmış, hangi kulüp başkanına geri dönüşü olanaksız şekilde borçlandırılmış, 9 yıl önce Avrupa Kupası kazanmış bir takımın bünyesinde ödemeler neden bir türlü düzene sokulmamış, mafya futbolun içine neden bu kadar çok bulaşmış sorularının yanıtlarının bulunması gerek..

G.Birliği'nin Hacettepe'yi yenmesi, ligde kalması küçük detay gibi gelebilir. Yazıldı çizildi de ne değişti ki, denebilir.. Daha şeffaf, daha güvenli, daha temiz ve daha kaliteli bir lig için detayları bulup düzeltmek önemli.. Yoksa Premier Lig'i televizyondan iç çekerek seyredip parası olan ama şeffaflığı sıfır Rusya Ligi'ne benzemeye başlarız. Bizden uyarması..

Hayret Malta yok!

CHELSEA-Barça maçının hakemi Ovrebo'nun yönetimi bütün dünyanın dilinde. Norveçli hakemin kararlarını İngiliz basınının büyük bölümü, "UEFA Manu-Barça finali istedi" şeklinde yorumladı. Koyu bir Barça'lı olarak ben bile maç sonu kendimi mutlu hissedemedim. Neyse.. Konumuz başka.. Aşağıdaki listeye dikkat..

5 Alman, 4 İspanyol, 3 İngiliz, 3 İtalyan, 3 Portekizli, 3 Fransız, 3 İsveçli, 2 Danimarkalı, 2 Sloven, 2 Rus, 2 İsviçreli, 2 Avusturyalı, 2 Polonyalı, 2 Slovak, 1 İskoç, 1 Hırvat, 1 Bulgar, 1 Kıbrıs Rus Kesimi'nden, 1 İsrailli, 1 Norveçli, 1 Macar, 1 Çek, 1 İzlandalı ve 1 Lüksemburglu.. Bu 2008-09 Şampiyonlar Ligi'nde maç yöneten hakemlerin listesi.. Türk futbolu bu listeye tek bir isim sokamayacak kadar mı geri? Yılladır Şampiyonlar Ligi'nde tek bir Türk hakemine bile görev vermemenin bir nedeni olsa gerek.. Bana Top List, 2.torba falan filan demeyin.. Listedeki İzlandalı, Lüksemburglu, İsralli, Kıbrıs Rum Kesimi'nden, Bulgar hakemler bizim hakemlerimizden daha mı iyi? Euro 2008'da yarı final oynayan bir ülkeyiz.. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nin ilk sekizine takım sokmuş ülkeyiz. 7 yıl önce dünya üçüncüsü olmuş bir ülkeyiz. 9 yıl önce Avrupa'nın üç kupasından ikisini kazanmış bir ülkeyiz. Maddi anlamda dünyanın en değerli 7. ligine sahibiz. Ama tek bir hakemimiz bile Avrupa'da üst düzey hiçbir organizasyonda maç yönetemiyor.

Sonra kalkıp bana kimse FIFA, UEFA "Fair Play" istiyor demesin.. Önce kendileri "Fair" olsunlar..

Aragones kalır mı?

GEÇTİM Mourinho'yu, Capello'yu, Scolari'yi, Van Gaal'i.. Unuttum Zico'yu, Daum'u.. Terim, Denizli, Yanal tartışmalarını da bir kenara bıraktım. Aykut Kocaman, Rıdvan Dilmen, Bülent Uygun, Oğuz Çetin dörtlüsünden biri çalıştırsaydı bu sezon F.Bahçe'yi.. Ligi beşincilikten daha kötü bir dereceyle bitirir miydi sizce?

Şampiyonlar Ligi'nde 6 maçtan sıfır galibiyet gibi bir derecinin daha da kötüsünü elde eder miydi? G.Saray ve Trabzon'un, geçen yılki şampiyon Kayser'nin elendiği bir kupada finale çıkartamazlar mıydı takımı?

Maldonado'yu kadroda bırakıp, transfer hakkını Josico'dan yana kullanırlar mıydı? Ligin ikinci yarısında orta sahanın ortasında müthiş bir form yakalayan Selçuk-Emre ikilisini yan yana oynatmamak için bu kadar uğraşırlar mıydı?

10 kişi kalmış Belediye önünde 1-0 yenikken Alex ve Güiza'yı aynı anda oyundan alırlar mıydı? Ekipleriyle birlikte tazminatları 8 milyon euro tutar mıydı? Aragones kalmalı mı gitmeli mi tartışması yaparken daha tutarlı ve gerçekçi olmak gerek. Bütün bir sezon yaptığı hataları seyredip, göz göre göre kaybedilen puanları seyrettik Aragones'in.. Beşiktaş karşısında Gökhan Gönül'ü stoper oynatmak gibi "akıllı ve dahice" bir uygulamanın bile ondan çıktığından kuşkuluyum artık.

Aragones ligdeki 4 maçı ve kupayı kazanırsa kalır mı? Göndermek hata olmaz mı diyenlere bir sorum var.. Barcelona son 40 yıldaki en başarısız sezonunu kiminle geçirmiş, 38 maçın 14'ünü kiminle kaybetmiş, en çok iç saha yenilgisini kiminle almış, 2 puanlık sistemde Real Madrid'in 23 puan gerisinde kalırken başında kim varmış bir araştırır mısınız?

Barcelona da Fenerbahçe'nin düştüğü hataya düşmüş. Hem de 20 yıl önce.. Ama hatasını fark edip bu eziyete sezon sonunda son vermiş..
Yazarın Tüm Yazıları